Tüm dünya, Çin’e karşı birleşebilir

Dünyaya korkunç bir salgını ihraç ettiği için suçlanan Çin, tüm ülkelerin hedef tahtasında. ABD ve İngiltere’nin ardından Almanya da Çin’e bugüne kadar görülmemiş büyüklükte bir dava açmaya hazırlanıyor.

Dünyaya korkunç bir salgını ihraç ettiği için suçlanan Çin, tüm ülkelerin hedef tahtasında. ABD ve İngiltere’nin ardından Almanya da Çin’e bugüne kadar görülmemiş büyüklükte bir dava açmaya hazırlanıyor.
Tüm dünyada 170 bine yakın insanın ölümüyle sonuçlanan salgın nedeniyle Çin’i suçlayan Merkel yönetimi, 130 milyar Euro tutarında bir dava açtı.
Üstelik bu üstün körü yapılmış bir hesap değil. Almanya kalem kalem hangi sektörün ne kadar zarara uğradığını da çıkarmış.
Buna göre, turizmden 27 milyar Euro, film endüstrisinden 7.2 milyar euro kaybettiğini ileri süren Almanya, havayolu şirketi Lufthansa'nın da 50 milyar Euro zararı olduğunu belirtiyor.
130 milyar Euro’luk bu dava şüphesiz son olmayacak. Almanya’yı başka ülkeler de takip edecek.
Dünya bu virüsün yayılmasında Çin’i sorumlu tutuyor. Pekin yönetiminin gerekli tedbiri almadığı herkes tarafından kabul ediliyor.
Daha 2019 yılında bu virüsün çıktığı ve ekonomik bir takım gerekçelerle dünyadan saklandığı konuşuluyor.
Yılbaşı kutlamasını 24 Ocak 2020’de yapan Çin, o tarihten önce 5 milyon vatandaşını Avrupa’ya tatile gönderdi.
23 Ocak’ta koronavirüs salgını dünyaya açıklandı. Ama çok geçti. Aralık ve ocak ayında özellikle Avrupa’nın turizm merkezleri İtalya ve İspanya gibi ülkelere akın eden Çinli turist kafileleri, hastalığın yayılmasında önemli rol oynadı.
Bugün belki de hatalarını fark edip dünyadaki imajlarını kurtarmanın peşinde olduklarından olsa gerek, Çin, hastalığı kontrol altına aldığını ve ürettiği ürünleri dünyaya satmaya hazır olduğunu açıklıyor.
Ama dünya Çin’i affetmeye hazır mı? Ondan emin değilim.
Çin belki de tüm dünya devletlerinin kararıyla boykot edilebilir. ABD ekonomik olarak baş edemediği Çin’le, tüm dünyayı da arkasına alarak izole etmenin yollarını arayabilir.
Dünyanın yaşadığı en büyük kriz olarak bilinen 1929 bunalımı, bir başka ifadeyle “Kara Perşembe” 1930’lu yıllar boyunca etkisini sürdürmüş, yeryüzündeki toplam üretimi yüzde 42 oranında düşürmüş, dünya ticaretinin de yüzde 65 oranında azalmasına neden olmuştu.
Bu öyle bir bunalımdı ki Hitler gibi bir diktatörün doğmasına kadar etkilere yol açmış, dünyayı alt üst etmişti.
Elbette dünya bu denli büyük olmasa da 70’lerde de krizler yaşadı. Yakın dönemde 2008 yılında yaşanan kriz ise daha çok finans ve emlak alanındaydı.
Ama IMF’nin de dediği gibi hiçbir kriz yaşadığımız koronovirüs salgını kadar yıkıcı etki yaratmadı. Bu öyle bir kriz ki şu anda bile İngiltere’de 7-8 milyon yeni işsizden söz ediliyor.
Türkiye’nin de bir numaralı gündemi, işsizler ordusunun gün be gün artmasıdır.
O yüzden tüm dünya Çin’e karşı birleşip, yaşadığı krizin sorumlusu olarak ilan edebilir. Çin’in dünya sahnesindeki yeri bir anda sarsılabilir. Yakın gelecekte bu gelişmeleri izleyip göreceğiz…




Bu haber 10506 defa okunmuştur

:

:

:

: