2020’deki cumhurbaşkanlığı seçimleri için siyaset sahnesi hareketlenmeye başladı. Tüm partiler bu konuda stratejisini belirlemeye çalışıyor.
YDP geçen hafta sonu yaptığı toplantının ardından seçimlerde aday çıkarma kararı aldığını açıkladı. Şimdilik aday çıkarma ya da Cumhurbaşkanı Akıncı’ya bir kez daha destek verme konusunda rengini belli etmeyen CTP’de de saflar yavaş yavaş belli olmaya başladı.
Ada TV’de dün akşam Seval Oyaltan’ın sorularını yanıtlayan ikinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, CTP’nin mutlaka aday çıkarması gerektiğini düşünenlerden. Bu konudaki tavrını da daha önce “Tufan yakışır” açıklamasıyla açıkça belli etmişti.
Henüz adaylık konuşmasının erken olduğunu söyleyenlerin aksine Talat, parti içinde Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin şimdiden tartışılması gerektiğini vurguluyor.
“Seçimleri konuşmak için erken değil. Bununla herkes yüzleşecek” diyen Talat’ın sözlerinden edindiğim izlenim, CTP’nin en güçlü adayla yarışa katılmak zorunda olduğudur.
CTP içinde başta Özdil Nami olmak üzere ismi konuşulan diğer adayların ise Tufan Erhürman’ın adaylığı söz konusu olursa ortaya atılamayacağı aşikar.
Dolayısıyla en azından birinci turda TDP’nin adayı Cumhurbaşkanı Akıncı ile birlikte soldan en az iki aday çıkması kuvvetle muhtemel gibi görünüyor.
Sağ cenahta ise durum biraz daha farklı.
UBP adayını anketle belirleme kararı aldı. Ada TV’de dün konuğum olan UBP Girne Milletvekili Özdemir Berova, “Tabanın bize ilettiği arzu, UBP’nin kendi adayını çıkarmasıdır. Cumhurbaşkanlığı seçiminde nasıl bir yol izlememiz gerektiğine yönelik çalışmalara başladık. UBP olarak bu konuda bir anket yapacağız” dedi.
Peki diğer taraftan Halkın Partisi’nde adaylığı kuvvetle muhtemel Kudret Özersay cephesindeki son durum ne?
Özellikle bugüne kadar alışmadığımız derecede aktif bir Dışişleri Bakanı profiliyle Özersay’ın cumhurbaşkanlığına hazırlandığını söyleyenler çoğunlukta.
Ankara’nın da desteğini aldığı iddia edilen Kudret Özersay’ın sağın ortak adayı olmak için UBP ile bir koalisyon pazarlığına da girişebileceği belirtiliyor.
Ada TV’de programına konuk olan HP Milletvekili Gülşah Sanver Manavoğlu, iddialar karşısında şu yanıtı verdi:
“Şu an bunu söylemek için erkendir. Ancak Cumhurbaşkanlığı adaylığını pazarlık konusu yapmayı düşünmüyoruz. Çünkü bunun garantisi olmaz. Seçimlerde bu tarz pazarlıklar pek fazla gerçekleşmez. Kendi belediye başkan adayını seçtirmeyip, dokuz tane belediye meclis üyesi seçtirmeyi başarmış bir partidir UBP Lefkoşa’da. Taban farklı hareket edebilir. Bunun garantisi olmaz. Cumhurbaşkanlığı seçimleri ne şekilde evrilecek. Nisan mayıs gibi tablo ortaya çıkar.”
Manavoğlu, CTP Milletvekili Doğuş Derya’nın Genel Başkanı Kudret Özersay’a yönelik, “Çok konuşuyor” eleştirisine de şu karşılığı verdi:
“Çok konuşman gerekir. Çünkü kendini dünyaya başka türlü anlatamazsın. Rum yönetiminin, Kıbrıs Türklerinin haklarını gasp ettiğini anlatabilmek için çok konuşmalısın. Yapmamız gereken şey zaten çok konuşmaktır. Sesimizi dünyaya duyurmaktır. Başta Sayın Doğuş Derya olmak üzere bundan da kimsenin rahatsızlık duymaması gerekir. Kimler rahatsız oluyor. Güney de rahatsız oluyor Sayın Özersay’ın konuşmasından. Güney rahatsız oluyorsa biz doğru yoldayız demektir. Oturduğunuz yerden ağlayarak meme bekleyemezsiniz.”
Dün de yazdım. İşaret fişekleri atıldı. Bir başka ifadeyle cin şişeden çıktı. Önümüzdeki günlerde siyaset sahnesinin tüm demeçleri cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik olacaktır.
Saflar da Sayın Manavoğlu’nun
dediği gibi en geç üç ay içinde
netleşecektir. Bekleyip
göreceğiz.