Türk Zaferleri Tarihinde, iki tane 26 Ağustos var. ( Tarih kitaplarında iki 26 Ağustosun kesiştiği noktadan çıkan sonuç . Türk Ulusunun dünya durdukça var olacağının, dünyaya kabul ettirilmesidir . )
Tarih itibarı ile birincisi , 1071 ‘deki 26 Ağustostur .
26 Ağustos 1071 Türklerin, Alp Arslan Han komutasındaki , Malazgirt Meydan Savaşı sonucunda. Anadolu kapısının, açıldığı bir tarihtir .
Orta Asya’dan, Anadolu’ya akışının başlangıç tarihidir .
Alp Arslan’ın, Bizanslı Komutan Romen Diyojen’in orantısız gücü karşısında kazandığı, bir savaş ve zaferdir .
Bir kısım tarihçilerin, 200.000 olarak Bizans’ın asker sayısını belirtmelerine karşın . Ünlü araştırmacı ve tarihçi olan Ermeni Edessalı Malta, Bizans ordusunun sayısını, 1 milyon olarak yazıyor .
Alp Arslan’ın kuvvetleri ise 20.000- 30.000 arası idi.
Türk ordusunun, meydan savaşlarındaki, ünlü hilal taktiğini uygulayan Alp Arslan . Bu büyük orantısız güce rağmen, Romen Diyojen ve ordusunu esir aldı .
Askeri tarih bakımından önemli olan Malazgirt zaferinin. Siyasal tarih açısından da önemi, o denli büyüktür .
Malazgirt zaferi, Türklere sadece Anadolu kapılarını açmadı . Açılan bu kapı ile, Avrupa Kapılarına da, dayanıldı .
Bu dayanma, Avrupa’ya ciddi korku ve endişeler yarattı .
Avrupa, bu korku nedeni ile, Papanın başkanlığında, Haçlı Seferlerini başlattı .
Malazgirt zaferinin, Türk tarafına siyasal olarak getirisi ! Devletin tek bir çatı altında kurumlaşarak, Osmanlı İmparatorluğuna dönüşmesi oldu.
Türklerin, Anadolu ve Avrupa’ya yerleşmeleri, Batılıları hiçbir zaman memnun etmedi .
Hep, Türklerin, geldikleri yerlere geri döndürülmesi proje ve planlarını uyguladılar .
Osmanlı İmparatorluğunun, ekonomik bozukluğundan ve sanayileşmemesinden yararlanarak. Avrupa’da Milliyetçilik akımlarını tetikleyerek . Osmanlı topraklarını küçültmek . Sonuçta da tamamını ele geçirerek, Türkleri tarih sahnesinden silmek için düğmeye bastılar.
İlk etap Çanakkale , İstanbul . İkinci etap ise Anadolu işgal edildi .
Batılı ülkeler . Türklerin geldikleri yere gidemeyeceklerini bildiklerinden . Onlara göre çözüm ! Türkleri, dünyadan yok etmek . Bir Ulusun varlığına son vermekti .
Türk Ulusuna biçilen kefen, buydu .
Kefen de , tabut da, hazırdı .
Anadolu halkı ne yapacağının şaşkınlığı içerisinde idi .
Bir kişi, olup bitenleri görüyor .
Türk Ulusunun, dünya yüzünden silinmemesinin plan ve projelerini
yapıyordu .
Plan ve projeleri, onu bir tek yola yönlendiriyordu. “ Ya Bağımsızlık. Ya Ölüm .“
Bu sloganla , yola çıkıldı .
Türk Ulusunu örgütledi ve Türkün ateşle imtihanının öncülüğünü yaparak . Alp Arslan gibi, ayni orduların, torunlarının torunları ile, Anadolu’da . Düşmanın, yine orantısız olan gücünü, hezimete uğratarak . Tek Türk yurdu kalan Anadolu’yu, bila müddet vatan yaptı ve bunun tapusunu, Batılılara kabul ettirdi .
Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türk Ulusuna, işgal altındaki vatanı, Bağımsız ve Egemen bir hale getirdiği için . Bu büyük kurtarıcıya, Atatürk soyadını verdi .
Dün, yani 26 Ağustos . Hem Türk Siyasal Tarihinde, hem de Dünya Siyasal Tarihinde. Türk Ulusunun, bir dönüm noktası olmuştur .
26 Ağustos 1571 ‘ de , Anadolu’ya geldik .
26 Ağustos 1922 ‘de “ Ne yapsanız, ne etseniz . Bu topraklarda varız. Var olacağız ” dedik.
İşte, iki 26 Ağustosun kesiştiği nokta :
“ Anadolu bizimdir. Gitmiyoruz .”
Malazgirt zaferi ve 26 Ağustos Büyük Taarruzun yıl dönümü, kutlu ve mutlu olsun .
Türk Ulusu, sonsuza kadar yaşasın .