Bu sözler Maliye Bakanı Serdar Denktaş'a ait.
Türkiye'den para istenmediği gerekçesiyle eleştirilen Denktaş, Türkiye'nin artık para koparma yeri değil, strateji ve plan yapma yeri olduğunu kaydetti.
Bu sözler Maliye Bakanı Serdar Denktaş'a ait.
Türkiye'den para istenmediği gerekçesiyle eleştirilen Denktaş, Türkiye'nin artık para koparma yeri değil, strateji ve plan yapma yeri olduğunu kaydetti.
Yani Türkiye ile ilişkilerde yeni bir dönemi işaret etti.
Fiyat İstikrar Fonu'nda sıfırı tüketince eli kolu bağlanan hükümet, bütçeyi denkleştirmek için çareyi peş peşe yaptığı zamlarda arıyor.
Her ne kadar maaşlarda ve 13. maaş da bir sıkıntı olmadığı söylense de fısıltı gazetesi tehlike çanlarını işaret ediyor.
'Türkiye artık para koparma yeri değil' sözü bugüne kadar izlenen siyaset adına da bir özeleştiridir aslında.
Türkiye'yi yıllardır para koparma yeri olarak gören siyasi anlayış, ne yazık ki kapsamlı reformları yapmakta direnince, ekonomimiz pamuk ipliğine bağlı yaşıyor.
Türkiye'deki krizi Türkiye'den bile daha derin yaşamamızın yegane nedeni de budur.
Sendikaların eleştirilerini de yanıtlayan Denktaş,hükümetin içinde bulunduğu çaresiz durumu ironik bir teklifle dile getirdi.
Sendikacıların kendi içerinden birini bulmaları halinde DP kontenjanından Maliye Bakanı yapmayı öneren Denktaş, her ne kadar haklı da olsa gerçeğin sadece bir bölümünü dile getiriyor.
Fedakarlığı sadece çalışandan, üretenden, sendikalardan beklemek, hükümetin inandırıcılığında sorun yaratıyor.
Eğer bir fedakarlık yapılacaksa bunu en başta devlet kurumlarında, bakanlıklarda, örtülü ödeneklerde, cumhurbaşkanlığı bütçesinde görmek en doğal hakkımızdır.
Ama bu olmadan, yani devlet saltanatı bitmeden, 'Maliye Bakanlığı'nı size vereyim, siz yönetin' tarzı yaklaşımlar hamasi yaklaşımlardan öteye gidemez.
Maliye Bakanı Denktaş, devlette araç saltanatını bitirmek şöyle dursun, Yenierenköy Belediyesi'ne iki lüks binek araç tahsis edince vatandaş da haklı olarak 'Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu' diyor.
Sözün özü Sayın Denktaş'ın da dediği gibi Türkiye artık para koparma yeri değil.
Bizim devlet olarak kendi kendine yeten bir ekonomik modeli kurabilmemiz şart.
Yeni modele geçiş acılı olacak, bunun da farkındayız.
Ama başka çare de yok. Bunu artık idrak etmeliyiz...