Salgın hastalığın bizde ve dünyada hayatları tehdit ettiği. Dünyada binlerce ölüm vakasının her saniyede arttığını, yazılı ve sözlü basından öğreniyoruz.
Hele hele sosyal medyada gayri resmi verilen bilgiler karşısında da hayret etmemek mümkün değil.
İnsanlar evde kapalı oldukları için, internetteki sosyal medya üzerinden, can sıkıntılarını boşaltılıyorlar.
Bunu da yaparken maalesef hiçbir adamı muaşeret kaidesine dikkat etmeden bir üslup kullanarak. Bazı kişileri de kırıp geçiriyorlar.
Bu, yaygın hastalığın getirdiği psikolojik olumsuzluğun bir sonucu olsa gerek.
Sosyal medyadakileri okuduğumda. İnsanlarımızın psikolojik olarak ruh halleri de ortaya çıkıyor.
Ne olur, çok tehlikeli ve hassas bir dönemden geçiyoruz. Kırmadan dökmeden de meramımızı anlatabilecek bir olgunluk ve kültüre sahibiz.
Bazı kesimlerin, yaygın hastalığın 65 yaş üzeri kişilerde. Bu kişilerdeki bağışıklık sisteminin gençlere oranla daha dirençsiz olması nedeni ile öldürücü olması karşısında. Bu yaş grubu hedef alınarak çok kötü salvo atışları yapılması da çok ciddi düşünülmesi gereken bir nokta.
Sanki virüsün mucidi bu kesimmiş gibi.
Kaldı ki virüs bu savı çoktan ortadan kaldırdı.
İran’da bu virüsten çok çocuk ölümleri oldu.
Bir ülkede de ana rahminde bulaşan bir bebek. Virüslü doğmuştur.
Virüs gence, yaşlıya bakmıyor.
65 yaş üzeri olanlarda. Bünye zayıflığı ve bağışıklık sisteminin dirençsizliğinden öldürücü oluyor.
Önemli olan, bünyenin direncini güçlü kılmak için dengeli beslenmeye ve harekete önem vermek.
Evde de olsak, kısıtlı ortamda kendimize özgü spor hareketlerini yaratabiliriz.
Halk diliyle, dibelik de hareketsizlik olmaz.
Vücut, ancak hareketle dirençli hale gelir.
Bu virüs, önümüzdeki ay, Anayasamıza göre yapılması gereken Cumhurbaşkanlığı seçimlerini. Anayasa delinerek altı ay sonraya erteledik.
Bu ertelemenin, Anayasaya aykırılığını savunanlara karşı. Bu tezi savunanlar.
Şimdi birlik beraberlik zamanı tezini öne sürerek. Anayasaya rağmen bu ertelemeyi yaptılar.
Ne için.
Birlik beraberlik için. Bu sağlandı mı dersiniz ?
İki gün önceki olaylar karşısında, değil birlik beraberlik.
Ayrışma daha da keskinleşti.
Bu tavanda başladı.
Tabana yansıdı.
Sosyal medyada patladı.
Maalesef öldürücü virüs sayesinde. Onu kalkan yapmaya çalışanlar. Onun üzerinden siyasi rant sağlamanın peşinde.
Kamuoyu bunu izliyor.
Virüsün dünyayı tehdit ettiği tarihten itibaren. Devletler vatandaşları için tedbirler düşünmeye başladılar.
Bu, vatandaşlarına göstermek zorunda oldukları, anayasal görev ve sorumlulukların gereğidir.
Ülke dışında olan ve virüs nedeni ile ülkelerine dönmek isteyen vatandaşları. Birçok Devlet, vatandaşları olduğu halde. Onları sakıncalı bularak ve görerek, vatanlarına sokmadı.
Salamis Bay’daki Alman vatandaşların durumu bu.
Güney komşumuz, kendi öğrencilerini ki yurt dışında okuyorlar. Güneye sokmayarak. Her birine 750 Avro verilerek kaldıkları ülkede ikamete zorlandılar.
Tüm tehlike ve riskleri göze alarak. Tatar ve Özersay ortak hükümeti. Özel uçaklarla bu öğrenci vatandaşları. Bu gençleri yurda getirtti.
Beğenilmeyen bir yurt olayı karşısında. Bu öğrenciler üzerinden nasıl bir siyasi rant elde etme oyun ve oyunlarının sergilendiği sahne ve sahneleri. Hep birlikte izledik ve bu gibi oyunları da izlemeye devam edeceğiz.
Öyle bir toplum haline getirildik ki.
Adım atmadan. Beraberinde hangi rantın geleceğinin hesabı kitabı
yapılmakta.
Virüs nedeni ile birlik beraberliğin tesisinin sağlanmasından. Murat edinilen de Anayasanın delinmesi ile sağlanamadı.
Çünkü birlik beraberlikten önce. Kafalarda başka hesaplar vardır.
Ve bu hesaplar hep kalacaktır.