Geldik...

Haftalardır herkesin büyük bir heyecanla beklediği derbi geliyoruz, geldi derken bitti ve gitti.

Haftalardır herkesin büyük bir heyecanla beklediği derbi geliyoruz, geldi derken bitti ve gitti. Geride kaldı. Dünya sıralamasında hatırı sayılı bir yeri olan Fenerbahçe – Galatasaray maçlarının her zaman her yerde motivasyonu, hırsı, ambiansı farklı olur. Sezona çok iyi bir başlangıç yapan Galatasaray ligde namağlup ilerlerken, tüm sarı kırmızıya gönül vermiş taraftarlar işte o sene bu sene diyerek bu maçtan beklentilerini son derece net bir şekilde ortaya koyuyordu. Sezonun en iyi kadrosuna sahip olduklarını düşünüyorlardı. Haksız da sayılmazlardı aslında. Sarı Kırmızılı kulüp, gerçekten hızlı oyunculardan kurulu dikine oynayan bir ekip yaratmıştı. Bunun karşısında Fenerbahçe ise, geç yapılan transferlerin takıma adaptasyon sürecini tam olarak sağlayamamış ama her geçen gün ve hafta daha da oturan bir ekip haline geliyordu. Bu maçta alınacak bir mağlubiyet, bir diğer takımı sıkıntıya sokacak, teknik adamlar tartışılacaktı. Ama korkulan hiçbir yönden olmadı. Ve derbi başladığı gibi sona erdi, puanlar paylaşıldı. Esasen, bu maç sarı lacivertliler için çok daha önem arz ediyordu. Neden mi; çünkü en fazla puana ihtiyacı olan aradaki puan farkını kapatması gereken takım Fenerbahçe idi. Aslında benim tahminim maç öncesinde şu şekilde idi; Galatasaray ilk 10-15 dakika yüklenecek ve saldıracak, daha kontrollü ve ayağa pas yapan Fenerbahçe ise kontra atak ile bir gol bulacaktı. Nitekim de benim tahminim tuttu, Fenerbahçe ilk 12 dakikada golü buldu ama nedense maçın hakemi Cüneyt Çakır nizami golü saymamıştı. Öncesinde faul gerekçesi nedeniyle. Maç ta ara ara tansiyon yükselse de hakemin kısmen bu duruma izin vermesi kısmen avantaj vermesi oyunun durmaması adına iyiydi diyebiliriz. Zorlu bir karşılaşm oldu, temkinli oldu ne şiş yandı ne de kebap.
Tansiyonun yükseldiği zamanlarda sarı kırmızılı taraftarlar saha içine atılan yabancı maddelerden biri yan hakemin kafasına gelince oyun bir ara duraksadı. Ardından hakemin kendisini iyi hissetmesi ile oyun kaldığı yerden devam etti. Ama belki de Avru maçı olsaydı Cüneyt Çakır aynı şekilde devam ettirir miydi bilemedim.
Maça dair daha çok şey yazılır ama siz değerli okuyucular, zaten maçı izlediniz göreceğinizi gördünü. Lig uzun bir maraton ve tüm hızıyla devam ediyor. Tüm takımlar puan ya da puanlar kaybedecektir. Heyecan baki kalacaktır. Sezonun ikinci yarısı esas olarak çok kora kor geçeceği şimdiden kendisini gösteriyor hissettiriyor.
İyisi ile kötüsü ile bir derbi daha geride kaldı. Sağlık olsun. Puanlar paylaşıldı iki ezeli rekabette. Oyun olarak tatminkar mıydı elbette hayır. Rakibi 10 kişi kalmış bir takımın çok daha hızlı çıkması, dikine gitmesi ve golü araması gerekirdi. Temkinli olunca o da olmadı. Ama adı büyük olan Fenerbahçe – Galatasaray derbisi geride kaldı.
Futbolcularında her zaman dediği gibi “önümüzdeki maçlara bakacağız”
Sevgiyle kalın...

Bu haber 9931 defa okunmuştur

:

:

:

: