Onlar hayatlarını bir yemin üzerine adayan kahramanlarımız…
Onlar hepimizin çocukluk hayali…
Onlar her anne babanın çocukları için istediği ilk meslek…
Onlar, gerekirse hayatlarını ortaya koymaktan çekinmeyen tüm zamanların sağlık savaşçıları…
Ne diyorlar mesleğe başlarken?
'Tıp fakültesinden aldığım bu diplomanın bana kazandırdığı statü, hak ve yetkileri kötüye kullanmayacağıma, hayatımı insanlık hizmetlerine adayacağıma, hastalarımı memnun edeceğime, insan hayatına mutlak surette saygı göstereceğime, mesleğim dolayısıyla öğrendiğim küçük sırları saklayacağıma, hocalarıma ve meslektaşlarıma saygı ve sevgi göstereceğime dil, din, milliyet, cinsiyet, takım, ırk ve parti farklarının görevimle vicdanım arasına girmesine izin vermeyeceğime, mesleğimi dürüstlükle ve onurla yapacağıma namusum ve şerefim üzerine yemin ederim.'
Neredeyse 2 bin yıldır Hipokrat yemini olarak anılan bu söze bağlı kalarak bir ömrü verdikleri için olsa gerek, tüm insanlığın önünde eğildiği tek meslektir hekimlik…
İnsanlık bugün koronavirüs salgınıyla mücadelede onların arkasında adeta saf tutarken, beyaz önlüklü o kahramanlar korkusuzca bu düşmanı alt etmenin yollarını arıyor.
Öyle ki çoğu zaman bu savaşta canlarını dahi ortaya koymaktan bir an olsun bile çekinmiyorlar.
Daha önceki gün Türkiye'de ilk koronavirüs vakasına bakan, İstanbul Tıp Fakültesi Dahiliye Ana Bilim Dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu, tedavi gördüğü Enfeksiyon Servisi’nde hayatını kaybetti.
Ama mesai arkadaşları, hocalarının acısını yüreklerine gömüp mücadeleye devam etti.
Ülkemizde de gerek doktorlar, gerek hemşireler, gerekse diğer sağlık çalışanları, bizleri bu salgından korumak için kahramanca mücadele ediyor.
Vatandaş olarak bizden tek istekleri ise bu mücadelede onların uyarılarını dikkate alıp, hastalığın yayılmasını önlemeye yardımcı olmak.
Siyasilere düşen görev ise biraz daha fazlası…
Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Başkanı Dr. Özlem Gürkut dün Ada TV’ye bağlanarak hepimiz için hayati olan uyarılarını tekrarladı, ülkeyi yöneten siyasilere seslendi.
Dünya Sağlık Örgütü’nün uyarılarını hatırlatan Gürkut, solunum cihazı ve yatak olanaklarının derhal artırılmasını, gerekli ilaç, malzeme, test kitleri ve koruyucu ekipmanların stoklanmasını istedi.
Gürkut’a göre, daha çok test yapıp mevcut tüm vakaları tespit etmek, bunları hemen toplumdan izole etmek zorundayız. Bu salgını ancak öyle yenebiliriz.
Bu uyarıları dikkate almadığımız takdirde doktorlarımıza yaptığımız muamele, savaş meydanına silahsız asker sürmekten farklı değildir.
Onlar mücadele etmekten korkmuyor. Siyasete düşen görev ise bu mücadele sırasında beyaz önlüklü o kahramanlara gerekli desteği vermektir.
Ne dersiniz? Canlarını ortaya koyan kahramanlarımız çok şey mi istiyor?