Geçen gün, 103’cü zafer yıldönümünü kutladığımız Çanakkale Savaşlarını andık .
Oralarda şehit düşen Mehmetçiklerimizi, yad ettik .
Türk Ulusu dünyada durdukça da Çanakkale Destanı anılacak , şehitlerimiz yad edilecek .
Aradan 103 yıl geçmesine rağmen , Çanakkale zaferi hala daha irdelenmekte , politikacılar , ilim adamları , tarihçiler tarafından değişik sonuçlara varılarak , gerek Türkiye ve gerekse de dünyada bu tartışmalar devam etmekte ve devam edeceğe benzemektedir .
Bir kısım çevreler bu zaferi sırf askeri maksatlar için değerlendirmeye tabii tutmakta , bir kısım çevreler ise normal bir olay olarak görmekte ve göstermeye çalışmaktalar .
Günümüzde de bazı çevreler, Çanakkale’yi Afrin harekatı ile eşleştirmeye , bilerek ve bilmeyerek Çanakkale’nin dünyadaki önemini, önemsizleştirmeye çalışmaktadırlar .
Bu yazımda Çanakkale’yi siyasal tarih açısından irdelemeye çalışacağım .
20ci yy. başlarına bir bakacak olursak , o dönemde kapitalizmin
Avrupa’da ayak seslerinin duyulduğu. Buna paralel olarak da sömürgeciliğin tüm dünyayı ahtapotun kolları gibi sardığı, bir yy başlangıcı .
İşte bu ortama ayak uyduramayan ve teknolojide geri kalmış olan Osmanlı İmparatorluğu , coğrafyasını koruyamamış , sömürgeci devletlerin hedefi haline gelerek , paylaşımına karar verilmişti .
İşe, Osmanlı’nın en yumuşak karnı olan Çanakkale’den başlanmış ve tüm batılı sömürgeciler ve kapitalistler , çağın en son teknolojilerine sahip silah ve mühimmatla Çanakkale’ye yüklenmişti .
Ellerinde Sevr paçavrası ile Osmanlıya dayatmada bulundular .
Kim ne derse desin !
Mustafa Kemal, Çanakkale’yi onlara geçilmez kıldı .
Çanakkale zaferinin gerek Türk ve gerekse dünya tarihi üzerindeki
Siyasal açıdan önemi, çok büyük . !
Nasıl ki , Fatih’in İstanbul’u fethetmesi ile, bir devri kapatarak bir devri açıldı. Çanakkale zafer ile de, Mustafa Kemal bir devrin kapanmasına ve bir devrin açılmasına yol açacak olan kapıyı, Çanakkale’de gındırıklaştırdı . Yani kapıyı açmıştı .
Çanakkale zaferi ile gındırıklanan kapıdan, Türk Ulusu Mustafa Kemal’in önderliğinde, dünyadaki sömürgecilik devrine, Ulusal Kurtuluş Savaşı ile son vermiş . Türk Kurtuluş Savaşı ile birlikte dünyada yeni bir devrin açılmasına neden olmuştu .
Bu devrin adı, dünyada bağımsızlıkların devri olarak, siyasal tarihteki yerini aldı .
Çanakkale zaferi , Dünyada ulusal bağımsızlıkların tohumlarının atıldığı , ilk kilometre taşlarının yola döşendiği, zaferin adıdır .
Çanakkale zaferi , dünyada bir çok ulusun, ulusal meclislerinin oluşmasındaki en büyük temel taşlarından birisidir .
Bunun ilkini , Ankara ‘da görmekteyiz .
TBMM’nin ilk temeli ta Çanakkale’de atılmış . İlk harç orada konulmuştu .
Bunu, izleyen bir çok ulusun milli meclislerinde de görürüz .
Biz de Kıbrıs Türk Halkı olarak , bu adada varlığımızı sürdürüp bir devlet kurmuşsak. Bu devletin bir meclisini oluşturmuşsak. Bunu
103 yıl önce kazanılan Çanakkale zaferi ve bu zaferle başlatılan ve de zaferle sonuçlanan, Türk Kurtuluş Savaşına borçluyuz .
Ez kaza .
Bu zaferler olmamış olsa idi , Kıbrıs Türk halkının durumunun ne olacağını düşünmek bile, insanı her halde çıldırtır .
Sömürgecilik devrini kapatan .
Dünyada bağımsızlık devrini açan, Çanakkale zaferi. Tüm Türk Ulusuna , bu kapının açılması ile bağımsızlıklarına kavuşan tüm mazlum ülkelere kutlu olsun .
Bir devrin kapanmasına ve insanlık için yeni bir devir açmak nedeni ile şehit olan Mehmetçiklere. Tanrıdan rahmetler diliyorum .
Bağımsızlık ilkesini, tüm batılı emperyalistlere, katıksız olarak kabul ettiren Büyük Asker . Büyük Politikacı Mustafa Kemal’e selam olsun ..