Yakışıksız olan, söylemler ve sorular mı ?
Yoksa, yapılan ayrımcılık ve kayırmalar mı?
Yakışıksız olan, bir gazetecinin, erki elinde bulunduran bir siyasi makama karşı sorduğu “etik” bir soru mu?
Yoksa, bu soru çok mu rahatsız etti?
Yakışıksız olan, kendisine sorulan bir soruya yanıt vermek yerine, asılsız ve doğru olmayan bir iddiayı sanki gerçekmiş gibi, “siz önce kaçak elektrik kullanıyorsunuz”, “kaçak inşaat yapıyorsunuz” diyerek, devletin yapamadığını yaparak, bölgeye kendi olanakları ile elektrik, su ve arıtma tesisini kurarak, milyonlarca sterlini alt yapıya yatırarak hizmet veren yerli bir iş insanını zan altında bırakmak.
İşte yakışıksız olan bu Sayın Bakan Baybars.
İçişleri Bakanlığı makamı “dedikodu” makamı değildir. Varsa elinizde bir ispat, hukuk insanı olarak, yetkili makamları harekete geçirir, gereğini yaparsınız.
Yoksa, mahalle aralarında dedikodu yapanlar gibi, ispatlanmamış iddiaları bir topluluğun önünde ortaya atamazsınız, sizin bunu herkesten daha iyi bilmeniz gerekir, size hukukta böyle mi öğrettiler?
Malesef siz hukukçu bir bakan olarak, böyle bir iddiayı, sanki ispatlanmış gibi ortaya atmanız dı yakışıksız olan sayın bakan Baybars.
Gelelim şimdi dünkü meclis konuşmaları sırasında YDP Milletvekili Sayın Bertan Zaroğlu’nun size yönelttiği sorulara.
Ne yazık ki, sayın bakan verilen sorulara yanıt vermek yerine ithamlarını sürdürmüştür.
O İskele toplantısında sayın bakan Baybars’a halkın olduğu bir ortamda şu net soruyu sordum ama yanıtını alamadım.
Sayın Baybars, size 30 Mayıs 2018 tarihinde, bizzat makamınıza gelerek, içişleri arşivine kayıt ettirerek, bölgede İsrailli firmanın yaptığı yasadışılıklarla ilgili olarak verdiğim ve yanıtlanmasını istediğim dosyadaki iddialara bugüne kadar aradan 16 ay geçmesine rağmen 27/2014 Sayılı “Bilgi Edinme Yasası” tahtında neden cevap vermediniz? Yasa gereği yanıt vermeniz gerekmiyor muydu?
Mecliste dün, Sayın Bertan Zaroğlu’na verdiğiniz yanıtta, İsrailli firmanın yaptığını iddia ettiğimiz yasadışılıklarla ilgili sorumluluğu belediyeye attınız.
Peki soruyoruz o zaman!
ÇED raporu almadan inşa ettiği, denizin içine girecek kadar yakın olan konutların, bizim haberimiz sonrasında mühürlenmesine rağmen, ÇED raporu sürecinde, bu doğa katliamına iki kez “olumlu görüş” vererek ÇED raporunu almasını sağlayan Şehircilik Dairesi, size değil de, Mars’taki bir bakanlığa mı bağlı?
Sizin Şehir Planlama Dairesi’nin böyle bir kıyı katliamına onay vermesi, çıkarmayı düşündüğünüz İmar Planı ilkelerine ters değil mi?
Siz doğayı, birilerine olumlu görüş vererek, yaptığı yasadışılığa onay vererek mi sağlıyorsunuz?
Eğer size bağlı olan Şehir Planlama Dairesi böyle bir kıyı katliamına “olumlu görüş” vermeseydi, bugün o ÇED raporu onaylanmayacak ve o kumun üzerine yapılan lüks konutlar yıkılacaktı.
Değil mi Sayın Baybars!
Yoksa yanılıyor muyum?
Bu olaya bizzat müsteşarınız bile şahit, Sayın müsteşarla defalarca bu konuyu görüştüm, bizzat.
Siz sayın bakan baybars, bizim yayınlarımızı gayet iyi takip ediyorsunuz biliyoruz, neden mi?
Şöyle diyorsunuz bizim yayınlarımızı kastederek, meclisteki dün yaptığınız konuşmada.
Demokratik hakları çerçevesinde basın özgürlüğü diyerek nitelendirip sadece bir takım yanlış ve yanıltıcı iddialarla tarafıma yöneltmiş olduğu sorulara diye devam ediyorsunuz..............
Biz çok açık ve net söylüyoruz, aylardır yazıyoruz çiziyoruz ama o İsrailli firmanın bölgede bu derece tekelleşmesinin önünü açan kim?
Bu kişi ya da kişilerin İçişleri Bakanlığı ile bir bağlantısı var mı?
“Bilgi Edinme Yasası” tahtında neden yanıt vermiyorsunuz?
İşte yakışıksız olan, kendini yasaların üstünde görerek, bu derece cüretkar olan bu firmayı kimin monopol haline getridiği...