Alışkanlıklarımız

Yönetici kim? Yaşamımızda alışkanlıklarımız, dolayısıyla davranışlarımız mı bizi yönetiyor; yoksa biz mi onları yönetiyoruz?

Yönetici kim? Yaşamımızda alışkanlıklarımız, dolayısıyla davranışlarımız mı bizi yönetiyor; yoksa biz mi onları yönetiyoruz?
Alışkanlıklarımız, aslında tekrarlarımızdır. Sabah, uyanır uyanmaz yüzümüzü yıkamak, saçımızı taramak, kahvaltı yapmak, belki TV’ deki sabah haberlerini dinlemek, arabada aynı radyo kanalındaki şarkıların tınılarını her sabah dinlemekten artık dudaklarının o şarkıları rahatça söylüyor olduklarını fark edememek… gibi eylemler, işe gitmeden yaptıklarımızdan bazısı. İşten eve dönüp de uyumadan önce de yaptıklarımız başka. Tüm bunları, düşünmeden yapıyoruz. Bu tekrarlı hareketler, yaşamımıza girmiş olduğu için doğal olarak bizi rahat ettirirler. Her duygu, düşünce, iş karşısında düşünmek zorunda kalmadığımız ve doğruluğunu, yanlışlığını kıyaslayamayacağımız için bizi güvende tutarlar. Tabii, bu demek değildir ki hiç düşünmeden hareket ediyoruz ya da edeceğiz. Alışkanlıklarımız, mantıklı veya mantıksız olsun, bunları bir şekilde yaşamımızda kullanıyoruz ve yanlış olduğunu anladığımızda da bunlardan bir çırpıda kurtulamıyoruz. O kadar güçlüler ki bir olay ya da durum karşısında sergilediğimiz davranışlarımızın çoğu, seçimlerimiz değil; alışkanlıklarımızdır. Aslında, yaşamımızda en önemli yere sahip olan, seçimlerimiz olmalıdır. Fakat, görülen o ki yaşımız, ortamımız, inanç sistemimiz, öğrendiklerimiz, o alışkanlığı tekrar yapma sayımızla birlikte kazandığımız alışkanlıklarımız, bir müddet sonra yöneticilerimiz oluyor.

NEDEN BUNLAR YAPILIYOR?
Sabah neden kahvaltıdan önce dişinizi fırçalıyorsunuz? Öğlen yemeğinde neden iki kaşık yoğurt yiyorsunuz da bu yoğurt, üç kaşık olmuyor? Neden saat 17.00’da kahve ya da çay içiyorsunuz? Bu kahve veya çayı, canınız çektiğinde içseniz olmaz mı? Akşam eve geldiğinizde kapıyı kızınızın açmasını bekliyorsunuz. Çaldığınız kapıyı o açmadığında neden telaşa kapılıyorsunuz? Neden haftanın her günü belirlediğiniz TV kanallarındaki dizileri izlemek için saatinden önce koltuğunuza oturuyorsunuz? Geceleri, neden yatağın aynı tarafına yatıyorsunuz? Belki de ne yapacağını bilmek, yapılacak olan eylemle tanışık olmak, bizleri rahat, huzurlu, mutlu, güvende yapıyor da ondan. Bir bakıma alışkanlıklarımız, bu yaşam mücadelemizde, bizlere kolaylıklar sağlıyor. Yaşanılan anlarda, ne yapacağımızı düşünmeden direkt uygulamaya geçiyoruz.

41. GÜN
Neyin pratiğini yaptığımıza dikkatlice bakalım! Çünkü, bu pratik, yaşamımızı oluşturuyor. “21 Gün Kuralı” nı bilmeyen yoktur. Ben, senelerdir önce kendi yaşamımda; sonra da danışanlarımda bu kuralı uygularım. Neden 21 gün? Beyin nöronları arasındaki boşluklarda snapsların oluşma süresi bu kadar da ondan. Herhangi bir konuda alışkanlık oluşturmak istersek, bu kuralı uygulamaya geçebiliriz. Bilimsel olarak bu kural, 2010 yılında tüm dünyada kabul edilmiştir. Aslında, profesyonel anlamda düşünecek olursak; bu kural çerçevesinde alışkanlık edinmek istediğimiz konunun yaşamımıza iyice yerleşmesi için 20 – 40 gün aralığını bekleyip 41.günü görmemiz gerekiyor. Böylece, o alışkanlık, yaşamımıza girmiş; o alışkanlığı bizzat deneyimliyoruz demektir. Ne istediğimizi bildiğimiz takdirde, o isteğimizi yaşamımıza kolaylıkla çekebiliriz.

DOĞRU TESPİTLERLE YÖNETİCİYİ BELİRLEMEK
Seçimlerimiz doğrultusunda doğru alışkanlıklarımızı olumlu anlamda yöneticimiz ve de hizmetçimiz olarak kullanabiliriz. Alışkanlıklarımız, bizi bir taraftan yönetirken bir taraftan da bize hizmet ediyor. Bize hizmet etmeyen alışkanlıklarımızın yerine yenilerini getirmeyi de ihmal etmemek gerekiyor. Örneğin, kitap okumak, edinilebilecek alışkanlıkların en iyilerinden. Fakat, bu alışkanlığımızı, her boş zamanımıza koyarsak ve boş zamanlarımızda yapılabilecek diğer tüm güzel alışkanlıkları sanki hiç var olmamış gibi sayarsak; yanılmış olmaz mıyız? Seçimlerimizi yaparken doğru, yararlı alışkanlıklar olmasının yanında bunların yaşamımıza aktarımımızdaki oranları da önem arz etmekte. Yaşamımızın efendisi, biz olmalıyız. Yaşamımıza, kendi yaşam koşullarımıza, sevdiklerimize, zorluk - kolaylık derecesine, çeşitliliklerine göre bize doğru hizmet edecek, yönetilmekten ve yönetilirken hizmetin en iyisini sunmaktan keyif alan alışkanlıklarımıza sıkıca tutunmalıyız. İyi alışkanlıklar, iyi yaşamları yönetirken yaşamların gelişmesindeki hizmetlerini de bizzat bizlere hissettirirler.
Bu haber 2796 defa okunmuştur

:

:

:

: