Erken seçimle oluşan yeni Hükümetimiz, bazı taşları da yerinden etmiş ve bu taşlar, yeni yer etmeye veya eski yerlerine dönmeye başlamışlardır .
Dünyanın dönmesi devam ettiğine göre, bu böyle devam edecektir demektir .
Aslında, adamızda nerede ise eş zamanlı iki seçimi birden yaşadık .
Güneyde, Rum yönetimindeki Rum Halkı, kendi liderini seçti .
Bu tek aşamalı bir seçim olmadı , iki turlu bir seçim oldu .
Sonuçta Rum Halkı, ısıta, ısıta, ayni temcit pilavını tekrar masaya koydu .
Bizde de, malum .
Dört siyasal partiden , bir Ortaklık Hükümeti oluştu .
Gerçi, daha güven oyu almadı, amma .
Alacağı şimdilik kesin .
Şimdilik diyorum .
Hükümet bıçak sırtı .
Beklenilen Milletvekilliğini almayan bu partiler, bakanlık dağılımında, parti içi ciddi sıkıntılar çekmekteler .
UBP, Hükümete girememenin travmasını, hala yaşıyor .
Tabandan, tavana, bunu irdeleyip , ana muhalefet cepkenini, tez elden giymeye bakmalıdır .
Yoksa iktidarda olmaktan , muhalefet yapmayı unuttu mu ?
Bunu, yeni Genel Kurulda göreceğiz .
Hükümet ve muhalefet cephesinde durum, özetle bunlar .
Yukarıda, taşların yerine oturduğundan bahsetmiştim .
Bunların bir tanesi de, Cumhurbaşkanlığında oldu .
Sn. Nami’nin esas görevi olan Mv ‘ne dönmek ve tevcih edilen Bakanlık koltuğuna oturmak .
Sn. Nami , bilindiği gibi, Cumhurbaşkanlığında müzakereci makamında idi .
Nami’nin istifası ile, bu görev veya makam boşaldı .
Sn. Nami’nin istifası sırasında, istifasını verdiği Sn. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı , istifayla ilgili yaptığı açıklamada. Yeni müzakerecinin atanmayacağını söylemesinin, bazı kişi ve çevrelerce sürprizle karşılanmasına rağmen. Ben bunu, bir sürpriz olarak karşılamadım .
Nedeni mi ?
Sn. Akıncı’nın açıklaması, en önemli neden !
Sn. Akıncı :
“Şu an itibarı ile, yeni bir müzakereci atamayı düşünmüyorum . Bunun nedeni çok açıktır . Her şey eskiden olduğu gibi, hiçbir şey olmamışçasına ayni minval üzerinden, bir elli yıl daha devam etmesi
anlayışında değiliz .”
Sn. Akıncı . Müzakerelerin ancak, Rum tarafında bir zihniyet değişikliği ile mümkün olacağının, üzerine basa basa durdu .
Öyle bir zihniyet değişikliği olmayacağı, kanaatini de taşıyan Sn. Akıncı. Boşalan müzakerecinin yerinin, boş kalmasını da uygun bulmuş olacak ki. Bu makama, yeni bir atama yapmama kararı aldı .
Yani Sn. Akıncı .
Güneydekilerin kafa yapılarının değişmesi halinde, müzakere masasına oturacağından bahsetti .
Bunun üzerine, basa basa durdu .
Bu konuda, BMGS Guterres’e de atıfta bulunarak. Kıbrıs konusunda bir danışmanın atanmamasını da, Güneydekilerin bir zihniyet değişikliğine gitmemelerine bağladı .
Kısaca .
Görüşme masasının, tekrar oluşabilmesi . Rumların, Kıbrıs konusunda kafa yapılarının değişmesinden geçmektedir .
Bu kafa yapısı değişti mi ?
Değiştiğine dair, bir emare var mıdır ?
Rum zihniyeti, 1955 ‘lerin Rum zihniyeti .
Bu zihniyetin , bu kafa yapısının değiştiğini söyleyen varsa, beri gelsin .
Değişmediğini, Güneydeki seçimlerin arifesi ve ertesinde, tüm çıplaklığı ile gördük yaşadık .
Bundan daha somut bir gerçek, olabilir mi ?