Nereden nereye?

Ülkemizde, her seçim döneminde, alışmadığımız yeni yeni durumlarla karşılaşmaktayız.

Ülkemizde, her seçim döneminde, alışmadığımız yeni yeni durumlarla karşılaşmaktayız.
Geçen zaman dilimi içerisinde, naylon partiler kurdurulup, Meclisin aritmetiğini değiştirenler.
Aynı partili milletvekilleri, iktidarda olan partilerini güvensizlik oyu ile düşürüp. Erken seçime götürerek, iktidarı salt çoğunluktan aşağı eden hareketler.
Bunları, daha da çoğaltabiliriz.
Aslında bunlar, vatandaşın belleğinde, hala daha sıcağı sıcağına duruyor.
Genel seçime, yani temsili demokrasinin temsilcilerinin yenilenmesine, iki ay kala. Siyaset tarihimize, yeni bir hareketin başlangıcı ile giriyoruz.
CTP ‘ kontenjan adaylarından biri olarak Sn. Fikri Toros’u gösterdi.
Sn. Toros da bu teklifi kabul ederek, kolları sıvamaya başlar başlamaz.
CTP tabanında rahatsız olanlar da, kollar sıvanmaya başlandığında kendini gösterdi.
Sn. Toros, Ticaret Odası Başkanı.
Yani, ticaretin doruk noktasındaki makamdaki, koltuğu dolduran kişi.
Ticaret de sermayesiz olmayacağına göre, sermayenin temsilcisi dersek, yanlış mı yaparız?
Sn. Toros’un adaylığı, CTP’deki istinat duvarının taşlarını da, oynatmaya başladı.
İlk tepki, eski sendikacı ve eski CTP milletvekili, Sn. Sarıca’dan geldi.
Sarıca, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada:
“CTP, emekçi halkın karşıtı olmayı seçti. Bu günden itibaren, ben bu partide yokum.”
Emekçi ne demek?
Emeği karşıtı, gelir elde eden ve hem kendisinin hem de ailesinin hayatını idame ettiren, insanlara denir.
CTP kurulurken, ideolojisinin ana unsurlarından biri de buydu.
Biraz gerilere gidelim.
70 ‘li yıllara.
68 Kuşağı Gençlik Hareketinin içerisinde bulunan, o zamanki yükseköğrenim gençliği. Türkiye’den aldıkları sosyalist ideoloji çerçevesinde, 1972 yılında CTP’ni kurdular.
Partinin iskeleti, sosyalist doku ile oluşturuldu.
Öğrencilik yıllarımda.
Ankara’da, Demokratik Sol adında, bir derneğin kurulmasına, öncülük edenlerden biri idim.
O yıllarda, İGD diye bir Dernek, Ankara’da kurulmuştu. Bunun dayandığı ideoloji ise, sosyalist ideoloji idi.
O zaman, bu derneğin üyesi ve yöneticileri olanlar, 90’lı ve 2000’li yılların CTP milletvekilleri ve yöneticileri oldular.
Bu arkadaşlar. Sosyal Demokrat ve Demokratik Sol düşüncede olanlara “ naylon solcu “ gözü ile bakar. En büyük devrimci kendilerinin olduğunu ileri sürerlerdi.
Bu düşüncede olanların da, kesinlikle CTP’de işlerinin olmadığını kesin kes, söylerlerdi.
Bu bir düşünce idi.
Herkes saygı duyuyordu.
“Ortanın Solu “ politikası ile 1972 ‘de CHP’nin başına geçen, Bülent Ecevit.
Ülkede yapılan genel seçimlerde, seçim bildirgesinde emek ve emekçiyi işleyen paragraflar, nerede ise sayfalar dolduruyordu.
Bir sloganı da şuydu:
“Emek en yüce değerdir.”
CTP, Ecevit’in bu sloganını alarak, kendi sloganı haline getirdi.
Bununla da tabanına, emekçinin, işçinin partisi olduğunu kanıtlamaya uğraştı.
Uzun yıllar bu sloganla, İşçinin, emekçinin hakkını korumaya çalıştı.
Emekçi kitleleri de, arkasından sürüklemeyi becerdi.
Emek mücadelesi.
1990’a kadar sürdü!
1990 rakamı nedir ki bu sol, sosyalist ideoloji ve emeğin hakkının savunulması bu rakamla son bulsun?
CTP ‘nde parti yönetimine gelenler, sol ideoloji olarak Moskova’nın felsefesini kabul etmişlerdi. Yani Lenin’in sol ideolojisini.
Başka arkadaşlar da , Mao ‘yu.
Bir başkaları da Troçki’nin sol anlayışını benimsemişlerdi.
Solun fraksiyonlara bölünmesi.
1990 Sovyetler Birliğinin yıkılması.
Sovyetler yıkılırken, tabii ki ideolojisi de yıkıldı.
İşte o zaman.
CTP’ni yönetenler, kendilerine başka bir yol çizme zamanının geldiğini görmüş olacaklar ki.
Raydaki makas değiştirilerek, lokomotif başka bir raya kaydırıldı.
Bu ray, AB’ rayıdır.
Değiştirilen demir yolu, artık Avrupa’ya doğru yol almaya başladı.
Avrupa’da ideoloji ise:
Kapitalizm.
2004 Annan referandumunda, partiye makas değiştirenler, AB ile ilgili nurlu ufuklar vaat etmeye başladı.
Kapitalist sistemin uygulandığı ülkelerdeki, nurlu ufukları yaşayarak görüyoruz.
1990 ‘ da ray değiştiren, AB’ni sığınacak liman görenler ve buna alkış tutanlar.
Sn. Toros’un, kontenjan adayı olmasına, niye kızıp partilerinden istifa etsinler ki?
Nereden nereye?
Sosyalizmden, 180 derece dönüş.
Nereye mi?
Kapitalizme arkadaşlar.
Kapitalizme.
Buna aslında.
Chipras Sosyalizmi de, denmez mi?
Bu haber 4201 defa okunmuştur

:

:

:

: