Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2019’un ilk asgari ücretini belirlemek üzere dün ilk toplantısını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler, başkanlığında yaptı.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2019’un ilk asgari ücretini belirlemek üzere dün ilk toplantısını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler, başkanlığında yaptı.
Bu çok kritik zirvede işçi kesimini temsil eden heyetin başkanlığını üstlenen Hür-İş Federasyonu Genel Sekreteri Ali Yeltekin, toplantı biter bitmez Ada TV ekranlarında konuğum oldu, çok çarpıcı açıklamalar yaptı:
İşte Ali Yeltekin’in Ada TV’de verdiği mesajlar:
“Toplantıda devlet ve işveren temsilcilerine şunu söyledik. 3 bin 150 TL’nin altında imza atmayız. Bu bizim kırmızı çizgimizdir. Bu rakam brüttür. Net olarak 2 bin 700 TL civarındadır. Asgari ücret toplantısına, federasyon olarak yaptığımız bir çalışmayla gittik. Dört kişilik bir ailenin adeta aç yaşayarak temel ihtiyaç maddelerini karşıladığında aylık giderini ortaya koyduk. Bu rakam 1384 TL’dir. Bu acı bir gerçektir. DPÖ verileri gerçek dışıdır. Bu gibi kurumlar gerçek veriler ortaya koymalıdır. Geldiğimiz noktada döviz bazlı enflasyon oranı yüzde 41 civarındadır. Aylardır zam oluyor. Bir tek petrol ve tüp gaz düştü. Ama işçiler ne petrol, ne de tüp gaz yiyor.
Toplantıda edindiğim hava Sayın Bakan, bizim yanımızdadır. Belki de 3 bin 150 TL’nin üzerinde bir rakama da imza atılabilir. Sektörel bazda asgari ücret belirlenmesi için konu Bakanlar Kurulu’na götürüldü. Bu ne içeriyor. Bilmediğimiz için toplantının ertelenmesini istedik. Yerel istihdama KKTC vatandaşlarına bir teşvik verilecek. O teşvikin ne olduğunu öğrenmek istedik. Başsavcılıktan alınan görüş doğrultusunda Çalışma Bakanlığı bu konuyu Bakanlar Kurulu’na gönderdi. Önümüzdeki birkaç gün içinde içeriği belli olacak.
Bir dahaki toplantı 17 Ocak’ta olacak. O toplantıda bir karar çıkmasını umuyoruz.
Çalışma izniyle ülkemize gelen 50 bin işçi var. Bunların hepsi de vasıfsız işçi mi? Doktor, öğretim üyesi, kaynakçı, nasıl asgari ücret alacak? Bu da önemli bir nokta. Toplantıda bütün ücretlerin bankadan ödenmesini de talep ettik. Çünkü bazı kötü niyetli işverenler insanların emeğini çalıyor. Ücretler kayıt altına alınarak bu önlenmelidir.”
Ali Yeltekin Ada TV’de bu açıklamaları yaparken, Çalışma Bakanı Çeler de “Sektörel bazda asgari ücret sistemine geçilmesi gerek, çalışmalar devam ediyor” diye açıklama yaptı.
Burada çok kritik bir konu var. Özellikle 50 bin yabancı iş gücüyle KKTC vatandaşları arasında asgari ücrette oluşacak uçurum, iş barışını tehdit edecek bir noktaya gelebilir.
Bir iş kolunda sadece milliyeti nedeniyle aynı işi yapan insanların farklı ücretlere tabi olması, emek mücadelesine ciddi zarar verir.
Bu önerinin emeği evrensel kriterlerle savunduğunu iddia eden sol bir partinin bakanından gelmesi de işin bir başka tuhaf yanıdır.
Siz burada 50 bin kişinin yatırımlarından topladığınız parayı onların hakkını adeta gasp ederek, KKTC vatandaşlarına dağıtamazsınız.
Daha doğrusu maaş için temel kriter bir insanın milliyeti değil, yaptığı iş, çalıştığı işkolundaki verim olmalıdır. Bunu solcu ağırlıklı bir iktidara anlatmaktan hicap duysam da gerçek budur.
Umarım bir gerçeği Sayın Bakan Çeler ve hükümetimiz de anlar…