Türkiye’nin son günlerde adından çokça söz ettiği “Mavi Vatan” vurgusu aslında çok anlamlı.
Zira Mavi Vatan içerisinde, Türkiye ve KKTC’nin ortak paydaları ve gelecek projeleri var. Artık bu saatten sonra, gerek Yunanistan’ın, gerekse de Güney kıbrıs Rum Yönetimi’nin, Kıbrıs Türkü’nü Türkiye’den kopartma planları hiç bir işe yaramayacak.
Şu sıralarda Mersin’de bulunan UBP-HP Hükümeti’nin Başbakanı Ersin Tatar’ın Türkiye’den verdiği mesaj da bu yönde zaten. Mersin, Erdemli Belediye Başkanı Mükerrem Tolu’yu ziyaretinde, başkanın makamında şu sözleri söyledi Ersin Tatar, 'Türk Hükümetiyle birlikte, mavi vatan dediğimiz Doğu Akdeniz'deki hak ve çıkarlarımızın korunması konusunda verdiğimiz mücadele milletimiz ve ulusumuz için fevkalade önemlidir'.
Başbakan Ersin Tatar’ı Mersin’de Kıbrıs gazileri karşıladı. Konuşmasında özelde Kıbrıs için hayatını hiçe sayarak soydaşları için savaşan gazileri ama genelde Türkiye’yi hedef alan Tatar şunları söyledi;
Gelinen son aşamada KKTC'nin ne kadar önemli bir devlet olduğunun ortaya çıktığını belirten Tatar, 'Şu anda Doğu Akdeniz'de, hidrokarbon, petrol ve gaz savaşları veya çatışmaları yaşanmaktadır. Ne mutlu bize ki Türkiye Cumhuriyeti, ana vatan, gerçekten oralarda çok iddialı. Türk hükümetinin kararlılığıyla sondaj çalışmaları yapılıyor.' diye konuştu.
Başbakan Tatar önemle değindiği bir başka tehlikenin, Kıbrıs Türkü’nün Türkiye’den soğutularak kopartılmaya çalışıldığı olduğuna dikkati çekti ve şunları söyledi;
KKTC'nin, Türkiye'den asla koparılamayacağına dikkati çeken Tatar,
'Biz, Türk ulusunun bir uzantısı, bir parçası olmaktan şeref duyarız. Biz, asla Türkiye'mizden kopartılamayız. KKTC halkı ve KKTC hükümeti, dünyadaki bazı milletlerin, bazı sinsi uyanıkların tezgahlarına, oyunlarına asla gelmeyecektir. Çünkü biz yürekten bağlıyız ve bu bağı kimse koparamaz. KKTC halkı ve KKTC hükümeti, dünyadaki bazı milletlerin, bazı sinsi uyanıkların tezgahlarına, oyunlarına asla gelmeyecektir.
Tatar akıllı bir siyasetçidir, o da ülkesinde Türkiye’ye karşı planlanan tezgahlardan rahatsız olduğunu her fırsatta dile getirmekten çekinmiyor. Hatta sanat adı altında, Türkiye’ye karşı hasmana ve düşmanca tutumla yazılan son günlerdeki malum tiyatro oyununun Türkiye’de yarattığı olumsuz etkiyi de hesap ederek Türkiye’den aslında yine Türkiye Devleti’nin üst makamlarına adeta mesaj gönderiyor.
Kıbrıs’ta bu yönde bir takım çabaların olduğa değinerek, federal temelli bir anlaşma sayesinde Kıbrıs'ın tam olarak Avrupa Birliğine girmesiyle, Kıbrıslı Türklerin, Avrupa Birliği içerisinde daha zengin bir yaşam kazanabilmesi oyunuyla Türkiye'den bağının kopartılması ve Türkiye'nin, Avrupa Birliğinde olmaması sebebiyle de 'garantörlük' mekanizmasının başka bir mekanizmayla sağlanmasının amaçlandığını dile getiriyor.
Ama sözlerinin sonunda da, Kıbrıslı Türklerin böyle bir oyuna gelmeyeceğini zira Kıbrıslı Türklerin, Türkiye Cumhuriyeti'nin Kıbrıs'ın esas garantörü olduğunu ve 1974'te olduğu gibi her hangi bir durumda 'İmdadına' yetişeceğini biliyor' diyor.
İşte söylemek istediğimiz de bu zaten, yazının başında da söyledik ya “Mavi vatan.”
Herşeyin başı sağlam temeller üzerine oturmaktır. Bir ev inşa ettiğiniz zaman eğer sağlam temeller üzerine oturtamazsanız, belli bir süre sonra çöker, dayanamaz. Ersin Tatar’ın başbakanlığı bu yönden de çok önemli.
Bir önceki hükümet, Erhürman Hükümeti ne yazık ki sağlam temeller üzerine oturtulamamıştı. O hükümet sadece UBP karşıtlığıyla kurulan intikam hükümetiydi sanki. Türkiye ile ilişkileri koalisyon hükümeti ortakları içerisinde bile karşılıklı anlayışa dayanmıyordu. O sebepten Türkiye ile “Mali Protokol İşbirliği Anlaşması” bile yılan hikayesine dönmüş bir türlü imzalanamamıştı. İktidar partisi ile ortağı TDP içinde Türkiye karşıtlığı ayen beyan ortaya çıkıyordu. Bunun zararını da 15 aylık bir zaman kaybıyla Kıbrıs Türk halkı ödedi bile.
Şimdi birlik zamanı, Ersin Tatar bu birliği sağlamalı, yerli yatırımcısı, sanayicisi ve iş insanıyla birlikte halkıyla kol kola girerek Kuzey Kıbrıs’ı ayağa kaldırma zamanı şimdi.
Hele yanıbaşında Türkiye gibi güçlü bir dayısı varsa, ister içten, ister dıştan gelecek tüm karşıt girişimlere rağmen dim dik ayakta kalmasını becerebilir.
Bu “Mavi vatan” içerisinde Kıbrıs Türkü’nü refaha kavuşturacak olan umudu yakalayıp, yeşertecek olan her olanak var yeter ki, biz bunu iyi değerlendirelim, Anavatan Türkiye ile birlikte.