Mağusa-İskele-Yeniboğaziçi imar planında bir yıllık süreç, ne yazık hüsranla sona erdi. Her fırsatta hukukçu kimliğini öne çıkaran Sayın İçişleri Bakanı, yasalarla ilgili öyle kritik hatalar yaptı ki, Başbakan Ersin Tatar, böyle bir imar planını resmi gazetede yayınlatamayacağını resmen açıklamak zorunda kaldı.
Mağusa-İskele-Yeniboğaziçi imar planında bir yıllık süreç, ne yazık hüsranla sona erdi. Her fırsatta hukukçu kimliğini öne çıkaran Sayın İçişleri Bakanı, yasalarla ilgili öyle kritik hatalar yaptı ki, Başbakan Ersin Tatar, böyle bir imar planını resmi gazetede yayınlatamayacağını resmen açıklamak zorunda kaldı.
Başbakan Tatar, planı neden resmi gazetede yayınlatamayacağını en ince ayrıntısına kadar tüm gerekçeleriyle kamuoyuna açıkladı. Doğru ve yerinde bir karardı. Bu planı yürürlüğe koysa kendisi de yasaların önünde suç işlemiş olacaktı. Çünkü bu imar planında imar adaleti unutulmuş, 500 milyon sterline ulaşan büyük bir hak kaybı oluşmuştu.
Bu kadar büyük bir tazminatı ödemek mümkün olmadığına göre, vatandaş ikinci kez mağdur olacak, büyük bir hukuki kaos yaşanacaktı. Sadece bu hukuki kaosu önlediği için bile Başbakan Ersin Tatar’ın planı yürürlüğe sokmama kararı çok doğru ve yerinde bir karardır.
Sayın Baybars, ne yazık ki bir yıllık süreçte “her şeyi ben bilirim” tavrıyla imar planında dağın fare doğurmasına vesile olmuş, siyaseten bu işin faturasını ödemesi gereken isim haline gelmiştir.
O yüzden YDP Genel Yardımcısı ve Lefkoşa Milletvekili Bertan Zaroğlu’nun sorduğu “İstifa edecek misiniz Sayın Baybars” sorusu çok yerinde bir sorudur. Ancak ne yazık ki çağdaş batı toplumlarında olan istifa müessesesinin işletilmesini beklemek, ülkemiz için hayalden öteye gitmiyor.
Fakat elbette Sayın Baybars, bu faturayı ödemek istemiyorsa Halkın Partisi ilk seçimde bu faturayı seçmen nezdinde ödemek zorunda kalacaktır.
Başbakan Ersin Tatar’ın yaptığı açıklamada tespitler çok net.
Bir, yasal yükümlülükler yerine getirilmedi.
İki, belediye meclislerinin onayı alınmadı.
Üç, planla ilgili toplumsal bir uzlaşı sağlanamadı.
Her fırsatta hukukçu kimliğinin altını çizen Sayın Baybars’ın imar planıyla ilgili yapılan hukuki eleştiriler karşısında kamuoyuna önüne çıkıp açıklama yapmasında fayda vardır.
Belli ki imar planında hükümet ortakları arasında oluşan bu fay hattı, cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde önemli bir tartışma konusu olacaktır.
Cumhurbaşkanlığına aday olan Özersay’ın koltuğu bıraktığı HP’nin yeni Genel Başkanı Yenal Senin, “İmar planının önünü kesmek, hukuku yok saymaktır” diyerek, tartışmanın fitilini ateşledi.
Ancak onca rant iddiaları karşısında belediye meclislerinin bile onayı alınmayan bir planın nasıl yürürlüğe sokulacağına açıklık getiremedi.
Belli ki hükümet ortakları arasında artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine doğru ilk ayrışma noktası da imar planı olacak. İmar planı sürecinde bir yılı heba eden Sayın Baybars, HP tarafından bu şekilde savunulmaya devam ederse, “Bağımsız adayım” diye yola çıkan Sayın Özersay da bu işin siyasi faturasını ödemekten kurtulamaz. Bizden söylemesi…