Ülkemizde, bir yıl olan 365 gün , nerede ise, anmalar ve kutlamalar yapıyoruz .
Örnek verecek olursam, inanın bu köşeye sığmaz .
Ama yine de, bir iki örnek vermek istiyorum .
Anneler, günü .
Babalar, günü .
Sevgililer, günü .
Çevre, günü .
Gibi .
Bunun yanında, bir de haftalarca kutlanan, etkinliklerimiz var .
Mesela, trafik haftası .
Kanser, haftası .
Yaşlılar, haftası .
Kan bağışı, haftası .
Vs .
Bunları, çoğaltmak mümkün .
Söz konusu gün ve haftalarda , hem siyaset kurumu, hem de, Sivil
Toplum örgütleri. Bu gün ve haftaları, nerede ise, kırk gün, kırk gece etkinliklerle, törenlerle kutlamakta . Bunlardan kaynaklanan, sıkıntıların , bu etkinliklerin düzenlenmesi ile, ortadan kalkacağı yolunda , halka suni çareler sunmaya çalışılmaktadır .
Her etkinliğin ardından , gelecek yıldaki etkinlik için, nerede ise hazırlıklara girişilmekte . Sorunun kaynağına, bir türlü inilmekten imtina edilmektedir .
Bilindiği gibi, içinde bulunduğumuz hafta “kanser haftası. “
Diğer gün ve haftalar için, her yıl yapılmakta olan etkinliklerin, bir benzeri, bu yıl da yapılmağa başlandı .
Sn. Sağlık Bakanı : Kanserle mücadele konusunda, çok ciddi adımlar atıldı ve daha atılması gereken, adımlar var, dedi .
Sn. Bakan, tıbben kanser hastalığının üzerine eğildiğini , tüm sağlık birimi kadrolarını da, bu iş için, seferber ettiğini. Yaptığı faaliyetlerinden de görüyoruz ve de, takdir ediyoruz .
Bu faaliyetler, hastalığın ortaya çıkmasından sonra, tıbben alınan önlemler .
Kanser hastalığının, ortaya çıkmasını önleyecek tedbirlere, gerektiği gibi, siyaset kurumu tarafından eğildiğini söylemek, mümkün mü ?
Önemli olan “ yumurtanın kapıya gelmesinden “ önce, önlemlerin alınması ve bu illetin, kökünün kazılmasıdır .
Bunlar için, ne yapılmaktadır ?
Kanser vakalarının artışının, ciddi bir şekilde, hükümet edenler tarafından, dört dörtlük bir araştırmasının yapılabilmesi için. Düğmeye, ne zaman basılacak ?
Altı ilçemizde , gün geçmiyor ki, camilerimizde, kanser illetinden
kaybettiklerimizin, cenaze namazı kılınmasın .
Hükümet, bu konuda, seferberlik ilan ederek . Sivil toplumun ve halkın desteğini talep ederek, işe koyulmalıdır .
Sulardan mı, başlanır ?
Topraktan mı, başlanır ?
Soluduğumuz havadan mı, başlanır ?
Yediklerimizden mi, başlanır ?
Başlansın da, nerden isterse başlansın .
Yeter ki, düğmeye basılsın .
Ülkemizde, nerede ise, kansersiz bireyi olmayan, ev . Bu illetin görülmediği, aile kalmamıştır .
Tıbbı tedaviler gerekli .
Fakat, buna gelmeden , kaynağı ne ise, o kaynak bulunup , köküne kezzap dökülmelidir .
Ancak, bu şekilde kanser illeti ile, savaşılabilir .
Yoksa geldikten sonra , insanı alır götürür .
Halkımız, bu konuda çok tedirgin .
Hükümet edenlerden, bu konuda ciddi atılım beklemektedir .
Açık söyleyeyim .
Etkinliklere de , çalıştaylara da, artık halkın karnı tok .
Halk, beklentilerine yanıt verecek, icraatlar istemektedir .
Kanser Haftası nedeni ile Sn . Sağlık Bakanı, yaptığı konuşmada, bir de serzenişte bulundu !
Hal Yasa Tasarısın, yasalaşmamasından, şikayet etti .
Bu şikayetini, dayandırdığı nedeni de :
Tarımsal ürünlerde, kontrolsüz ve denetimsiz, ilaç kullanımı .
Bu sütundan, Hal Yasa’sını yaza yaza, parmaklarımda derman kalmadı .
Haklılığımı, Sn. Bakan, bu açıklaması ile, vurguladı .
Sn. Doktorum , Sizin de, açıkça geçmesini istediğiniz Hal Yasası. Niye senelerce, Meclisin raflarında bekletilmekte ve yasalaştırılmamaktadır?
Yoksa, bunun yasalaşması halinde, birilerinin kuyruğuna mı, basılacaktır ?