Sadece sessiz kalmak mı yoksa “kör, sağır ve dilsiz” olmak mı!
Sessiz kalmanın bir çok nedeni vardır.
Ya bir şey bilmezsiniz, sessiz kalırsınız.
Ya çok şey bilirsiniz ama konuşmamayı bir şekilde her nedense tercih edersiniz.
Ya da, vereceğiniz yanıtın karşınızdakini tatmin etmeyeceğini, inandırıcılıktan uzak olacağını düşündüğünüzden sessiz kalırsınız.
Biz de gerçekten merak ediyoruz.
Sayın İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, haftalardır sürdürdüğümüz yayınlara yanıt vermekten kaçınıyor.
Oysa zor sorular yok o sorularda yanıt verilemeyecek. İçişleri Bakanlığı Sayın Ayşegül Baybars’ın özel ofisi değil. Sessiz kalma gibi bir lüksü de yok. Kaldı ki, Star Kıbrıs olarak İskele’de dönen dolapları dosya halinde Sayın Baybars’a teslim edeli 16 ay oldu. (30 mayıs 2018 tarihinde bakanlık arşivine kayıt edildi)
Sayın Bakan Ayşegül Baybars’ın hukukçu olduğu gerçeğiyle bizzati yasalara en fazla kendisinin uyması gerekirken, sayın bakana bilgi edinme yasasını hatırlatırız;
“12/2006 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Yasası, 10 Mart 2014 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 27/2014 sayılı Bilgi Edinme Hakkı (Değişiklik) Yasası ile değiştirilmiştir. Bu Yasa, özetle, idareden, kimlerin, hangi bilgi ve belgeleri isteyebileceğini ve böyle bir istek karşısında idarenin ne yapması gerektiğini düzenlemektedir. Bu Yasa’dan hareketle, tüm yurttaşlar (bu arada elbette avukatlar ve gazeteciler de) idareden bilgi ve belge isteyebilecek ve idare, Yasa’nın düzenlediği istisnalar dışında kalan bilgi ve belgeleri talep edenlere vermek zorunda kalacaktır”.
Yukarıda yasa metninde yazılı olduğu gibi, gazeteciler de idareden bilgi ve belge isteyebilirler. Biz bunu resmi olarak da (30 Mayıs 2018) talep etmemize rağmen ne yazık ki, Sayın Baybars bugüne kadar bizlere yanıt vermeyerek yasa hilafında görevini yerine getirmemiştir.
Hatta yasada şöyle deniliyor; “Yasa’nın düzenlediği istisnalar dışında kalan bilgi ve belgeleri talep edenlere vermek zorunda kalacaktır”.
Biz de merak ettik Sayın Baybars, yasada belirtilen bu istisnalar İsrailli inşaat şirketi için mi geçerli de bize yanıt vermiyorsunuz!
Yani bu İsrailli şirket, “istisnai” bir şirket statüsünde mi?
Malesef, Siz, sizin İçişleri Bakanlığınız, size bağlı Şehir Planlama Dairesi, İskele Kaymakamlığı, “kör sağır ve dilsizleri” oynamaya devam ediyorsunuz İsrailli firmanın yasa tanımaz eylemlerine karşı.
Biz “neden sessiz kalınır” demiştik!
Yanıtı çok açık değil mi?