Bir siyasi eşitliktir gidiyor.
Ne çok tartışılıyor siyasi eşitlik, Kıbrıs müzakerelerinde, anlamı nedir? Her iki kesimde de bir tartışmadır, siyasi eşitlik.
Ancak Rum yönetimi, siyasi eşitliği sulandırarak öyle bir kullanıyor ve gündemde tutuyor ki, sanırsınız siyasi eşitlik Rum’un elinde tuttuğu, istediği zaman istediği yerde kullandığı bir olgu.
Yok böyle bir şey, önce siyasi eşitliğin, kurulacak bir ortaklık devletinde ne anlama geldiğini iyi ölçerek tartmak lazım.
Birleşmiş Milletler, siyasi eşitlik konusunda tavrını öyle sözle değil kararlarla ortaya koyarak tescil ettirmesine rağmen Rum hala siyasi eşitliği kendisinin vazgeçilmez bir kozu olarak kullandığını zannediyor. Ve kendi toplumunu dahi kandırıyor, bizi de alet ediyor.
Diyorum ya önce niyet!
Rum bizimle, kuzeydeki Türklerle gerçekten adil ve siyasi eşitliğe dayalı, hakkaniyetli bir ortaklığa imza atmaya hazır mı?
Hiç sanmıyorum.
Dedim ya niyet önemli, niyet.
İşte Rum ikide bir bu niyetini adeta gözümüze sokar gibi her fırsatta dile getirmekten çekinmiyor.
Her seferinde müzakerelere devam diyerek, mevcut statükonun daha yıllar yılı devam etmesini istiyor. Bunu ne güzel başarmıştı aynı Rum yıllarca. Hem de içimizdeki sözde barışçıları kullanarak. Rahmetli kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş’ı bile uzlaşmaz ilan ederek, çözümü istemeyen taraf diye lanse etmişti.
Oysa çok haklıymış Denktaş, çözümü istemeyen, Kıbrıslı Türklere ortaklık paydalarını vermek istemeyen kesimin Rumlar olduğu şimdi daha iyi anlaşılıyor. Hem de statükonun merkezi olduklarını teyit eder gibi.
Dedim ya yine niyet, niyet önemli, Rumlarda da bu niyet yok.
Neyse Türk tarafı başta Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı ve CTP’nin Genel Başkanı sayın Erhürman da artık ağzından, “sonuç odaklı ve ucu açık olmayan” müzakere sürecini hiç eksik etmiyor. Bu iyi bir ilerleme sayılır, çözüme katkı koymak isteyenlerin çabası açısından.
İşte bu çok konuşulan siyasi eşitliğin, bu kavramın içeriğini çok iyi bilmek lazım, bunun içindir ki, Birleşmiş Milletlerin 1990 yılındaki raporunda açık bir şekilde bahsedilen ve en son 2019 tarihli 2483 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararında da geçen “siyasi eşitlik” çok net bir biçimde ortaya konmaktadır.
Birleşmiş Milletler kararlarında bile net bir şeklilde geçen bu siyasi eşitliği işte Rum yönetimi çeşitli taktik ve oyunlarla sulandırarak, ısıtarak sürekli gündeme sokuyor ve anlam karmaşası yaratıyor oysa bu çok net ve açıktır.
Yine diyorum ya, niyete bakacaksınız, Rum’un niyetine.
Önemli olan niyet,
O da Rum da yok, işte o kadar.