Mağusa-İskele-Yeniboğaziçi imar planının hemen geçmesi için direten Müteahhitler Birliği, Başbakanlık önünde geçen hafta eylemdeydi.
Sonunda hükümet ile Müteahhitler Birliği uzlaştı. Bir komisyon kuruldu. Bu komisyon pazartesi gününden beri çalışıyor.
Ancak aldığımız bilgiye göre yine dağ fare doğuracak.
Çünkü bu komisyonda müteahhitler birliğinden temsilciler var, hükümetten temsilciler var. Ancak meselenin en önemli ayağı olan yerel yönetimler ve Kıbrıs Türk Mimar Mühendisler Odası Birliği’nden (KTMMOB) kimse yok.
Mağusa Belediye Başkanı İsmail Arter, İskele Belediye Başkanı Hasan Sadıkoğlu ve Yeniboğaziçi Belediye Başkanı Mustafa Zurnacılar’a davet bile gitmemiş. Kamu adına görev yapan KTMMOB Başkanı Seran Aysal da durumdan habersiz.
Peki hükümete sormak lazım. Bu imar planı kimle yapılacak? En önemli paydaşların davet bile edilmediği böyle bir komisyonda nasıl çözüm bulunabilir?
Bu imar planı hazırlanırken en büyük eleştiri neydi?
Belediyelerden ve sivil toplum kuruluşlarından yeterince katılım olmaması değil miydi?
Şimdi yine aynı yanlışları yaparak bu imar komisyonundan nasıl farklı bir sonuç çıkabilir? Belli ki bir yılı aşan tartışmaların ardından yine bir ders çıkarılmamış.
Bölgenin kaderini ilgilendiren böyle önemli bir toplantıya çağrılmayan belediye başkanları ve imarla ilgili görüşleri alınması gereken ilk sivil toplum kuruluşu olan KTMMOB, yapılan muameleden elbette rahatsız.
Bir yıllık çalışma sonunda ortaya konan ve “rant planı” eleştirileriyle karşılanan imar planında, aynı hataları yaparak, nasıl farklı bir sonuç elde edeceksiniz?
Kulislerde, müteahhitler birliğinin emirnamede yargı kararına takılan üç tane müteahhidin 23 bin konut vizesini kurtarmak için tüm eylemleri organize ettiği ve bu tiyatronun yaşandığı konuşuluyor. Hatta bu 23 bin konutun 20 bin tanesinin sadece bir şirkete ait olduğu ifade ediliyor.
Mesele bu azınlığın çıkarlarını korumak mı, yoksa imar adaletini sağlayarak bölgenin geleceğini kurtarmak mi? Eğer bölgenin geleceği düşünülüyorsa, ilk söz hakkı, halkın oyuyla seçiler belediye başkanlarının değil mi?
UBP İskele Milletvekili Yasemin Öztürk, dün Star Kıbrıs’ın manşetinden çok kritik bir soru sordu. “Bu imar planı büyük hak kayıpları ve mağduriyetler doğurdu. Büyük tazminatlar gündeme gelecek. Bunların nasıl ödeneceği düşünüldü mü?” dedi.
Başbakan Ersin Tatar, “Bu imar planını kabul etmem vicdanen mümkün değil, tekrar gözden geçirilmeli” dedi.
Peki şimdi bu hassasiyetlerin hiçbiri göz önüne almadan, aynı kişilerle aynı sonuçlara ulaşmanın kime ne faydası olacak?
Mesele sadece üç şirketin 23 bin konut iznini kurtarmak mı? Yoksa Mağusa, İskele ve Yeniboğaziçi’nin geleceğe hazırlanması mı?
Başbakan Ersin Tatar daha önce verdiği doğru kararın arkasında durmalı. İmar planı en başta üç belediyenin katılımıyla, KTMMOB ve diğer sivil toplum kuruluşlarının da görüşü alınarak çok geniş çerçevede yeniden ele alınmalıdır. Yoksa 6 ay sonunda varılacak sonuç yine hüsran olacaktır. Bizen söylemesi…