Arka arkada, trafikten iki kayıp , ertesi günkü kazada ise, bir ağır yaralı .
Değerli okurlar, hatırlayacağınız gibi , dağ yolunda , kamyonun
hatalı kullanılması sonucu , öğrencilerimizi maalesef kaybetmiştik .
Akabinde, dağlar taşlar inledi . O olaydan, bazı sivil toplum örgütlerinin , hanelerine, artıların yazıldığını, hep birlikte yaşayarak görmüştük .
Geçen gün, Girne – Güzelyurt yolunda , piknik yapılan suyun yakınlarında, meydana gelen kaza. Resmen, akıllara durgunluk verdi.
Hele hele, kaza demeyeceğim . Cinayet kelimesi, inanın, bunun yanında, Ehfeni- şer kalır .
Soruşturma yapıldıktan sonra, ortaya çıkan manzara ise, akıllara durgunluk vermenin de ötesinde. Duyanları, okuyanları şok etti .
“Katil kamyonun” seyrüseferi , sigortası , muayenesi yokmuş .
Durun bitmedi .
“Kayıtı kuyutu “ da yokmuş .
Yani tamamı ile, denetim dışı kalmış bir yük aracı . Kim bilir, belki de senelerce , kara yollarımızda, yük taşımış .
Bu kamyonun dümenine de , Ada’ya, bulaşıkçı diye getirilen, Türkmenistan uyruklu, Coşkun Babayev oturtuldu. Kamyonu süren
Babayev’in, üstüne üstlük, ağır vasıta ehliyetinin de olmadığı, ortaya çıktı .
Kamil Göktepe’nin ölümüne neden olan, kamyon ve sürücüsünün
seceresini, yukarıda , basından alıntı yaparak aktardım .
Bunun, kaza mı ? Cinayet mi ? olup olmadığını, yargı belirleyecek .
Benim kanaatim . Cinayet .
Başı boş kamyonun, kara yollarında, seyrüseferde bulunması. Kimin, sorumluluğunda ?
Sigortasız, seyrüseferde bulunması, kimin sorumluluğunda ?
Kamyonun, muayenesiz, seyrüsefer icra etmesinin, sorumlusu kim?
Hangi makamlar ?
Hangi Bakanlıklar ?
Çalışma izninde yazılı olan işin dışında, çalıştırılmasını denetleyecek
Makam ve Bakanlık. Üstüne düşeni, yapmış mı ?
Söz konusu şahsı , Adaya getirirken , çalışma izninde yazılanın
dışında iş yaptıranın , teftişini yapacak makam. Bu konuda, gereğini yapmış mı ?
Bu olayda , birinci sorumluluk , istihdam edenindir.
Sırası ile :
Ulaştırma Bakanlığı .
Çalışma Bakanlığı ve Seyrüseferi çıkarılmayarak, söz konusu kamyonun, karayollarında, sefer yapmasına göz yuman, Maliye Bakanlığı da, sorumludur.
Yeni yasa, çıktı çıkacak .
Binlerce araç, kayıttan düşmüş olarak, yollarda .
Etrafa, ölüm saçmakta .
Söz konusu yasa, resmi gazetede yayınlandıktan sonra, 90 gün süre tanındı .
İnsanlarımızın, ölmesine neden, sadece bunlar mı ?
Yollarımızın alt yapısı, çağın gereklerine uygun mu ?
Çukurlara düşmemek için, dümendekiler, karşıdan gelen araçla çarpışma pahasına, manevra üstüne, manevra yapıyorlar .
Memleketimiz , öyle bir duruma getirildi ki, tutanın elinde kalıyor .
Meclisimiz , ha babam, kanun çıkarıyor .
Önemli olan, memlekette “ kanun hakimiyetini “ dört dörtlük uygulamaktır .
Zannedersem , tüm olumsuzlukların nedeni, bu olsa gerek .
Gelelim Hollanda’nın , Türk Siyasilerine ve Diplomatlarına yaptıklarına .
Bir defa , düşünce özgürlüğünü, en büyük özgürlük sayan ve AB’nin bir üyesi olan Hollanda, sınıfta kalmıştır .
Türkiye’nin , anarşi ve bölücü örgüte karşı, almış olduğu “Olağanüstü hali “ Türkiye üyeliğine karşı, bir koz olarak kullanan Hollanda. 30 – 40 kişilik bir Türk Topluluğuna , olağanüstü hal uyguladı .
Bu da Avrupa’nın, çifte standardı olarak, ortaya çıkması bakımından, düşündürücü olsa gerek .
Bu davranış , tüm AB üye Devletlerinin , mentalitesidir .
Avrupa, bu davranışları ile , kendi ayağına, kurşun sıktığının farkında değildir .
İngiltere Dışişleri Bakanı Johnson’un açıklaması ise , Türkiye’den yana . İngiltere , bölgede, AB’sız yeni oluşumların habercisi de olabilir.
Bu hareketler , Türkiye’yi, Avrupa’ya yakınlaştırmaz . Aksine uzaklaştırır .
Türkiye, Hollanda’nın bu düşmanca tavrını irdeleyip . Mütekabiliyet kurallarına göre , gerekeni yapacaktır .
Bu olay, göstermiştir ki :
Türkiye’nin yönü , Avrasya’ya doğru olacaktır.
Zaten, bunun belirtileri, görülmeye başlanmıştır.