AB Komisyonunun, tavsiye nitelikli kararından sonra, AB üye ülkelerin, parlamentolarından ve siyasetçilerinden, değişik seslerin çıkmasını da, birlikte getirdi.
AP Türkiye raportörü Kati Piri, Türk vatandaşlarına, 30 Hazirandan sonra, vize muafiyetinin, uygulama alanına girmesini, çok zayıf bir ihtimal olarak görüyor.
Dayandığı nedenler de, Türkiye’nin, 72 kriteri, 1 Temmuza kadar, yerine getirebileceği ihtimalini düşünmüyor.
Bunların içerisinde olan, terörle mücadele yasası ve 5 kriterin, en kısa bir süre içerisinde, yürürlüğe girmesini istemektedir.
Terörle mücadele yasalarının, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, AİHM İçtihadı, AB müktesebatına, AB ülkelerinin, uygulamalarına uyumluluk, Güvenlik ve Özgürlük Hakkı, Adil Yargılama Hakkı, İfade Özgürlüğünü, güvence altına alacak yasaların çıkarılması, terörle mücadelede, insan haklarına daha da uyulması, terör tanımının kapsamını, daraltması isteniyor.
Bunların da, mümkün olamayacağını iddia eden, Piri hanım, Shengen’in uygulama alanına girmeyeceğinin de, üzerinde duruyor.
Bunların, 1 Temmuza kadar gerçekleşmesini, olanaksız görüyor.
AB‘nin, tüm isteklerini, Türkiye yerine getirse bile, teröre karşı uyguladığı, mücadelenin terkedilmemesi halinde kesinlikle, Türkiye’yi almalarının, mümkün olmadığını da söylüyor.
Hepimiz biliyoruz, güney doğudaki olayları, binlerce masum insanın, canına kıyıldı.
Ayrı bir devlet kurmak için Türkiye‘den toprak almaya çalışıldı.
Avrupa’nın da, bu terör hareketine destek verdiği iddiaları var.
Belgeler açıklanıyor.
Görüntüler yayınlanıyor.
AB üyelerinin bazıları bu terör örgütünü, destekler mahiyette, davranış içerisine girmektedirler.
Türkiye’ye, dayatmaya çalıştıkları terörle mücadelede, insan haklarına, daha da eğilim gösterilmesini, istemektedirler.
Terör örgütü, insanları öldürecek, toplu katliamlar yapacak, köyleri yakacak, devlet malına zarar verecek, karşılığında da teröristin, karşısına insan hakları kuralları ile çıkacak.
Kati hanımın, bu yöndeki açıklaması gerçekten, ibret verici.
Yani, bir anlamda AB‘ye girmek için terör örgütü karşısında Türkiye’nin iki elini havaya kaldırarak AB Uğrunda teslim olması mı, istenmektedir ?
Bu ifadelerden, bu çıkmıyor mu ?
Adamlar, her türlü öldürücü silahla, saldıracaklar, Türkiye de bunlara çiçek verecek.
Yaptıklarınız çok az.
Daha fazlasını da, yapın mı diyecek ?
Böylece AB’yi tatmin edip o irliğe mi, alınacak ?
Avrupa’nın yetkililerinin, bu tür açıklamaları mevcut yapısı ile Türkiye’yi, birliğe almalarının, mümkün olmadığını da, göstermesi
bakımından, ilginç olsa gerek .
Yapı derken Türkiye’nin, coğrafyasını kastettik.
Kafa yapıları belli; Türkiye’yi bölerek birliklerine almaları.
Esas politikaları değil mi ?