Âdemiyet

Rafta öylece duran tabak kendi düşüp kırılmıyor. Bir insan eliyle parçalanıyor. Kimi zaman aceleden, kimi zaman sahibinin gözünde değersizleştiğinden. Ama muhakkak bir insan değiyor ve öyle tuzla buz oluyor.

Rafta öylece duran tabak kendi düşüp kırılmıyor. Bir insan eliyle parçalanıyor. Kimi zaman aceleden, kimi zaman sahibinin gözünde değersizleştiğinden. Ama muhakkak bir insan değiyor ve öyle tuzla buz oluyor.


Tam da bu örnekle benzer şekilde, sizi kıranlar da sizin kalbinize dokunabilenler oluyor. Rızanızla, bile isteye hayatınıza dahil ettiğiniz, kim bilir belki de çok değer verdiğiniz, sevdiğiniz kimseler incitiyor sizi.


Nezaket kıyafetiyle kapıda bekleyen bu misafir, sizden müsadesini sevmek için değil de yıkmak için istiyor olabilir. Beşersiniz, şaşıyorsunuz bir kez daha. İnsan görünümüne kanıyorsunuz. Sıcak bir tebessüme inanıp açıyorsunuz kapınızı. Gönül köşkünüzde baş köşeye buyur ediyor, muhabbet ikramınızdan sunuyorsunuz.


Koynunuzda beslediğiniz onca yılanın zehrini tükürüp bir kez daha sarılıyorsunuz. İnsan hem arlı hem arsızdır. İnsan hem en günahkar hem en masumdur. Kendi eliyle yıkan da kuran da, kandıran da kanan da, yine ve yeniden hep insandır.


Bir kedi düşünün mesela. Evinize alıyor, sevgi veriyorsunuz ona. Suyunuzu ekmeğinizi paylaşıyorsunuz. O hayvan bile bu paylaşıma minnet duyup seviyor sizi. Bir kediyle aile olunuyor da, düşünebilen varlık olan insanla nitelikli bir ilişki zoraki yürüyor.


Hülasa, nankör dediğiniz kedi bile yediği tabağa tükürmüyor. Evinize buyur ettiğiniz konu komşu gibi duvarınızın rengine, mutfakta akşamdan kalan bulaşığınıza, yenileyemediğiniz perdelerinize takılmıyor. Yermek, yarışmak, yenmek için değil sevmek-sevilmek için bağ kuruyor.


İşte insan doğmakla insan olmak arasındaki gayret farkı tam da bu noktada öne çıkıyor. Yoksa söz söylemenin erdemini, bir tavrın inceliğini dahi bilmiyor ise; ha insan doğmuş ha hayvan, ne fark eder?! Bunları fütursuzca savurduğunuz kelimelerinizle yıktığınız gönüllerin hakkı için diyorum. İnsan doğdunuz, insan kalın...

:

:

:

: