Bugün, tüm Dünya Emekçilerinin, haklarının kazanılmasının, tohumlarının atıldığı günün, yıl dönümüdür .
ABD’de başlayan hareket, tüm Dünyayı, dalga dalga sarmış ve Dünyamızın, büyük bir kesiminde, sekiz saat çalışma , sekiz saat dinlenme ve sekiz saat da, uymak için, günün 24 saati, üçe bölünmüştür .
Dünyada, çalışanların, elde etmek istedikleri hakların, tümüne kavuştuklarını söylemek, mümkün mü ?
Elbette, mümkün değil .
Makalemin baş yazısında, tırnak içinde olan cümle , Rahmetli Bülent Ecevit’e ait .
Bu cümle, CHP’nin başına geçtiğinin, ertesi yılı olan 1973’teki Genel Seçimlerde . CHP’nin bir sloganı olarak, dağlara taşlara yazılmıştı .
“EMEK EN YÜCE DEĞERDİR” diye .
Rahmetli Ecevit’in, emekle ilgili olarak, bu sloganı üretmesinin altında yatan nedeni. Bir sohbetimizde, dile getirerek, merak ettiğimi sorduğum zaman. Biraz da heyecanlanarak, anlatmaya başladı .
Bu sohbetimiz , Evren döneminde, yasaklı olduğu yıllarda olmuştu .
Oran’daki, ilk sosyal konutta kaldıkları, yıllarda idi .
Bana şunları söylemişti :
“ Yalçın Bey , 1946 ‘ da, Londra’da Basın Ataşeliğinde görev aldım .
Eşim Rahşan’la birlikte, Londra’ya gittim .
İlk aylar, intibak dönemimiz oldu . İkinci Dünya Savaşı, iki yıl önce sona ermişti . İngiltere, Hitler Almanya’sının, ağır bombardımanı ile bombalanmış . İngiliz Halkı, ülkelerini yeniden derleyip toparlama,
yeni bir hayat tarzı yaratmak için, seferber olmuştu . Konut bulmak, o yıllar çok zordu . Olanlar, ya yıkılmış, ya da büyük oranda, oturulamayacak durumda idi .
İki kişilik, küçük bir konut bulabildik .
TC Büyük Elçiliği, Basın Ataşeliğindeki görevimi, o koşullarda yerine getirmeye çalışıyor .
Bu arada da, oradaki, işçi hakları ile ilgileniyordum .
Almanlar tarafından, bombalanan semtleri, geziyor . Elimde Londra’nın haritası ile , bombalanan mahalleleri, sokakları, tespit ediyordum . En ağır bombardımana tabii olan yerlerin, işçilerin
oturduğu sokaklar, mahalleler ve fabrikalar olduğunu gördüm . Daha uzaktaki şatoların, varlıklı zengin ailelerin villaları, bombalanmamış . Sapa sağlam, yerinde duruyordu.
Enformasyondan, bana yardımcı olmak için görevlendirilen, memura sordum . Bu binalar, Savaştan sonra mı yapıldı ? “ hayır” dedi.
Bunlar hiç bombalanmamış . “Evet doğru “
Niye ?
“ Çünkü, bu semtte sermayedarlar, zenginler oturmakta idi . Bizi bombalayanların, zenginlerle ve sermayedarlarla, alıp veremedikleri yoktu . Onlar, fabrikalarımızı ve iş gücümüzü, tahrip etmek için, oralara, Fabrikalara ve işçi mahallerine bomba yağdırdılar . Düşmanın, o konaklarla alıp veremediği yoktu .”
Bir ülkenin ve Devletin, itici gücü, lokomotifi, iş gücü, emektir . Ülkemde, bunun değeri, iyice takdir edilmemiş . Londra’da, gördüklerim ve duyduklarım, bu sloganı üretmede, ilham kaynağım oldu “ demişti.
İşçi hakları ile ilgilenmesi, 1957 Genel Seçimlerinde, CHP ‘ den Ankara Milletvekili olmasını sağladı .
1961 Anayasasının yapımında, Kurucu Mecliste görev yaparak, işçi hakları ile ilgili, çalışanların yararına. Anayasal hakların konulmasını sağladı .
1961 seçimlerinde, Çalışma Bakanı olarak, Bakanlar Kurulu listesine alındı .
Türkiye’de, O’nun Çalışma Bakanı olması ile, Türk işçisine, Batılı anlamda, haklar sağlandı .
Grev Hakkı .
Çalışma saatleri ile ilgili haklar, onun döneminde verildi .
Bizde, İngiliz sömürge idaresinde , İngiltere’de olan, işçi haklarının zerresi yoktu .
Valinin Genelgesi, kanun hükmünde idi .
1960 ‘tan sonra, çağdaş, Batılı anlamda haklar, emeğe ve emekçilere verilmeye başlandı .
1974 ‘ ten sonra. Bizde emek, ikiye bölündü .
Kamudaki Emek .
Özel Sektördeki Emek .
Kamudaki emekçiler , dört köşe .
Özeldekiler, zavallı iki büklüm .
Dün itibarı ile, 1 Mayısla ilgili nutuklar, atılmaya başladı .
“Yaşasın, 1 Mayıs İşçi Bayramı” diye .
Hangi işçilerin bayramı ???