Futbolda gözler İlhan Cavcav Sezonu 6. Haftasında oynanacak olan Fenerbahçe – Beşiktaş derbisine çevrilmişti. Tüm futbolseverler bu maçı bekliyordu. Ve çok fazla çeşitli yorumlar yapılıyordu. Fenerbahçe’nin mutlak galip gelmesi, kazanamadığı takdirde şampiyonluk yarışından çok uzaklaşacağı şeklinde yapılan yorumlar vs. Peki doğru muydu bu yorumlar, bana göre doğruydu.
Sarı Lacivertli ekibe baktığımızda ve hatta sezon başlangıcına bir göz attığımızda Fenerbahçe için çok şey ifade edecek bir maç vardı önünde. Fenerbahçe en kötü olduğu dönemlerde bile derbileri hep kazanmış ya da o kaosun içinden çıkmış bir takımdır, camiadır. Gelenek gene bozulmadı. Kulüp Başkanı Aziz Yıldırım’ın ve Teknik Direktör Aykut Kocaman’ın bu kadar yıpratılmaya çalışıldığı, basının üzerine geldiği bir dönemde sarı lacivertli ekip kesinlikle kazanmalıydı. Aksi bir durum da puan farkı açılacak ve herkes takımın üzerine gelecekti. Ama bizler ve benim gibi düşünenenlerin sayısı bir hayli fazlaydı. Fenerbahçeliler bu maçı kazanacağımıza emindi. Takım derbiye çok iyi hazırlanmıştı, bunu görebiliyorduk. Maç öncesi ortamı gerecek açıklamalar yoktu ve takım sadece maça odaklanmış olarak kendini hazırlıyordu. Fenerbahçe’nin her daim en büyük destekçisi, dinamiği taraftarı ise üzerine düşeni fazlasıyla yerine getiriyordu.
Yıllardır, Kadiköy’den çıkamayan büyük takımlar bir tarihi değiştirmek için gelmiş olsalar bile bu tarih yine değişmemiştir. Kendilerine çok özgüvenli, şımarık bir tavırla Şükrü Saracoğlu Stadı çimlerine çıkanlar hüsrana uğramışlardır.
İşte bir derbi maçı da böyle olur. İçerisinde heyecan, aksiyon ve doğru kartlar. Derbi dediğiniz bir mücadele kıran kırana adına yakışır şekilde oynanırsa derbi olur. Derbi demek sadece iki aynı şehrin takımlarının karşılaşması değildir. Bir albenisi, bir özelliği ve bir farkı olmalıdır. Her iki takıma da bu farkı yarattıkları için de teşekkür ederim. Uzun zaman aradan sonra gerçek mücadeleci her iki tarafında galibiyeti arzu ettiği bir karşılaşma oldu.
Büyük bir atmosfer ve coşku ile takım Kocaman’ın taktiğini harfiyen uygulayarak sonuca gidiyordu. Hafta başında hakem hakkında konuşarak hakemi baskı altına almak isteyenler büyük bir yanlış yaptıklarını daha sonra anlıyorlardı belki de. Kendi lehlerine yapılanlara ses çıkarmayanlar ve hatta futbolun içerisinde bunlar vardır diyenler veryansın ediyor adeta ağlıyorlardı. Beşiktaş’a olan diyet ödenmiştir, TFF Başkanı Demirören Beşiktaş’a gereğini iki sezondur yapmıştır, 3. Yıldızı hediye etmiştir. Ama bu artık böyle devam etmeyecektir, etmeyecekte.
Fenerbahçe için taa takım kurulurken bu takımın şampiyon olacağına canı gönülden inanan ender insanların başında geliyorum. Ve bunu gün be gün hafta be hafta görüyoruz. Takım her geçen hafta biraz daha birbirine uyum sağlıyor, kaynaşıyor ve alışıyor. Taraftarında desteği ile olmazsa olmazımız sarı lacivertli fedakar gönül verenler sanıyorum Beşiktaş maçından sonra her maçta tribünleri dolduracaktır.
İnanın, güvenin ve destekleyin. Bu galibiyet içimizdeki İrlandalılara değil, gerçekten takımını seven, güvenen ve iyi ve kötü günde destek olanlara hediye olsun.
Kalın sağlıcakla...