Bugün Sn. Mustafa Akıncı’nın Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Anayasa gereği olarak yaptığı yeminin beşinci yılı.
Bir adayın seçimi kazanması halinde bile, Cumhurbaşkanı makamına oturabilmesi için. Anayasa gereği olarak yapmakla mükellef olduğu yeminden bahsediyorum.
Yeminle göreve başlandığı için, yarın Sn. Akıncı’nın beş yıllık görev süresi Anayasamıza göre tamamlanmış durumda.
Geçen Kasım ayından itibaren, dünyamızı sarsan Korona virüsü nedeni ile 26 Nisanda yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimi. Ülkedeki kriz nedeni ile Meclis tarafından altı aylık bir süre ertelenmiş. CB görev süresi de bu süreye kadar uzatılmıştı.
Oylamaya, YDP hayır oyu kullanarak. Anayasa Mahkemesine konuyu götüreceğini açıklamıştı. Bilahare Yüksek Mahkemeye başvuru yapıldı.
Dilerseniz Cumhurbaşkanlığı ile Anayasamızda var olan amir kurallara bir bakalım.
Anayasa 99. Md. (1) Cumhurbaşkanı 5 yıllık bir süre için seçilir.
Cumhurbaşkanlığının boşalma hallerini ise 104. Md. düzenlemiştir.
104. Md. Ölüm. İşbaşında sürekli olamamak ve istifa. Bir de sürekli hastalık durumunda görevi yapamadığına dair Yüksek Mahkemenin kararı.
Boşalma, Anayasamızda bu kurallar ile belirtilmiştir.
İçinde bulunduğumuz durum ise. Korona virüsü nedeni ile Cumhurbaşkanlığı seçimi Meclis tarafından ertelenmiş ve mevcut Cumhurbaşkanının görev süresi uzatılmıştır.
Kim tarafından ? Cumhuriyet Meclisi tarafından.
Cumhuriyet Meclisinin iki konuda karar verme yetkisi var mı ?
Bir buna bakalım.
Anayasamız CB seçimleri 5 yılda bir yenilenir diyor. Anayasa md. sarih olarak bunu, kuralları arasına almıştır.
Herhangi bir nedenden dolayı ertelenebilir, CB süresi uzatılabilir diye, kanun koyucu yani Kurucu Meclis, herhangi bir kural vaaz etmedi.
Bu konuda Anayasamızda büyük bir boşluk var.
Fakat bu boşluğun doldurulması. Yine Anayasamızın koyduğu kural usul ve esaslar çerçevesinde olması. Anayasamızın amir hükümlerinden biridir.
Bu boşluğu meclis kararı ile bir defa dahi olsa doldurmak. Anayasamıza göre mümkün mü ?
Anayasamızı inceleyenler göreceklerdir ki bir defa dahi olsa. Meclisimizin öyle bir yetkisi yoktur.
Yine Anayasamızın bir maddesine daha bakalım.
Egemenlik.
MD. 3 (4) . Hiçbir organ makam veya merci, kaynağını bu Anayasadan almayan bir yetki kullanamaz.
Bizim devletimiz hukukun üstünlüğünü benimsemiş bir devlet yapısına sahip.
Md .1 . Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti. Demokrasi sosyal adalet ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayanan laik bir Cumhuriyettir.
Meclisin aldığı karar bu maddeye de uygun değil. Hukukun üstünlüğü ilkesine aykırı.
Yasama ve idare. Açık ve seçik yukarıda açıklamaya çalıştığım Anayasa kurallarına ters, aykırı kararlar üretmiştir.
Yasama bu kararı almakla, Anayasaya aykırı davranmış.
Sn. CB da yürütmenin başı olarak. Bu kararı imzalamakla Anayasaya aykırı hareket etmiştir.
Anayasamızın yukarıda belirtmeye çalıştığım kurallarına göre. Yarından itibaren Sn. CB ‘nın yapacağı icraat ve atacağı imza. Ne denli hukuk devleti kuralları çerçevesinde uygun ve usulüne göre sayılacaktır ?
CB ile kamuoyunu ilgilendiren konuyu. Anayasal çerçevede, bir hukukçu gözü ile irdelemeye çalıştım.
Konu hukuk açısından çok önemli. Yarından itibaren, Sn. CB’nın her icraatı. İleride yüksek mahkemelik olabilir.
YDP’nin müracaatını Yüksek Mahkeme inceleyip. Duruşma için bir karara varacaktır.
YDP’nin müracaatına olumlu karar verirse. Meclisin aldığı karar iptal edilecek. CB makamı boşalacaktır.
Bu durumda yeni bir süreç başlayacak.
Meclis Başkanı devreye girerek, bu süreci devam ettirecek.
45 gün içinde de seçimi gerçekleştirecektir.
Tabii, Korona koşulları da göz önünde bulundurularak.