Son yıllarda İsraillilerin Lefke ile Güzelyurt arasında özellikle Gaziveren bölgesinde çok sayıda arazi alması ne yazık ki gözlerden kaçıyor. Ya da kaçırılmak isteniyor. Özellikle Türk tapulu yerlere olan bu ilgi ne yazık ki yeterince sorgulanmıyor.
Dün Ada TV’de bu yöndeki sorulara yanıt veren UBP Milletvekili Aytaç Çaluda, “Bu çok ciddi bir konu. Bunu en erken zamanda öncelikle parti grubunda gündeme getireceğim. Hükümet bu noktada gerekli duyarlılığı ve hassasiyeti gösterecektir. Bir anda öyle küçük bir yerde yüzlerce dönüm arazinin alınması sıkıntılı bir durum. Topraklarımıza sahip çıkmalıyız” dedi.
Meseleye tesadüf diye bakanlara şüpheyle yaklaşmamak da mümkün değil.
Bir ada ülkesinde, İsrail’e bu kadar yakın bir coğrafyada bu kadar çok toprak alınması ne derece tesadüf sayılabilir. Bu ciddi bir tartışma konusudur.
Geçmişte İsrailli işadamlarının KKTC’de yaşayan bazı avukatlar üzerinden paravan şirketler kurup en kıymetli arazileri satın almaya girişmesi haber olmuştu.
Büyükkonuk, Bahçeli, Tatlısu, Karpaz, Dipkarpaz, Yenierenköy ve Sadrazamköy’de o kadar çok İsrailli firma arazi satın almıştı ki, artık bölgede arazi bile kalmadığı ifade ediliyordu.
Son günlerde İskele’de de İsrailli şirketlerin yoğunlukta olduğu bir yapılaşma olması ve önümüzdeki 30 yılın bu şirketlere adeta tekel oluşturacak şekilde verilmesi tesadüf olamaz.
Bunu tehlike olarak görmeyen, hür teşebbüsün girişimi olarak lanse etmeye çalışanlara da şu hatırlatmayı yapalım.
Filistin toprakları da zamanında böyle tek tek satın alındı. Sonrasında Filistinliler kendi anayurtlarında ne hale geldiler?
Bunu ne yazık ki biz de şu an tüm dünya ile birlikte üzülerek izliyoruz.
O yüzden İsrailli şirketlerin bu Kıbrıs sevdasına sadece ticari bir yatırım olarak bakanlar bir kez daha bu düşüncesini gözden geçirmeli.
Mavi Vatan’da dört bir taraftan köşeye sıkıştırılmaya çalışılan KKTC, anavatan Türkiye ile bu çemberi aşmaya çalışıyor.
Ancak biz denizlerde bu mücadeleyi verirken, kendi topraklarımıza bir Truva atı sokulmuş olabilir.
Mitolojideki hikayeyi bilmeyen yoktur. Truva atı, efsane komutan Odysseus'un Truva surlarını aşmak ve şehre gizlice girmek için yaptırdığı tahtadan at maketidir.
Bugün de KKTC’de savaşarak ele geçiremedikleri bu toprakları, günümüze uyarlanmış bir Truva atıyla girmek isteyenler karşısında devleti yönetenler daha uyanık olmalı. Vatandaş olarak bizler de bilinçli olmalıyız.
Çünkü mesele vatansa, aramızdaki bütün tartışmalar teferruat kalmalıdır. Bizden söylemesi…