Sorun sistemde değil bizde

Mağusa-İskele-Yeniboğaziçi imar planında hukuki kaos sürüyor. 31 Aralık’ta emirnamenin yasal olarak sona ermesi nedeniyle yeni imar planı da yürürlüğe girmediği için şu an Fasıl 96’nın geçerli olduğu ifade ediliyor.

Mağusa-İskele-Yeniboğaziçi imar planında hukuki kaos sürüyor. 31 Aralık’ta emirnamenin yasal olarak sona ermesi nedeniyle yeni imar planı da yürürlüğe girmediği için şu an Fasıl 96’nın geçerli olduğu ifade ediliyor.
Sayın İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars ise tüm sorunların kaynağını Fasıl 96 gibi göstererek, adeta yasayı “günah keçisi” ilan ediyor.
Aslında Sayın Bakan’a şunu sormak gerekiyor:
Binalarda gereğinden fazla yükseklik ve yoğunluk, yeterince yeşil alan olmaması, otopark sıkıntısı, arıtma tesisleri olmaması, ÇED raporlarına aykırı yapılaşma… Tüm bunlara Fasıl 96 mı izin veriyor?
Elbette hayır…
Fasıl 96 tam aksine Star Kıbrıs’ın bugün manşetinde de yer verdiği gibi, hepsine düzen getiriyor. Ancak yönetimler bu yasayı uygulamadığı için sorunlar ortaya çıkıyor.
Bir toplumun menfaati için bir sistemi kaldıracaksanız yerine daha iyi bir sistem getirmeniz gerekir. Ancak Sayın Baybars’ın Fasıl 96 yerine ikame ettiği sistemde binaların yüksekliğine sistem değil, insan karar veriyor.
Yani İçişleri Bakanlığı’na bağlı Şehir Planlama Dairesi’nde otorite veriliyor. Kısaca siyasi otorite, kişiler ve siyasi görüş değiştikçe, sistemi de kendisine göre şekillendirmesinin önü açılıyor.
Fasıl 96 kaldırılınca ne olacak? Oraya atanan kişi bu konuda tek karar mercii olacak.
Bu olmaz, olmamalı…
Sayın Baybars, Fasıl 96’nın kaldırılması için sunduğu gerekçede halktan gelen şikayetleri gösteriyor. Oysa başta yeşil alan, otopark sıkıntısı, bina yükseklikleri, yolların dar olması gibi tüm bu şikayetlerde Fasıl 96 neden değil, aksine yasanın delinmesi nedeniyle ortaya çıkan sonuçlar olarak karşımıza geliyor.
Bölgede yıllardır dere yataklarını kim işgal etti?
Tüm ÇED raporlarına aykırı bir şekilde denize sıfır inşaat izinlerine kim karar verdi?
Fasıl 96 mı? Yoksa İçişleri Bakanlığı’na bağlı Şehir Planlama Dairesi ve kaymakamlıklar mı?
Konu hakkında yeterince bilgisi olmayan halka sorunun Fasıl 96 olduğunu söylüyorlar. Ancak yukarıda sorduğumuz sorulara verilecek cevap, sorunun kaynağının kim olduğunu açıkça gösteriyor.
Elbette Fasıl 96 da mutlak bir yasa değildir. Örneğin yeşil alan şartı yüzde 15 ise siz beğenmiyorsanız, günün ihtiyaçlarına göre bunu yüzde 20’ye, 25’e çıkarabilirsiniz.
Ama bir yasayı tamamen ortadan kaldırıp, mesuliyeti şahıslara bırakmak sistem değil, kaos getirir.
Peki yapılması gereken nedir?
Mağusa-İskele-Yeniboğaziçi imar planıyla halka tek tip bir elbise giydirilmeye çalışıldı. Oysa günlük yaşamda nasıl kimimiz kilolu, kimimiz zayıf, kimimiz kısa kimimiz uzunsak ve bu yüzden aynı elbiseyi giyemiyorsak bu üç bölge de farklı özellikler taşımaktadır. Aynı elbiseyi giyemezler.
Peki bu elbiseler nasıl dikilecek? Onu da elbiseyi giyecek olan vatandaşa ve o elbiseyi dikecek terziye sormak gerek.
Burada elbiseyi giyecek olan bölge halkı, o elbiseyi bölge halkına dikmesi gereken kişi de belediyeler olmalıdır.
Belediyeler yapamaz mı diyorsunuz?
O zaman size şunu sormak lazım. Halkın seçtiği yerel yönetimlere bu güvensizlik niye?
Bu kaostan çıkış yolu gayet basittir. Sistemin yeniden inşa edilmesi için revize edilmiş bir Fasıl 96 ile yola devam edilmeli. Aksi halde yeni imar planı, sadece bir grup azınlığın memnun eden bir rant planı olmaktan öteye gidemez.
Bu rant planının hayata geçmesi için gövdesini taşın altına koyan herkes de hem tarih önünde hem de yasalar önünde sorumlu olurlar. Bizden söylemesi…
Bu haber 10091 defa okunmuştur

:

:

:

: