Kıbrıs müzakereleri çerçevesinde yapılan öneriler, karşı öneriler tarafların buluşabilecekleri ortak payda, tarafların bir birini denemeleri, peşrev çekmeleri, tarafların umut ettikleri bir anlaşmanın, bulunabilmesi için, yapıla gelen, hareketler.
Görüşmelerin düğümlendiği noktalar güvenlik, mülkiyet, toprak.
Masadakiler, bunu aşmaya çalışıyorlar.
Ortak zemini, bulmaya çalışıyorlar.
Rum basınından sızan, haberlere göre 6 Mayıs’ta, uzlaşılan konuları, liderler açıklayabilirler.
Bu arada basına düşen bir haber Türkiye güvenlikle ilgili olarak, yeni bir öneri sunmaya, hazırlanıyormuş.
Garanti sistemini istemeyen, Rum ve Yunanlılara karşı yeni alternatif öneri.
Adada askeri bir üs.
Bunun da gerekçesi ve kaynağı İngiliz Üsleri.
1963 Kanlı Noel’inden sonra başlayan, toplumlar arası görüşmelerde, bu formül, Türkiye’ye Batılılar tarafından, sunulmuş.
Fakat Makarios tarafından reddedilmişti.
Rum basınında, çıkan haber Türkiye’nin, askeri gücünü azaltarak, bir veya iki, üsse indirgemesi.
Kıbrıs sorunu ile ilgilenen, ülkelere Rum tarafına, bir baskı unsuru yaratacağı, konusunda da fikir yürütülmektedir.
Konunun ABD‘nin bilgisinde olduğu da, yazılmıştır.
Bu gerçek ise 6 Mayıs’tan sonra liderlerin yapacakları, uzlaşı açıklamasından sonra dillendirilebilir.
Türkiye’nin adada bir veya iki üssü bulunması Rum tarafını anlaşma konusunda, tatmin eder mi ?
Hiç zannetmiyoruz.
Adamların kırmızı çizgisi imzadan sonra Adada, tek bir Türk askerinin, olmaması.
Türkiye’nin, ada ile olan her türlü bağının, kesilmesi.
Statüsü, İngiliz üsleri gibi olacak olan, Türk üssünün Kıbrıs Türk Halkının, can güvenliğini sağlayacak olanaktan, yoksun olacak.
Sadece üs coğrafyasından, sorumlu olacak.
Yani etkin ve fiili garantörlük, ortadan kalkacak.
Bu Kıbrıs TÜRK Halkının ”evet” diyebileceği bir anlaşma maddesi, olabilir mi ?
Mümkün değil.
Olay, sadece, güvenlik meselesi de değildir.
Mülk rejiminde getirilmek istenen uygulama Baş papazın verdiği vaazlarda olmazsa, olmazları olan ‘Türklere mal satmayacaksınız. Takas yapmayacaksınız. Kuzeydeki kiliselere, devamlı gideceksiniz. Egemenliğimizi Kuzeye yayacaksınız. Bunları, yapmayanları; Kiliselere, almayacağız. Doğan çocuklarını, vaftiz etmeyeceğiz. Gençleri, evlendirmeyeceğiz.”
Açıkçası buna orta çağdaki, kilisenin yaptığı “Aforoz etmek“ denirdi.
Bu kadar Türk düşmanlığı aşılanan, bir halkın Türkiye’ye, üs verilmesi teklifi karşısında takınacakları tavrı ve tepkiyi, varın siz düşünün !