Türkiye için uzun zamandır Orta Vadeli Programı (OVP) bekliyorduk ve görüyoruz ki beklediğimize de değdi. Para politikası nezdinde alınan o 625 baz puanlık politika faiz artırımını bile bir de OVP ile birlikte değerlendirelim dedik.
Dünya yeni bir döneme hazırlanıyor. Özellikle gelişmekte olan ülkeler sıkıntılı süreçten geçiyor ve kendi yol haritalarını çizmeye çalışıyor bu süreçte. Uzun süredir umutlarımızı bağladığımız OVP ile değerlendirmek ve yeni bir döneme hazırlanmak istedik. Uzun süredir umutlarımızı bağladığımız OVP, 3 yıllık yol haritasıyla birlikte Yeni Ekonomi Programı (YEP) şeklinde karşımıza çıktı. Üzerinde epey bir çalışılmış program oldu bu kez. Gerçeklikle bütünleşen, öngörülebilirliği artıran ve hep söylüyorum ya yeni dünya düzeni işte bu dünya düzenine kendisini gelecekte konumlandırabilecek bir yapıya kavuşması adına temeller atılmış görünüyor bu programda. 3 D yeni yol haritasının belirleyicileri olarak ortaya çıkıyor.
Yeni Ekonomik Program’da slogan; Dengelenme, Disiplin ve Değişim!
Aslında disiplin ile dengelenmeyi gerçekleştirerek değişime hazırlıyoruz ülkeyi. Burada dikkat çeken ilk nokta “YEP gerçeklikle bağdaşacak mı?” sorularına cevap niteliği taşıyan enflasyon ve büyüme verileri oldu. Belki de ilk kez bu kadar net bir durum tespitiyle karşı karşıya kaldık. Dünyada var olan bir değişim düzeninden ve ikinci bir gelecekten bahsediyorsak eğer işte burada ülkeyi özellikle stratejik anlamda vazgeçilmeyecek kadar önemli olan ülkeyi bu sürece hazırlamak bu programdan geçiyor.
Enflasyon, cari açık, işsizlik ve büyüme konularının özellikle vurgulandığı YEP’te Türkiye adına kısa ve uzun vadede kalıcı etkiler oluşturacaktır şüphesiz.
Model, tutumlu ve savurgan olmayan bir anlayışı simgeliyor. Artık üretmek sloganını vurguluyor ülke bir yandan da. Fakat bu kez katma değerli üretimi öne çıkartıyor.
Kamu harcamalarını ise yatırım tarafıyla birlikte kısıp, bütçeyi olumlu yönden etkilemek istiyor. Kamu harcamalarının azaltılacağı ve tasarrufların arttırılacağı, kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınacağı ve başlanmayan projelerin durdurulacağı yeni bir dönem.
Bu süreçte en çok önem verdiklerimizden olan cari açık ise, yine üzerinden geçiliyor. Ekonomik faaliyete göre bu kalemde düşüş yaşıyor. Fakat önemli bir nokta var. Bu kez beklenen ekonomik aktivite arttığı zaman da düşüyor. Yani üretim yapısı da niteliği de değişiyor. Bunun yanı sıra çok ayrıntısı verilmese de bankacılık alanında piyasaya olumlu sinyaller gidiyor. Özellikle reel sektörün kan kaybını durdurmak adına bankacılık üzerinden hareket görülüyor. Şimdi ise sıra uygulamaya geldi. Öncelikle şunu fark etmek gerek. Evet YEP, açıklandığı gibi olumlu bir algı yarattı ama iki günde çok büyük mucizeler yaratmayacaktır değil mi? Sihirli bir sopayı ben görmedim şahsen. Fakat sağlam, uygulanabilir ve gerçekçi hedeflerle örtüşen bir programla karşılaştım. Şimdi ise sıra plana uygun yürütülen uygulama.
Yeni bir geleceğe hazırlık aşaması fırsatı doğdu bu kez Türkiye için.