Bir dönem ülke için büyük umut olan Toparlanıyoruz Hareketi, Prof. Dr. Mehmet Çakıcı’nın da Ada TV’de söylediği gibi birden nasıl yuvarlandı?
Bu sorunun yanıtını söylemeden önce İngiliz düşünür John Dalberg Acton’a bir gönderme yapalım. Ne diyor Lord Acton?
“İktidar kirletir, mutlak iktidar suistimalsiz yapamaz.”
Toparlanıyoruz Hareketi’nden çıkan Halkın Partisi ve Kudret Özersay da iktidarın kirlettiği yapıdan nasibini fazlasıyla aldı.
Elbette bu kirlenmede en yakınındaki isim olan Ayşegül Baybars’ın etkisi büyüktü. Bunu halk da çok yakın bir şekilde gördü.
Öyle olmasaydı Gezici’nin 4 binden fazla Kıbrıslı arasında yaptığı araştırmada vatandaşın en az yarısı, hükümetteki krizin sorumlusu olarak Ayşegül Baybars’ın ismini vermezdi.
Aslında Özersay ve Halkın Partisi’nin yuvarlanmaya başladığı tarih, iktidara ortak olduğu Ocak 2018 seçimleriyle başlıyor.
Sayın Özersay, iktidara gelir gelmez rastgele iptal edilmesine vesile olduğu yaklaşık 200 vatandaşlığı, hiçbir hukuk ilkesiyle açıklayamadı.
Üstelik kahve bile içmeyi reddettikleri UBP’nin kapısını çalması ise 1 yılı bulmadı.
Hemen hemen her gün dörtlü koalisyondaki hükümet ortaklarına sabah “hükümete devam” diyen Özersay, akşam UBP ile koalisyon görüşmesi yürüttü. Sonunda muradına erdi. Denktaş’ın arazi meselesini bahane edip, dörtlü koalisyondan adeta arazi oldu.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde UBP ile HP’nin ortak adayı olma hayaliyle yola çıkan Özersay, evde umduğunu çarşıda bulamadı. Böyle olunca da deyim yerindeyse adeta su koyverdi.
Önce Bakanlar Kurulu sonrasında yaptığı her açıklamanın ardından “Ben olsaydım böyle yapmazdım” diyerek sosyal medya hesabından adeta günah çıkardı. Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaştıkça bu günah çıkarma seansları gittikçe arttı.
Özel jet krizini sadece UBP ve Turizm Bakanı Ünal Üstel’e fatura ettirerek, sütten çıkmış ak kaşık gibi sıyrıldı.
Sonrasında başta İskele, Mağusa ve Yeniboğaziçi olmak üzere tüm ülkenin rant planı adını verdiği imar planının hazırlayan Ayşegül Baybars’ın en büyük destekçisi oldu.
Bu adaletsiz plan halkın nezdinde hiç kabul görmedi.
Bir de üstüne üstlük kendi partisinin İçişleri Bakanı’nın Başbakan’ı aldatarak emirname yayınlaması karşısında gözlerini kapadı.
Tüm bunları Özersay ve Halkın Partisi’nin kamuoyu önündeki itibarını gölgeledi.
O yüzden “Toparlanıyoruz Hareketi” bir anda “yuvarlanıyor” hale geldi.
Bu ülkenin toparlanması için vaatte bulunanlar, yuvarlanarak vatandaşı da o girdaba soktu.
Peki önümüzdeki dönemde olası bir muhalefet, Halkın Partisi’nin toparlayamaz mı? Yeni bir lider ve yeni bir vizyonla belki… Ama Özersay ve Baybars’la asla… Bizden söylemesi…