Cumhurbaşkanı Akıncı öyle bir laf etti ki, hiç kimse bu sözlerin içinde seçim hesapları olmayan masumane bir konuşma olduğuna inanmıyor.
Ne dedi Akıncı?
“Federal çözüme tez zamanda varılmazsa bölünmüşlük kalıcı hale gelir…”
Siz Cumhurbaşkanı olarak Crans Montana’da federal çözümde uzlaştınız da Türkiye mi sizi engelledi? 2004’te Annan Planı’nda kim evet, kim hayır demişti?
Ne dedi Akıncı?
“Türkiye'ye ekonomik bağımlılık azaltılmalıdır”
Siz bu ülkenin ekonomik kalkınmasını gerçekleştirdiniz de Türkiye ‘durun kalkınmayın’ mı dedi? Türkiye’den yıllarca gönderilen o paralar nerelere gitti?
Ne dedi Akıncı?
“Türkiye'ye bağlanma ihtimali korkunç...”
Peki sormak lazım Sayın Akıncı’ya. Türkiye ‘ben sizi kendime bağlayacağım’ mı dedi? Ya da kapalı kapılar ardında size böyle bir talepte mi bulunuldu?
Aslında bu soruların hepsinin cevabı gayet açık ve nettir.
Bu konuşma, bilerek, isteyerek, tepki çekileceği görülerek ama yine de bundan geri durulmayarak yapılmıştır.
Türkiye’den gelen tepkinin ardından belki belli bir grup üzerinde birkaç puan oy artışı da sağlanmıştır. Ama uzun vadede bu toplumu, ana vatan Türkiye ile ayrıştıran bu üslup, gelecek kuşaklara büyük zarar verecektir.
Herkes durup düşünmeli. Ülkemizin cumhurbaşkanının, “etle tırnak gibiyiz” dediğimiz Türkiye ile bu şekilde didişmesi kime ne fayda sağlar?
Ateş çemberi içindeki adada bizim Türkiye’den başka güveneceğimiz kimimiz var?
Biz de sokaktaki vatandaş da aslında bu soruların yanıtını çok iyi biliyor. Eminim ki, Türkiye Cumhuriyeti yetkilileriyle KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı arasındaki bu didişme Güney’den de Avrupa’dan da keyifle izleniyordur.
Eğer Türkiye ile kırdığınız kalpleri Rum yönetimi ile dostluğa tercih edip, geleceği burada görüyorsanız yanılırsınız.
Güvendiğiniz dağlara kar yağar.
En son Crans Montana’da o dağlara kar yağarken, “bizim neslimizin son denemesi” söylemlerinde bulunanlar, şimdi belli ki siyasi ikbal uğruna yeni denemelerin peşinde koşuyor.
Bu denemelerin yarım asırdan bu yana olduğu gibi yine sonuç getirmeyeceği herkesin bildiği bir gerçek. Bu gerçek ortadayken yanı başımızda her ihtiyacımız olduğunda yardımımıza koşan Türkiye Cumhuriyeti ile bu tür gerilim, bu toplumu zehirler.
Mesele bu topluma bu zehri akıtmaksa bu politikaların sürdürülmesine sakınca yoktur. Ama biraz sağduyu ve aklıselim kaldıysa Kıbrıs Türk toplumu da elbette yaşanan tartışmanın perde arkasını görecektir.
Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC Cumhurbaşkanı arasındaki bu söz düellosu ancak düşmanlarımızı sevindirir. Bizden söylemesi…