Ciklos yolu korku dolu!..

Ciklos’da dört gencin hayatını kaybettiği facianın ardından o “kara yol” ile ilgili raporu hazırlayan İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Gürkan Yağcıoğlu dün ada TV’de sorularıma yanıt verdi. İlk sorum “Bu dört genç, yoldaki mühendislik hatası nedeniyle mi öldü” şeklinde oldu.

Ciklos’da dört gencin hayatını kaybettiği facianın ardından o “kara yol” ile ilgili raporu hazırlayan İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Gürkan Yağcıoğlu dün ada TV’de sorularıma yanıt verdi. İlk sorum “Bu dört genç, yoldaki mühendislik hatası nedeniyle mi öldü” şeklinde oldu.

Yağcıoğlu, “Sadece bir mühendislik hatası değil, yıllardan bu yana gelen bir hatalar
silsilesi bu canları kaybetmemize neden olmuştur” diye cevap verdi.

Ardından o “kara yol” ile ilgili ortaya çıkardıkları gerçekleri açıklarken, raporu hazırlayan uzmanların yarın basının karşısına çıkacaklarını, akılda kalan tüm soruları yanıtlayacaklarını söyledi.

Yağcıoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

“Bu yol 1950’li yıllarda tek bir aracın geçeceği şekilde Ciklos deresine paralel olarak inşa edilmişti. Daha sonra 60’lı yıllarda asfaltlanarak devam etmiş, ilk kez 1986 yılında bir gidiş bir geliş şeklinde devam etmiş. Bu sırada yapılan tercih dereyi iki noktadan kesmek olmuş. Boğaz piknik alanından gelen su, bir noktada St. Hilarion bölgesine geçiriliyor. Biraz ilerdikten sonra Ciklos deresine verilmeye çalışılıyor.
Mühendislik açısından yapılan bu tercih tartışılır. Bu yolu 7 -8 metre köprü üzerinden geçirip dereyi altından akıtabilirdik. 1998 yılında duble yol, yani iki gidiş iki geliş olunca biz biraz daha dereye doğru kaymışız. En son 2018 yılında ikişer buçuk metre daha genişleterek bugünkü hali oluşmuş. Meteoroloji Dairesi’nden aldığımız verilere göre olay günü saat 22.00 ile 23.00 arasında şiddetli yağış nedeniyle menfez devre dışı kalmıştır. Yolun güvenlik zafiyeti de var. Korkulukların standardıyla ilgili de ciddi soru işareti var.”

Can alıcı sorular ise şunlardı: Ciklos’ta tehlike devam ediyor mu, alınan önlemler yeterli mi, o “kara yol” artık güvenli mi?

Yağcıoğlu şu cevabı verdi:

“Tespitlerimize göre, Ciklos’ta yapılan çalışmalar, alınan önlemler bir iki hafta içinde yağacak bir yağmurda bir sıkıntıyı önlemek için doğru olabilir. Ama uzun vadede yol güvenli değildir. Çünkü yol toprak zemin üstünde yükselerek inşa edilmiştir. Altındaki toprak zeminin killi bir yapısı vardır. Bu toprak kolay çözülür. Dereye verilen yönle dere sularının yolun altını oyma riski devam ediyor. Şu anda yolun göçme tehlikesi bile var. Etki alanını da hesapladık. Girne-Lefkoşa yolunda iki şeridini ortasına kadar göçebilir.

Şu anda alınan önlemlerle ‘biz yaptık oldu’ diyorlarsa doğru değildir. Tehlike devam ediyor. İki seçenek var. Ya istinat duvarlarıyla suyun yolun altını oyması engellenmelidir. Ya da demirlerle suyun yolun altını şiddetle vurması durdurulmalıdır. Bu önerileri raporda yazdık. İlk yağmurda olmasa bile 3-5 yıl içinde kaçınılmaz olarak bu tehlikeyle karşılaşacağız.”

Yağcıoğlu’na bu uyarıyı yetkililere ilettiklerinde ne cevabı aldıklarını da sordum.
“Değerlendireceğiz, gerekeni yapacağız” cevabını almış. Ancak yaşadığımız acı tecrübeler nedeniyle bu cevap ne yazık ki bizim de içimizi rahatlatmıyor. Umarım gereken yapılır. Bu önlemlerin alınması için bir daha insanların ölmesi gerekmez.

Rapor tamam. Bundan sonra görev hükümetin. Elbette bu işin siyasetten bir sorumlusu da olmalı. Rapora göre bu yolun yapımında emeği geçen herkesin, 1986 yılından itibaren başlayarak sorumlulukları var. Ancak bırakın 1986 yılını, 2018 yılında yol yapılırken görev başında olan Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan bile bu acıyı “doğal felaket” tanımıyla dindirmeye çalışıyor. Kimse sorumluluk üstlenmek istemiyor.

Felaket öncesinde yol bittiğinde övgüde cömert davrananlar, felaket sonrasındaki eleştiriler karşısında kafasını kuma gömmeyi tercih ediyor.

Yaşananlardan ders almalı, hiç olmazsa bundan sonra böyle bir acının bir daha yaşanmaması için herkes üstüne düşeni yapmalıdır.
Bu haber 303 defa okunmuştur

:

:

:

: