Yazımın başlığı, bir hukuk terimi .
Hukuk yalamış olanlar, bunun ne anlama geldiğini gayet iyi bilirler .
Bunun Türkçesi , geriye dönüş olarak nitelendirilir .
Biliyoruz ki, dünyamız hukuk kuralları ile yönetilmektedir .
Herkes, her isteyen, dilediği gibi hareket etse idi. Dünya, kaostan kurtulmaz, yaşanamaz bir hal alırdı .
Bunun önüne, hukuk kurallarının çıkarılması ile geçilmiştir .
Tabii bu, dörtdörtlük bir durum mu ? Bu da tartışma götürür .
İşte bu hukuk kuralları çıkarılırken, bazı ilkeler de benimsenmiş ve bu ilkeler çerçevesinde, hukuk kuralları, çıkarmak yoluna gidilmiştir .
Bunlardan biri de, çıkarılan yasalarla ilgili bir ilke ve kuraldır, ki buna, hukuk sistemlerinde, makable şamil değildir, denilmektedir .
Yani, geriye yürüyememezlik ilkesi .
Hukukta geriye kim gidemez ?
Çıkarılacak yasalar, geriye gitmez .
“Yasalar makable şamil değildir “ ilkesi .
Daha açıkçası çıkarılan yasalar , o ülkenin resmi gazetesinde yayınlandıkları tarihten itibaren, yürürlüğe girerler .
Bu genel bir ilke .
Bunun tek istisnası ise .
Çıkarılan yasa , vatandaşın lehine olacaksa, bir istisna olarak geriye de şamil olabilir .
Bu ancak istisnai durumlarda olabilir .
Bunun dışında, hukuk devletlerinde yasalar, yayınlandıkları tarihten itibaren, uyulması gereken bir kural haline gelirler .
Bu genel prensibi ve ilkeyi açıkladıktan sonra, gelelim bizim Evkafın su meselesi haline gelen, üçlü kararnamelere .
Çiçeği burnunda Hükümetimiz .
Hükümeti oluşturan partiler, gerek seçim kampanyalarında , gerekse de Hükümet programında , kesin bir dil ve vurgu ile. “Hükümetlerinin müşavir yaratma bir yana, müşavirlik sistemine son vereceğini” açık seçik olarak ibareletmişti .
Yani yazmıştı .
Bunun gibi, bir çok şeye de son verecekti !
O bir çok şeyi, başka bir yazımda ele alacağım .
Gelelim müşavirlik olayına, son verecek icraata .
Denilmişti ki .
Müşavirliği ortadan kaldıracak yasa çıkana kadar, üst kademe yöneticisi atanmayacaktı .
Doldurulacak yerler, mevcut müşavirlerden olacaktı .
Yani kamu görevlilerinden .
Bir çok atama, kamu görevlilerinin dışından yapıldı .
Bunların müşavir olmalarına, zaten meriyetteki, yani uygulamadaki yasa engel .
Esas , kamu görevinden gelecek olanlar için, müşavir yaratılmak .
Bu da iki üç gün önce gerçekleşti .
Üç imza ile .
Sn. Akıncı . Sn. Başbakan ve Sn. Eğitim Bakanının imzası ile .
Hangi Yasaya göre ?
53/77 sayılı Üst Kademe Yasasına göre .
Üç imza ve yayından sonra, Milli Eğitim Bakanlığına atanan, bu kişiler. Hukuken bu yasa altında, bir hak hazanmışlar ve bu yasa altında da görevlerinden alınmaları halinde, müşavir kadrosunun içine gireceklerdir .
Bazı söylemler var !
Değiştirilecek olan ilgili yasa ile, bu üçlü kararname ile atananlar. Müşavirliği ortadan kaldıracak yeni yasayla, müşavir olamayacaklarını belirtmektedirler .
Bu hukuken mümkün değil .
Yukarıda da bilimsel olarak açıkladığım gibi, yasalar makable şamil değildir, yani geriye yürümez . İstisnadan da söz ettim . Bu bir artı getirecekse mümkün . Bu olayda vatandaşın aleyhine bir durum söz konusu .
Çıkarılacak yasanın, bu durumda geriye yürümesi mümkün değil .
Zaten böyle bir uygulamaya gidilecekse, bu Bağdat’tan geri döner .
Anayasa Mahkemesi, bunu iptal eder .
Hükümeti oluşturan partiler , yandaşlarına tek rant kapısı olarak kalmış bu kapıyı, öyle görülmektedir ki, kapatmak niyetinde değillerdir.