Kutlu ve mutlu olsun

Yarın 29 Ekim . Türk Ulusunun en büyük Bayramı .

Yarın 29 Ekim .
Türk Ulusunun en büyük Bayramı .
Osmanlı İmparatorluğu, halkı yüz yıllarca Mutlak Monarşi ve Meşruti Monarşi ile idare etmişti . Nedir bu idare şekilleri ?
Halk dili ile açıklarsak. Bunlara baskıcı rejimler veya sistemler de diyebiliriz .
Bu rejimle, Osmanlı Devleti, 600 yıl Türk Ulusunu baskıcı bir rejimle egemenliğini elinden alarak yönetmişti .
Bu yönetim şekli. Birinci Dünya Savaşının bitimine kadar devam etmiştir .
Mondros Ateş Kes Anlaşması ve Sevr Teslim Anlaşmasının imzalandığı tarihe kadar devam etti.
Sevr’i imzalayan Osmanlı Padişahına karşı. Atatürk’ün önderliğinde Türk Ulusu, hem Osmanlı Padişahına. Hem de yedi düvele savaş başlatmıştı .
Çanakkale ile başlayan Türk Ulusunun var olama savaşı, yıllarca sürmüştü .
Yunanlılar tarafından İzmir’in işgali . Türk Ulusunu, bağımsızlık savaşında kamçılamış ve Atatürk’ün önderliğinde bir yumruk gibi bütünleştirmişti .
Türk Ulusu, egemenliğine kavuşmak için çok bedeller ödedi .
Bu bedeller Çanakkale’den , Sakarya Meydan savaşı ve Kurtuluş Savaşına kadar uzayıp gider .
Türk Ulusu, canı ve kanı pahasına bu bedelleri ödeyerek egemenliğine kavuşmuştur .
Tabii bu kolay olmamıştır.
Türkiye Büyük Millet Meclisinde. Rejimle ilgili yapılan tartışmalarda. 600 yıllık idarenin değişmesinde. Muhafazakarlar tarafından engellenme girişimleri ile karşılaşıldı .
İlgili komitede, hararetli konuşma ve tartışmalar devam etmekte idi .
İşin uzayacağını ve savsaklanacağını gören ve hisseden Mustafa Kemal . Komite toplantısına gider ve bir sıranın üzerine çıkarak şu konuşmayı yapar :
“ Egemenliği hiç kimse hiç kimseye , bilim gereğidir diye görüşmeyle tartışmayla veremez . Egemenlik, güçle, erkle ve zorla alınır. Osmanoğulları zorla Türk Milletinin egemenliğine ve saltanatına el koymuşlardı. Bu zorbalıklarını altı yüzyıldan beri sürdürmüşlerdir. Şimdi de Türk Milleti bu saldırganlara artık yeter diyerek ve bunlara karşı ayaklanarak egemenliğini ve saltanatını kendi eline almış bulunuyor. Bu bir olup bittidir. Söz konusu olan Millete saltanatını egemenliğini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız sorunu değildir . Sorun zaten gerçekleşmiş bir olayı yasa ile saptamaktan başka bir şey değildir . Bu ne olursa olsun yapılacaktır . Burada toplananlar Meclis ve herkes sorunu doğal bulursa . Sanırım ki uygun olur . Yoksa , yine gerçek yöntemine göre saptanacaktır, ancak , belki bir takım kafalar kesilecektir .”
Bu konuşmadan sonra, ilgili yasa, hem komiteden, hem de TBMM’den geçerek. Altı yüzyıl sonra, Türk Halkı egemenliğini tekrar elde eder .
Mustafa Kemal . Devlet modelleri içerisinde en ideali olan ve dünya durdukça yaşayacak olan modeli . Ulus Devlet olarak gördü ve kurduğu Cumhuriyeti. Türk Ulusuna armağan etti .
Adına da “Türkiye Cumhuriyeti” dedi .
O deneyimlerine dayanarak, ayakta kalacak devlet modellerini. Ulus Devlette görmüş ve buna karar vermişti .
Ulusa dayanmayan devletlerin, uzun süre ayakta duramayacağı savından hareketle, bu kararı vermişti .
Atatürk , Türk Ulusuna dayalı devlet şeklini oluşturur iken . Dünyada, sosyalist devletlerin kuruluş aşamasında olduğu yıllardı .
Bir çoğu Türkiye Cumhuriyetinden önce kurulmuş . Bir çoğu Türkiye Cumhuriyeti ile ayni yılda kurulmuş . Bir çoğu da İkinci Dünya Savaşından sonra devletlerini ilan etmişlerdi .
Yarın, 96 ‘cı kuruluş yıldönümünü kutlayacağımız Cumhuriyetimizle birlikte kurulan o sosyalist devletlerin, yerlerinde yeller esiyor .
Hepsi de Ulus Devlete geri dönmüşler veya dönmek üzereler .
Bir çok savaştan sonra kurulan Türkiye Cumhuriyeti . Dünyada Türklüğün en büyük simgelerinden biri .
Simgenin ötesinde, Dünyadaki Türklüğün de varlık nedeni .
Tabii, Kıbrıs Türk Halkı için, Türkiye Cumhuriyetinin önemini, buraya sıralamak için, sütunum yetmez .
Şunu belirtmekle yetineyim .
Geçmişi ve içinde bulunduğumuz süreçleri yaşayanlar ve dünyanın adaletini görenler olarak .
Mustafa Kemal, ezkaza, mücadelesinde arkadaşları ile başarılı olmamış olsa ve yarın coşkuyla kutlayacağımız Türkiye Cumhuriyeti kurulmamış olsa idi. Kıbrıs Türk Halkının hali nice olurdu?
Bizi, BM veya diğer kuruluşlar. Türkiye Cumhuriyeti olmamış olsa. Hangi platformlara taraf olarak çağırır ve dinlerlerdi ?
Sözün kısası .
Kıbrıs Türk’ü, bu adada . Özgür . Bağımsız ve Egemen olarak yaşıyorsa . Bu, Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu Cumhuriyetle mümkün olmuştur .
“ Var mı bunun, başka izah tarzı ?”
96 ‘cı yılında, varlığı ile var olduğumuz Cumhuriyet Bayramı. Tüm Türk dünyasına kutlu ve mutlu olsun .
Bu uğurda hiçbir öz veriden kaçınmayarak. Halk egemenliğine dayanan Cumhuriyeti kuran, Mustafa Kemal ve arkadaşlarını . Rahmetle , özlemle , minnetle , saygı ile anıyor. Işıklarının daim olmasını diliyorum .

Bu haber 4531 defa okunmuştur

:

:

:

: