Bu gün, değişik konuları irdeleyeceğiz.
İlk önce Belediyelerin, sayısının azaltılmasından başlayalım.
İçişleri Bakanı Belediyelerin sayısında, azaltmaya gidileceği açıklamasında bulundu.
En çok, Belediye sayısının, 15 olacağından bahsetti.
28 Belediyeden 13 Belediyenin, ortadan kalkacağını söyledi.
Tabii, bunun yapılabilmesi için ilgili Yasa’da, değişikliğe gidilmesi gerekecektir.
Lağvedilecek olan, 13 Belediyedeki çalışanların, statüsünün ne olacağı konusunda açıklama yok.
Lağvedilecek bir çok Belediyenin, külliyetli miktardaki borçları, ne olacak ?
Söz konusu Belediyelerin, kapanmasından sonra bunların görev ve yükümlülükleri, hangi kurum veya kurumlara devredilecek.
Kaymakamlıkların fonksiyonları güçlendirilip, geliştirilecek mi ?
Yoksa, yola devam edecek, Belediyelere mi yükletilecek ?
Bunlar hala daha müphem açıklığa kavuşturulması gerekli, konular.
İkinci konumuz: Türkiye’den gelen su.
İlgili Bakanın açıklamasına göre Haziran’da, çeşmelerden su akacak.
Yani, içme ve kullanım suyu olarak.
Suda ayni oranda hatta daha fazla ivedi olan, tarımda kullanılacak suluma suyu konusunda her hangi bir açıklama yok.
En çok bu konuda ihtiyaç duyulan yöre Güzelyurt’taki narenciye bahçeleri.
Bu bahçeler, Güzelyurt’taki, su aküferinden sulanmaktadırlar.
Daha doğrusu, sulanmaya çalışılmaktadır.
Aküferinin, dibine ulaşıldığı için bir çok bahçe yeterli olarak suyu alamamaktadır.
Geçen yıl, sulama sezonunda bir çok kuyuda, su tükendiği için bahçelere, su ile birlikte hava da pompalanmakta idi.
Bu yıl gelen, kuraklık nedeni ile şimdilerde bahçeler su kuyularından sulanmaya, devam edilmektedir.
SOS, geçen yıllarda verilmişti.
Haziran’da, çeşmelerden akacak olan su bahçelere, ne zaman akacak ?
Üçüncü konumuz: Güneye geçen, iki köpek hakkında olacak.
Belki konu, ciddi olarak görülmeyebilir.
Fakat, düşünüldüğünde, boyutunun büyüklüğü ortaya çıkar.
Kuzeyde , yetkililerce kısırlaştırılan ve kulaklarına küpe takılan iki köpek Metehan’da, serbest bırakıldıktan sonra , Güneye geçmiş.
Bu köpekler, derhal yakalanıp öldürülmeleri için sıraya konulmuş.
LTB Başkanı Sn. Harmancı’nın açıklamasına göre Güneye geçen bu köpeklerin, aldığı bilgi doğrultusunda “Uyutulmayı beklediklerini öğrenerek, iadesini istedi.”
Uyutulmak demek sonsuza kadar uyutulmak yani öldürmek.
Adamlar köpeklerimize bile, tahammül edemiyor Kuzeydeki hayvanları seven ve koruyan kurumların sesi sedası çıkmadı.
Dördüncü konumuz: AB‘nin Parlamento Başkanının, vaat ettiği nurlu ufuklar.
Adaya gelen Schutz “AB, Federal bir Kıbrıs çerçevesinde, bütün Kıbrıslıların refah ve parlak geleceği için, en iyi güvenceyi teşkil ediyor” dedi.
2004 referandum öncesi ve sonrasında, ayni içerikte, o zamanki yetkililer de güvenceler vermişlerdi .
Sonuç ne oldu, Sn. Schutz ?
Sonuç Kıbrıs Türk Halkı için hayal kırıklığı.