Değişik çevrelerden, değişik görüşler ortaya çıkmakta.
Öyle görülüyor ki, bu bir müddet daha devam edecek.
Anastasiadis’in, yapmış olduğu rezillik karşısında, Sn. Akıncı değişik platformlarda Anastasiadis tarafından sergilenenlerin, yanlışlığına dikkat çekmekte, aklın yolunun görüşme masasında olduğunu, göstermektedir.
Bu bağlamda güneye yaptığı, uyarıcı açıklamalarından birinde de, çok ciddi bir konuya değindi.
Görüşmelerin, savsaklanmasının 2016 yılının, heba edilmesi taktiklerinin, ortaya çıkaracağı gerçeğini de, dile getirdi.
Sn . Akıncı; “…Bu zihniyetle hareket edilmesinin . Kıbrıs’ta, iki tane ayrı varlığın kökleşmesine .Ayrılığın kök salmasına, hizmet edeceğini” söyledi .
Konuşmasının, en can alıcı cümlesi . Bizce, yukarıdaki cümle olsa gerek.
Burada Cumhurbaşkanı açık seçik belirtti !
Ya, gelin bu işi bitirelim, yahut da, olacaklara katlanmasını, kabul edeceksiniz.
İşte, güneye yaptığı bu uyarı üzerine ana muhalefet partisi milletvekili, Sn. Ferdi Sabit’ten. Sn. Cumhurbaşkanına eleştiri geldi.
Dilerseniz, bu yapılan eleştiriye, kısaca bir bakalım.
“ Bu tür mesajların, genellikle hem kendi içimizde, hem muhatabımızı motive etmek için verilmiş mesajlardır . Ancak ben bu mesajların sağlıklı olduğuna inanmıyorum.”
Sn. Soyer’in Erçin Şahmaran’ın programında söylediklerinden, bir alıntı.
Sn. Akıncı’nın, yapmış olduğu uyarıcı açıklamasının, sağlıksız olduğunun üzerinde, basa basa durdu.
Karşı taraf çözümde, samimi değilse, işi zamana havale ederse, bizi sözde Kıbrıs Cumhuriyetine, yamalamaya ısrarcı olursa, garantörlüğün kalkmasını, kırmızı çizgi olarak algılarsa, Sn. Akıncı, ne yapacak ?
Bunları, gördüğü için bu uyarıları, yapmak gereğini duydu.
Yoksa karşı tarafın her isteğine “evet” diyerek “sağlıklı “ hareketlerde mi, bulunsun ?
Hakem yok.
Takvim yok.
Görüşmeler, bila müddet, devam etsin, Kıbrıs Cumhuriyeti adı altında, bizlere, yapmadıkları kalmasın.
Her istediklerini, Sn. Akıncı, kabul etsin.
Görüşmelerin, her hal ve şartta, devamından yanayız diye, mesajlar versin.
İstenilen sağlıklı mesajlar, bu içerikte olmalı mıdır ?
Adamlar, oyun içinde, oyun oynuyor.
Yemeğe, oturma.
İstanbul’da, ne işin var ?
Ban’la, görüşmek, senin haddine mi ?
Sen kimsin, diye soracaklar.
Sn. Akıncı, da yerinde, kuzu kuzu oturacak.
Ağzını açıp , konuşmayacak.
Konuştuğunda, da, sağlıklı olanı, ağlıksız, hale getirecek.
Sn. Akıncı’nın, açıklaması, gayet yumuşak.
Bu tür üsluptan, karşı taraf anlamıyor.
Anlayacağı dilden konuşmasını. Cumhurbaşkanını seçen halk Akıncı’dan bunu bekliyor.
Karşı taraf halen 1974 öncesinin, hayali ve rüyası içinde.
Bunun, gerçekleşmesi için de, her türlü oyuna baş vuruyor.
Sn. Akıncı’nın yerinde, Anastasiadis olsa, acaba ne yapardı ?
Masada, bir saniye, durur muydu ?
Sn. Soyer, Sn. Akıncı’nın, verdiği mesajı, sağlıksız buluyor ve eleştiriyorsa, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, parti olarak destekledikleri, Sn. Akıncı’nın, gelinen noktada, CTP’nin Kıbrıs politikasına, ters düştüğünü mü, ima etmektedir ?