Bir imar planı hazırlamak üzere yola çıkıyorsunuz, plan amacından sapıyor, rant çevrelerinin gelecek planlarına hizmet eden bir plan halini alıyor.
Kimse memnun değil,
Kimse memnun değil demek neredeyse hafif kaldı.
Zira bu plan Ersin Tatar Hükümeti’nin planı olacak, eğrisi ve doğrusuyla
Ama gel gelgelelim Sayın Başbakana, plan hakkında hiç bir esamesi okunmuyor
Sayın Başbakanın, sesi çıkmıyor, “gık bile diyemiyor”.
UBP’li bölge (İskele) belediye başkanı, bu imar planı olmaktan çıktı “Rant planı oldu” diyor, Sayın Başbakan Tatar bir kez olsun, “Ya gel buraya be başkan, nedir rahatsızlığın” demiyor, susup kalıyor.
Bölge milletvekilleri, açıkça plandan şikayet ediyor, bunu sıklıkla dile getiriyor, Sayın Tatar ; “Nedir bu sıkıntılar?” Deyip ilgilenmiyor.
Bölge halkı, muhtarlar, esnaf, işinsanları plandan şikayet ediyor, Sayın Başbakan yine sessizliğini koruyor.
Bölgede İskele’de 17 Ekim gecesi plan hakkında halk toplantısı yapılacak diye, Başbakan bakanlarını toplayıp geliyor, o gecede bir gazeteci ve bölgede büyük yatırımları olan işinsanı sıkıntıları dile getiriyor, rant çevrelerinin bindirilmiş kıtaları toplantıyı sabote ediyor.
Ha, tüm bunları görmüyor mu Sayın Başbakan!
Ne yapıyor?
Bir komite kuruyor, mimar ve akil insanlardan oluşan, başına da yine bir mimar eski bir bakanı getiriyor Hamza Ersan Saner.
Değişen ne?
Komitede bulunanlar sayın Başbakana, gidilen yolun doğru yol olmadığını, bu planın sadece belli çevrelere hizmet ettiğini söylese de Sayın Başbakan elini masaya vurup, “Nedir bu plan be, kim memnun, kime hizmet edecek bu plan” diyemiyor, malesef.
En son kocalar duyar veya en son babalar duyar diye bir terim vardır. Bir de duymak istemeyen Başbakanlar vardır ne yazık ki.
İşte Sayın Başbakan Tatar da bunlar arasında yerini almak üzere, zira kurduğu kabinede adaletsiz davranışlarıyla yol alan bir bakanlığa hakim olamayan bir Başbakan görüntüsünde şu an.
Bir gün olsun çıkıp da, Ya İçişleri Bakanım Sayın Baybars, bu plan oldukça rahatsızlık yaratıyor, bölgede belediye başkanlarından, esnafa, halka, muhtarlara, bölge milletvekillerine kadar herkesin itirazı var, “Nedir Allahasen bu plan KİME HİZMET EDİYOR” diyemeyen bir Başbakan bugün görevde malesef.
Ya bu plan niye çıktı birden bire ve öncesinde de “Emirname”
Fasıl 96’da yok muydu, belirli kurallar!
Yolun çekilişlerinin nasıl olacağı,
Denize ne kadar yakınlıkta konutlar yapılacağı ve sahilin korunacağı,
Dere yataklarına tecavüz edilmeyeceği ve korunacağı yine Fasıl 82 ile korunmuyor muydu?
Fasıl 96’da yer alan Tanjant 55’in ölçüsüne dayanarak ne kadar kat çıkılacağı belli değil miydi?
Fasıl 96, imara açık olan yerlerde, herkese eşit ölçüde imar olanağı tanırken ve kuralları belliyken, Şehir Planlama Dairesi neredeydi?
Kıyılara tecavüz eden, 12 metreye lükskonutlar yaparak, kaplumbağa yuvalarını tahrip eden, İskele-Kalecik bölgesinin “yasalara saygısız sabıkalı firmasını” kim koruyordu?
Fasıl 96’da belli değil miydi, konutların alt yapı sisteminin nasıl kurulacağı, arıtma tesşislerinin nasıl yapılacağı, alınan ÇED raporlarında yazmıyor muydu?
Eksik olan yasalar mıydı yoksa yasaları uygulamayıp, bazı çevrelere rant sağladığı iddia edilen devlet yetkilileri miydi?
Fasıl 96’ya sahip çıkıp yasaları uygulayaman bir Şehir Planlama Dairesi ve bağlı olduğu İçişleri Bakanlığı. Fasıl 96’mı yetersizdi yoksa yasaları uygulamayıp bazı rant çevrelerine olanaklar sağlayan İçişleri Bakanlığı mı?
Ha bunu biz söylemeden evvel, Şehir Plancıları Odası Başkanı Refikoğlu, İçişleri Bakanlığı’nı açıkça “Rant çevrelerinin aç gözlü taleplerine olanak sağlayan İçişleri Bakanlığı” diye fetva verdi adeta.
Şu anda bu yazıyı yazarken Yenidüzen Gazetesi’nin internet sayfası düştü önüme, CTP’li Milletvekili Fazilet Özdenefe’nin, bu imar planı için “Taslaklar arasında büyük çelişki” diyerek mecliste yaptığı konuşmayı okudum.
Konuşmanın en net bölümü, Sayın Özdenefe’nin ağzından şu oldu;
“Taslaklar arasında büyük çelişki” başlığıyla,
“İmar Planı’nda gelinen son noktanın 55/89 İmar yasası’nın, imar planlarını hazırlama konusunda yetersiz kaldığını bir kez daha gösterdiğine işaret eden Özdenefe, dünyanın bir çok yerinde geçerli olan uygulamanın aksine, ülkemizde planlamanın yerel yönetimler tarafından değil, merkezi hükümet tarafından yapıldığına değindi.”
Uzun lafın kısası, ülkenin çoğunluğu tarafından “Rant çevrelerine” hizmet ettiği iddia edilen bu planın bu durumda geçerli not alamayacağı, yalnız ve yalnız rant çevrelerini memnun edeceği görülmüşken, Sayın Başbakan Ersin Tatar, hangi eli ile bu planı onaylayan ve yayınlanıp yürürlüğe girmek üzere Resmi Gazete’ye gönderen birBAŞBAKAN olarak tarihe geçecek?
Ve Sayın Tatar bu planı nasıl sahiplenecek?