Kıbrıs meselesiyle ilgili son haftalarda adaylar arasında yaşanan tartışma bize bir gerçeği daha net olarak gösterdi.
Biz daha kendi içimizde fikir birliğine varamazken, o masada Rumları ikna etmemiz asla mümkün olamaz.
Cumhurbaşkanı adayı Başbakan Ersin Tatar, aslında dün en doğrusunu söyledi.
Kıbrıs’ta artık egemen eşitliğe dayalı iki devletli çözüm en doğru modeldir.
Her ne kadar federasyon tezini savunanlar “Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu bu tezi savunmasaydı, seçimden sonra beşli toplantı yapılmasını talep etmezdi” dese de bunun son derece yanlış bir argüman olduğu ortaya çıkmıştır.
Nitekim Çavuşoğlu’nun bizatihi kendisi bu görüşmeyi niçin istediğini açıkladı. Ne diyor Mevlüt Çavuşoğlu?
“Federasyon için son görüşmemizi Crans Montana’da yaptık. Beşli toplantıyı iki devletli çözüm gündeme gelmesi için istedik.”
Hiç eğip bükmeye gerek yok. Bu söz ortadayken, bazı adayların hem federasyonda diretmesi hem de dış politikada Türkiye ile uyumlu davranacağını iddia etmesi mantıklı değildir.
Bu saatten sonra Başbakan Tatar’ın da dediği gibi Kıbrıs’ta en doğrusu iki devletli çözümdür.
Peki Kıbrıs meselesinden tutun da Maraş’ın açılmasına kadar ne düşündüğünü tam olarak anlayamadığımız Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın tutumu nedir?
Aslında bu konuda kendisine en net soruyu Ada TV ekranlarında Cumhurbaşkanlığı yarışındaki en genç aday Alpan Uz sordu.
“İki dönemdir hükümette olan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Özersay, neyi başardı da Cumhurbaşkanlığına terfi etmek istiyor” diye soran Alpan Uz’un sorusu havada kalamaz.
Bu ülkenin bir numaralı koltuğuna talip olan bir isim, bu sorunun yanıtını halkı da ikna edecek bir şekilde vermelidir?
Örneğin İmar Planı’nda adaleti mi sağladı?
Ya da muhalefetteyken halka verdiği vaatleri mi tuttu?
Ya da şöyle soralım. Sayın Özersay, Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon yataklarının mücadelesinde Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı koltuğunda hangi başarıyı elde etti de şimdi ‘Cumhurbaşkanı olarak bu mücadeleyi en iyi ben veririm’ iddiasında bulunuyor?
Özersay, bir de üstüne üstlük hükümet ortağı Başbakan Tatar’ı TV’de canlı yayında tartışmaya davet ediyor.
Kusura bakmayın Sayın Özersay. Bu gömlek size üç beden büyük gelir.
Lafla peynir ekmek gemisi yürümüyor.
Seçim kampanyasında “Bu onun işi” diyerek kendisini tanıtan Özersay’a sesleniyoruz.
Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Biz de o işe baktığımızda karnen sınıfı geçmeye yetmiyor. Bizden söylemesi…