İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars Kadri’nin, daha başından itibaren adaletsiz ve haksız uygulamalarla başladığı İskele-Yeniboğaziçi-Mağusa Emirnamesi’nin ardından yine aynı zihniyetle sona eren bir İmar Planı süreci yaşadık.
Davul-zurna ile gelen ve adeta kapanın yanına kar kaldığı bir süreç yaşadık, özellikle İskele bölgesinde. Ve birileri ciddi rant elde edecek eğer plan bu haliyle geçecek olursa!
Ne demişti, Şehir Plancıları Odası Başkanı Merter Refikoğlu; “Bu plan aç gözlü taleplerle şekillendi” diye konuşmuştu. Ve sonra da planın adı “RANT PLANI’NA” çıkmıştı süreç içinde yine.
İşte bu yüzden biz de, bu planda “kamu yararı yok” diyerek tepkimizi ortaya koymuştuk.
Cumhurbaşkanı Akıncı da, kendisinin ziyaret eden sivil toplum kuruluşları mensuplarına aynı şeyi söyleyerek tekrar etmişti;
“Bu plan rantı değil bilimselliği hedef almalı, diye vurguladı.
İskele-Yeniboğaziç-Mağusa İmar Planı taslağını, tabiri caizse, ağzına ve yüzüne bulaştıran İçişleri bakanı Ayşegül Baybars Kadri, Başbakanın sayesinde büyük bir yükten kurtuldu.
Şimdi yük UBP Genel sekreteri mimar Hamza Ersan Saner’in omuzlarıne binecek,
Saner, çalışmalarına başlayacağı, İmar Planı taslağında katkı koymak isteyenlere karşı hoşgörülü ve tahmmül sınırları içerisinde yanıt vermeli, adaltli olmalı.
Plana dahil edilen, 1. Sınıf tarım arazileri derhal geri kazandırılmalı ve İskele çevresindeki sulak alanları da imara kapatmalı.
Halkın, bölge halkının Hamza Ersan Saner’den beklentileri çok yüksek. Gerçekten bunu başarabilecek mi Saner yoksa, ben de onlara tatlı ikram ettim deyip gözardı mı edecek, apartman ve daire yönetiminde yaşananları.
Dedim ya,
Artık uzatmaları oynuyoruz, bu meşhur İmar Planı’nın geçmesi konusunda.