Hani hep derler ya!
“Gözden ırak olan gönülden de ırak olur”. İşte İskele de tam o konumda.
İskele ilçe oldu olmasına ama ilçenin gereklerini yerine getirecek yapılanmalar malesef halen daha tamamlanamadı.
Seçimden seçime İskele’ye uğrayan siyasiler seçimin bitmesiyle İskele’yi unutuyorlar. Hatta yetkili hükümetler bile bu yönde aldıkları kararları unutuyorlar.
Tüm İskeleliler hatırlayacaklar, 2015 yılında İskele bölgesi , zamanın bakanlar kurulu kararlarıyla “Turizm Vizyonu” çerçevesinde yatırıma müsait bir bölge olarak ilan edildi. Edildi edilmesine de siyasiler, iktidara gelenler bu yönde bugüne kadar İskele’ye ne verdiler?
Ulusal Birlik Partisi İskele İlçe Başkanı Osman Kırşan, katıldığı bir televizyon programında İskele’de eğitimden, sağlığa ve yoların bakımsızlığına kadar ciddi sıkıntıların olduğundan söz etti.
Bölgede kolej olmasına rağmen kolej binası bulunmadığını ve öğrencilerin İskele Bekir Paşa Lisesi’nde öğrenim gördüğünü anımsatan Osman kırşan, okulun binaya kavuşturulması temennisinde bulundu. İskele’de tam teşekküllü bir hastane olmadığını da söyleyen Kırşan, Dipkarpaz bölgesinden bir hastanın ulaşımı için bir buçuk saat gerektiğini ve sürekli kazaların meydana geldiğini dile getirdi.
Bu sıkıntıların yanında en önemlisi de geçen yıl İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılan İskele-Y.Boğaziçi-Mağusa Emirnamesi oldu. Kırşan, “İskele küçük bir köy havasındaydı, inşaatın artmasıyla bölgeye ciddi talepler oldu, yatırımlar yapılıyor. Bu planların emirname şeklinde değil imar planı yapılarak aşılması lazım” diye konuştu.
İskele’de emirnamenin yürürlüğe girmesiyle birlikte tereddütler arttı, yatırımlar durdu. Zira yeni imar planı taslağında da iskele’nin gelişiminde önünü kesecek yasakların gözden geçirilmesi ve adaletli bir imar planının ortaya çıkarılması gerekiyor.
İçişleri Bakanlığı, askıya çıkardığı ve 29 günü kalan İskele-Y.Boğaziçi-Mağusa İmar Planı taslağına yapılacak itirazları iyi değerlendirmeli ve ortaya koyacağı planla İskele’nin kaderini bölgedeki 3-4 inşaat firmasının kaderine terk etmemeli.
Şu anda görünen o ki, bölgede kartelleşmiş bu 3-4 inşaat firması, emirname öncesi aldıkları izinle bölgede on binlerce konutun yapımını garantilemiş, rekabeti ortadan kaldırmış, adeta tekelleşmiş vaziyete çalışmalarına devam ediyorlar.
İşte İçişleri Bakanlığı’na tam da bu noktada büyük görev düşüyor. Bu planda düzeltilmesi gereken bölümlerin her kesime eşit hak ve hukuk tanıyan şekilde adil bir biçimde ele alınıp revşize edilmesi gerekiyor. Kimse mağdur edilmeden.
Elbette kıyılarımızı, çevremizi, yeşil alanlarımızı koruyacağız ama bunları yaparken kimseye ayrıcalıklı olanaklar sağlamadan, eşit bir biçimde yapmalıyız.
Askıda kalma süresi 29 gün kalan bu imar plan taslağı, İskele’nin önünü açacak ve daha önce alınan kararla “Turizm Vizyonu” içerisinde değerlendirilerek gözden geçirilmeli ve iskele’nin önü kesilmemeli.
Zira İskele’nin büyümeye, gençlerinin işe aşa ihtiyacı var. Gençlerin başka kentlerde iş, aş aramasını istemiyorsak, İskele’nin gelişimindeki çalışmaların, yatırımların önünü kesmeyin.