Rant planı olarak anılan imar planına karşı Star Kıbrıs’tan aylarca sesini duyurmaya çabalayan İskele halkı, aradığı adaleti sandıkta sağladı. Hem Akıncı, hem de Özersay’ı mahalleye yolladı
Rant planı olarak anılan imar planına karşı Star Kıbrıs’tan aylarca sesini duyurmaya çabalayan İskele halkı, aradığı adaleti sandıkta sağladı. Hem Akıncı, hem de Özersay’ı mahalleye yolladı
İskele’de 2015 seçimlerinde UBP adayı Eroğlu ile oyları yarı yarıya paylaşan Akıncı, 2020 seçimlerinde bu kez Tatar karşısında yine İskele’de 5 bin 488 oy geride kaldı.
Ülke genelinde 4 bin 527 oy farkla seçimi kazanan Tatar’a en büyük destek İskele’den geldi. Tabiri caizse İskele neredeyse tek başına Tatar’ı Cumhurbaşkanlığı’na taşıdı.
Bunda en büyük pay Ersin Tatar’ın imar planı sürecinde adalet isteyen İskele halkının yanında yer almasıydı. “Rant değil adalet istiyoruz” diyerek Tatar’a omuz veren İskele halkı, sorunlarını görmezden gelen Akıncı’yı görmeyip, Kudret Özersay’ı mahalleye gönderdi. İskele “İmar adaletinin sağlanması birinci önceliğimizdir” diyerek uyarmaya devam etti.
Star Kıbrıs ve Ada TV olarak bizler yaklaşık 2 yıldır bu sürecin tüm aşamalarında gücümüz yettiği oranda güçlünün değil haklının yanında olma prensibiyle hareket ettik.
13 Temmuz tarihli Star Kıbrıs gazetesinde bitmek üzere olan emirnameyle ilgili bölge halkının nabzını tutmuştuk.
UBP İskele İlçe Başkanı Osman Kırşan, o gün aynen şunları söylüyordu: “Bir şahıs arazisine çok katlı bir apartman dikildikten sonra diğer bir şahsa 1-2 kat izin verirseniz oradaki rekabeti, gelişmeyi ortadan kaldırmış olursunuz. Artık belirsizliğin bir an önce bitmesi lazım. Umarım herkesin benimseyeceği bir plan ortaya çıkar. Çıkmazsa emirnamenin uzatılacağı konuşuluyor. Düzeltme olmadan 31 Aralık 2019’daki şekliyle bu imar planı asla çıkamaz.”
Bir başka İskele sakini Cem Kızıl’ın sözleri ise şöyleydi: Benim bir arazim var ve yıllardır arazime arsa nitelikli tarla olarak emlak vergisi ödüyorum. Arazim K3 olarak ilan edildi. K3’te 2000 metrekareye sadece 1 ev yapabilirsiniz. Bu büyük bir mağduriyet. Rant çıkarı olan 5 şirket imar planını öğrenmiş. Bu haliyle onlardan başka kimse yapı yapamaz. Bu halka saygısızlıktır. Umarım düzeltirler. Biz de devletimizle savaşa girmek zorunda kalmayız.”
İskele sakinleriden Metin Güllü ise “Bu saatten sonra bu imar planı yürürlüğe girerse tarihe kara bir leke olarak geçecek. Bir insan toprak alırken o toprağın imarına bakar. Fasıl 96’daki bir araziye para yatıran insanlar bir anda kendilerini kısıtlamalar içinde buldu. Denize 100-150 metre olan arazileri tamamen imara kapatıp tarım arazisi ilan ettiler. Bu plan nasıl yürürlüğe girebilir, buna kim imza atabilir?” diyordu.
“İskele bu plana ‘hayır’ diyor” diyen bölge Milletvekili Yasemin Öztürk ise aynı günlerde Ada TV’de tepkisini şu sözlerle dile getiriyordu: “Bu imar planı geçerse birçok insan önemli hak kayıplarına uğrayacak. İskele genel olarak zaten bu plana hayır diyor. Ben de bu plana kesinlikle karşıyım. Eğer Fasıl 96 layıkıyla uygulanmış olsaydı belki de bu imar planına bile gerek olmayacaktı. Maalesef şu anda gelinen noktada kesinlikle bizim onaylayabileceğimiz bir imar planı yoktur. Şu anki haliyle bu imar planında ısrar edilmesi hükümetin geleceğini de tehlikeye atıyor.”
Tüm bu uyarılar ışığında Başbakan Ersin Tatar da, İskele’nin nabzını tutarak o plana imza atmadı. Sonunda kazanan o oldu. İmar adaletini hiçe sayan İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars’a kol kanat geren Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde faturayı fazlasıyla ödedi. İskele’nin çığlığını duymazdan gelen Akıncı’ya ise halk sesini ikinci turda duyurdu.
Sözün özü adaleti sağlayamayan siyasilere, halk İskele adaletini gösterdi…