Uzun bir aradan sonra ekonomide birçok sektör büyük bir heyecan ve aynı zamanda tedirginlik içinde açılıyor.

“Tedirgin” diyorum çünkü henüz dünyada korona virüsle ilgili salgın tehlikesi geçmedi. Bilim Kurulu’ndan yapılan açıklamada nüfusun yüzde 2.5’inin virüsle karşılaşmış olabileceği belirtiliyor. Ancak bu yeterli mi? Elbette hayır…

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, bir toplumun bağışıklık sisteminin bu virüse karşı güçlenebilmesi için en az yüzde 60’ın virüsle tanışmış ve bunu atlatmış olması gerekiyor.

Kısaca aşı bulunana kadar Kıbrıs’ta tehlikenin geçmiş olması bir yana, henüz başlamış bile olmadığını düşünebiliriz.

Sağlık Bakanlığı dün açılan işyerleriyle ilgili bir takım tedbirler açıkladı. Bunların denetleneceğini de söyledi. Ancak bu denetimin çok da mümkün olmadığı ortadadır.
Vatandaş olarak asıl görev bizlere düşüyor. Önlemlere sıkı sıkıya hayatımıza sokmak zorundayız.

Tüm ailelerin merakla beklediği en önemli konu ise eğitim. Yani okulların açılıp açılmayacağı meselesi.

Belli ki Sağlık Bakanı Ali Pilli ile Başbakan Ersin Tatar bu konuda aynı fikirde değil. Pilli “Bu yıl eğitim bitmiştir” derken, Tatar “Ali Pilli yanlış yaptı” diyor. Eğitimle ilgili kararı ancak bilim kurulunun vereceğini söylüyor.

Çocuklarının okula ne zaman gideceğini merakla bekleyen ailelerin kafası ise daha da karışıyor.

Eğer Ali Pilli, Başbakan Tatar’ın deyimiyle “yanlış yaptı” ise bunun bir bedeli olacak mı? Ya da uzun zamandır konuşulan kabinedeki görev değişimi yaşanacak mı?
Önümüzdeki birkaç gün içinde bunu göreceğiz.

Bir diğer önemli mesele de Star Kıbrıs’ın bugün manşetten yer verdiği inşaat sektörüne yönelik uyarılardır.

Lokomotif denen inşaat sektörünün yeniden canlanabilmesi ve karşılaşacağı sorunları değerlendiren Safa Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ali Özmen Safa, “Denetim mekanizması nasıl işletilecek?” diye soruyor.

İnşaatta kontrolsüz ve keyfi faaliyetlerde bulunacak bir girişimin, çevresel ve sosyal anlamda büyük bir tehdit oluşturduğunu ifade eden Ali Özmen Safa, dokuz kritik maddeyle hükümeti uyardı.

İnşaat sektörünün ağır vasıta bir kamyona benzeten Safa, bu aracın emirname süreciyle darbeler aldığını motor ve yürüyen aksamlarında büyük hasarlar oluştuğunu söyledi.

Alınan kararla bu ağır vasıta aracın tamir edilmeden trafiğe çıkarılmaya çalışıldığını ifade eden Safa, bu şekilde yola çıkılması halinde duvara toslamanın an meselesi olduğunu söyledi.

Hükümete düşen bu uyarıları satır satır okumak, gerekirse “lokomotif” denen inşaat sektörüyle ilgili bir komite kurarak yapılması gerekenleri masaya yatırmaktır.
Elbette bu tip komiteler diğer lokomotif sektörler turizm ve eğitim için de kurulmalıdır.

Aksi halde bugünkü açılış tüm sektörler için tedirgin bir açılış olacaktır. Bizden söylemesi...