Dünyamızın özelde de ülkemizin pandemi konusunda büyük bir savaşın içinde bulunduğu bugünlerde, yakın geçmişimizde bazı siyasilerin ve onlara bağlı kurumların yapmış oldukları ilkesel hatalar ve becereksizlikler, ülke ekonomisine büyük faturalar çıkartmaya devam ediyor.
Bu bağlamda, İçişleri Bakanı Sayın Ayşegül Baybars Kadri’nin Gazimağusa, İskele ve Yeniboğaziçi İmar Planı sürecinin yürütülmesinde göstermiş olduğu başarısız yönetim ve paydaşlar arasında yaratmış olduğu büyük güvensizlik, bölge ekonomisini dibe sürüklerken sosyo-ekonomik anlamda yıkıma sebebiyet vermiştir.
Hatırlanacağı üzere, Dörtlü Koalisyon Hükümeti tarafından 10 Aralık 2018 tarihinde yayımlanan Gazimağusa, İskele ve Yeniboğaziçi Geçiş Süreci Emirnamesi sonrasında, 2016 yılından itibaren İmar Planı çalışmalarını yürüten İçişleri Bakanlığı’na bağlı Şehir Planlama Dairesi ve süreçte en önemli paydaşlar olan bölge belediyeleri çok daha yoğun bir çalışma temposuna girmişlerdi.
Halkın Katılımı sürecinde yaşanan büyük toplumsal çatışmalar sonrasında yaşama geçirilen emirnamenin 29. Maddesinde, ‘Bu Emirname, 31 Aralık 2019 tarihinde veya o tarihten önce Gazimağusa, İskele ve Yeniboğaziçi Bölgesi İmar Planı’nın yürürlüğe girmesi halinde, adı geçen planın yürürlüğe giriş tarihinde yürürlükten kalkar.’ ifadeleri yer almaktaydı.
Bilimsel prensipler temelinde tüm paydaşların, belediyelerin, meslek örgütlerinin, sivil toplum örgütlerinin ve halkın büyük bir özveri ile katkı koymaya çalıştığı İmar Planı çalışmaları, İçişleri Bakanlığı tarafından alınan yanlış kararlar ve etik dışı siyasi müdahaleler sonucunda sabote edilmişti.
Sayın Ayşegül Baybars Kadri tarafından inşa edilen kaotik ortamın gölgesinde 4 Aralık 2019 tarihinde toplanan Birleşik Kurul, çok net bir ‘RED KARARI’ alarak halkın vicdanında ‘Rant Planı’ olarak tescillenen imar planına hayır demişlerdi.
Tüm kesimlerden özellikle de halktan imar planı konusunda yükselen feryatlara duyarsız kalmayan Başbakan Ersin Tatar, bu planı imzalamayarak Şehir Planlama Dairesi’nin tozlu raflarında kalmasını sağlamış ve yürürlükte olan emirnameyi de tarihin karanlığına gömmüştü.
Bu noktada maalesef yine Halkın Partisi’nin etik dışı siyaset anlayışı devreye sokulmuş ve hükümetin bozulması kartı masaya konarak, yasa tanımaz bir anlayış içerisinde, ‘10 Aralık 2018 tarihinde yayımlanan Emirnamenin’ ayni versiyonu, Gazimağusa, İskele ve Yeniboğaziçi Geçiş Süreci 2 Emirnamesi adı altında yeniden yürürlüğe girmesi sağlanmıştı.
14 Ocak 2020 tarihinde altı aylık bir süreç için yayımlanan son emirnamenin 29. maddesinde, ‘Bu Emirname, 15 Temmuz 2020 tarihinde veya o tarihten önce Gazimağusa, İskele ve Yeniboğaziçi Bölgesi İmar Planı’nın yürürlüğe girmesi halinde, adı geçen planın yürürlüğe giriş tarihinde yürürlükten kalkar.’ ifadeleri yer almaktaydı.
Son emirnamede öngörülen 15 Temmuz tarihine yanaşılan bugünlerde, vizyonsuz ve egolarına teslim olan bir anlayışın liderliğinde hazırlanan ve bölgedeki tüm ekonomik faaliyetleri durduran bu planın geleceğinin ne olacağı belirsizliğini korumaktadır. Bu noktada Başbakan Ersin Tatar’ın liderlik yapması, halkın yaşamakta olduğu mağduriyetlere son vermesi ve alacağı net kararlarla ekonomik örgütlerin önünü açması beklenmektedir.
Halkımız adına Başbakan Ersin Tatar’a soruyoruz:
1. Vereceğiniz adil kararla, bölge halkının ve yatırımcısının hassasiyetlerini dikkate almayan ve bölgenin gerçekleriyle uzaktan yakından örtüşmeyen bir planda ısrarcı olanlara gerekli cevabı vermeyi düşünüyor musunuz?
2. Halkın tüm kesimleri tarafından ‘Rant Planı’ olarak adlandırılan ve bilimsel temellerden uzak olan bu planı hangi vicdanla onaylayacaksınız?
3. İçişleri Bakanı Sayın Ayşegül Baybars Kadri’nin etik dışı ve kamu vicdanını rahatsız eden müdahaleleri ile kaosa sürüklediği bu sürece son noktayı koymaya hazır mısınız?
4. Halkın katılımına açmadan 15 Ocak 2020 tarihinde yürürlüğe koyduğunuz son emirnamenin, yasal dayanaktan yoksun ve hukuk dışı olduğunu biliyor musunuz?
5. Bugün itibarı ile Gazimağusa, İskele ve Yeniboğaziçi Bölgesi’nde İmar konusunda hangi mevzuatın geçerli olduğu konusunda Başsavcılık’tan görüş almayı düşünüyor musunuz?
6. Belli kesimlerin baskısı sonucunda yürürlüğe konulmaya çalışılan bu ‘Adaletsiz İmar Planı’yla’ sosyal adaletin büyük yara alacağının ve oluşturulacak monopollerle bazı güç odaklarına büyük rantlar sağlanacağının farkında mısınız?
7. Adaletli kararınızla ‘Halkın değil Rantın Avukatlığını’ üstlenenlere bir cevap vermeyi düşünüyor musunuz?
8. Toplumumuzun büyük güven duyduğu ve Cumhurbaşkanlığı yarışında büyük destek vereceği bir lider olarak, katılımcılık, şeffaflık, bilimsellik ve ortak payda da uzlaşı ilkelerinin çiğnendiği bu planı ortadan kaldıracak iradeyi göstermeye hazır mısınız?