Hükümetin bittiğini kim ilan edecek?
Bayram öncesinde başlayan üçlü koalisyon iddiaları ayyuka çıkmışken, bu ziyaret doğrudan yeni bir hükümetin oluşumu olarak değerlendirildi.
Ateş olmayan yerde duman çıkmaz.
Ancak burada bu dumanın çıkmasına vesile olan en önemli gerçek Ankara’ya yapılan sürpriz ziyaret değil, UBP-HP hükümetindeki uyumsuzluktur.
Bu uyumsuzluk öyle bir noktaya varmıştır ki, imar planında hükümetin İçişleri Bakanı’nın Başbakanı aldatması noktasına kadar gelmiştir.
UBP’nin imar planı için hazırladığı raporu dahi almayı reddeden ve bu yüzden geçen hafta Perşembe günü Başbakan’ın çağırdığı toplantıya gitmeyen Ayşegül hanım, bu hükümetteki krizin baş sorumlusudur.
Aslında bu görüş sadece bizim değil, Gezici’nin son anketinde de görüldüğü üzere kamuoyunun ortak kanaatidir.
Dün konuyla ilgili açıklama yapan UBP Genel Sekreteri Ersan Saner, “Arife günü, UBP’nin imar planına ilişkin raporunu Sayın Başbakan’a sunmuştuk. Bugün itibariyle de Sayın İçişleri Bakanı’na bizzat sundum. Süreci yakından takip edeceğiz” dedi.
Sayın Saner ve UBP istediği kadar süreci yakından takip etsin, Ayşegül Baybars’ın imar planında gerekli değişiklikleri yapacağını beklemek saflık olur.
Nitekim dün Ayşegül Baybars’ın 3 belediye başkanını toplantıya çağırdığı ortaya çıktı. Daha Ersan Saner’in sunduğu planı belediyelere vermeden Baybars’ın 3 belediye başkanını toplantıya çağırması niyetini de açıkça belli etti. İskele Belediye Başkanı Sadıkoğlu, daha raporu incelemediğini belirterek toplantıya katılmayacağını belirtti. Baybars’ın bu hamleyle niyeti de açıkça belliydi. Amaç siyasi bir manevrayla rant planında diretmekti.
Bugüne kadar katı tutumundan hiç vazgeçmeyen Ayşegül Baybars, bırakın vatandaşı, bölge milletvekillerini bile sürece dahil etmedi. İskele Milletvekili Yasemin Öztürk, her fırsatta bu eleştiriyi dile getirdi.
Öztürk dün Ada TV’de de UBP tabanının adeta sesi oldu.
UBP’nin DP ve YDP ile üçlü koalisyona hazırlandığına yönelik iddialara yanıt veren Yasemin Öztürk, “Sayın Özersay, bu hükümeti devam ettirme peşinde değil de arka planda dörtlü koalisyon arayışına girerse, neden olmasın? Biz bu hükümeti yürütmek için elimizden geleni yapıyoruz. Ama UBP sürekli tehdit edilmekten sıkıldı. Bunu yapmazsan hükümeti bozarız, şunu yapmazsan hükümeti bozarız yaklaşımı doğru değil” dedi.
Aslında bugüne kadar Lefke Milletvekili Aytaç Çaluda’nın dokunulmazlığının kalkmasından tutun da, Hüseyin Özgürgün’e yargı yolunun açılmasına kadar, jet krizinden, imar planı krizine kadar her olayda bu uyumsuzluk kendisini gösterdi.
Ocak 2018 seçimlerinin ardından UBP’nin kahvesinden bile hazzetmeyen Özersay’ın UBP ile zorlama birlikteliği, ancak bu kadar sürdü.
İsteyen istediği kadar “bu hükümet devam ediyor, bitmedi” desin. Bu hükümet fiilen bitmiştir. Bundan ötesi sadece gerekli cesareti toplayıp bunu kim ilan edecek meselesidir?
Bu cesaret gösterilmez ise eriyen sadece hükümet değil, Başbakan Tatar’ın kamuoyu önündeki cesur ve kararlı imajı da olur. Bizden söylemesi…