Halkın Partisi Genel Başkanı Yenal Senin, bir TV kanalında verdiği röportajda, parti olarak nerede hata yaptıklarını araştırdıklarını, bunun için bir saha anketi de başlattıklarını söyledi.
Halkın Partisi Genel Başkanı Yenal Senin, bir TV kanalında verdiği röportajda, parti olarak nerede hata yaptıklarını araştırdıklarını, bunun için bir saha anketi de başlattıklarını söyledi.
Senin şunları söyledi: “Topluma yaptıklarımızı anlatamadık. Bakanların daha çok sahada olması gerekiyordu. Bakanların en azından bir halk günü yapıp o gün sahaya inmesi lazımdı. İmar planı için 102 toplantı yapıldı. Ancak demek bu yeterli değildi. Parti olarak saha anketi başlattık. Nerede yanlış yaptık onu arıyoruz. Sayın Özersay’ın yüzde 6’sını Halkın Partisi ile bağdaştırmam. Gerçekle yüzleşmemiz lazım. Her sonucun bir sorumluluğu var. Görev değişimi olacaksa kimse koltuğa yapışmamalı. Hata yaptığımız yerde toplumdan özür dilememiz lazım. Genel Başkanlığa aday olmayacağım.”
Yenal Senin’in sözleri özetle böyle.
Ancak şu gerçeğin altını çizmek şart. Yenal Senin ve Halkın Partisi, sabaha kadar araştırsa da nerede hata yaptıklarını bulamaz. Çünkü başlangıç noktaları yanlış.
Önce imar planı meselesinde başlayalım. Yenal Senin “102 toplantı yapıldı ama demek ki halka anlatamadık” diyor.
O toplantıların nasıl toplantılar olduğuna tüm toplum şahit oldu. Siz halkın şikayetlerini dinlemediniz. Sadece kamuoyunda rant planı olarak anılan bir planı topluma dayatmaya çalıştınız. İçişleri Bakanlığı’na şikayetlerini dile getirmek için başvuru yapanlara bırakın randevu vermeyi, dilekçelerine sıra numarası bile vermediniz.
“Parti olarak sahada anket başlattık, soruyoruz” diyen Yenal Senin’e şunu hatırlatalım. Bu toplum aslında size uzun zamandır sesini duyurmak için çabalıyor.
Ancak oturduğunuz koltuklar, kulaklarınızı öylesine sağır etti ki, bir an olsun duymadınız. Ya da duymak için en ufak bir çaba göstermediniz.
Şimdi halkın sorunlarını dinlemek için bir halk gününden söz ediyorsunuz. Bir gün değil yedi gün sokakta olmalıydınız. Bir gün değil yedi gün halk günü olmalıydı.
Siz padişah mısınız? Eskiden padişahların halk günleri vardı. Halk o bir günde dileğini hükümdarına söylerdi. Halk o bir günde yaptıklarınızla değil, diğer altı gündeki icraatlarınızla ilgileniyor. Ne yazık ki siz de bu bağlamda o sınıfı geçemediniz.
Yenal Senin, Özersay’ın aldığı yüzde 6 oyu Halkın Partisi ile bağdaştırmam diyor. Halkın Partisi’nin oyunun yüzde 15’lerde olduğunu ileri sürüyor.
O halde oyunuzu düşüren böyle bir liderin ağzına içine hala daha niye bakıyorsunuz?
Ya da şöyle soralım. Halkın Partisi’nin gönül verenlerin yarıdan fazlası Özersay’ı istemiyor da o yüzden mi ona oy vermedi? O halde parti yönetimi olarak Özersay hakkında önümüzdeki dönemde nasıl bir yol haritası izlemeyi düşünüyorsunuz?
Son olarak Genel Başkanlığa aday olmayacağını söyleyen Yenal Senin’e bir çift sözümüz daha var.
İlahi Yenal Senin.
Sen kendini gerçekten Genel Başkan mı sanıyorsun?
Sözlerinin tamamında gerçek olan bir nokta var. Kimse koltuğa yapışmamalı. Hata yapan bedelini ödemeli.
Madem yüzde 15’lerdeki oyunuzu baraj sınırına düşüren bir yönetimin başındasın.
Elbette sen de, seni o koltuğa oturtan Kudret Hocan da bir an önce istifa etmeli. Yanınıza Ayşegül Baybars’ı da alarak, Halkın Partisi’ne son bir iyilik yapmalısınız.
Sözün özü, bir küçük tavsiye daha Sayın Başkan. Siz “neyi yanlış yaptık” diye araştıracaksanız, bu çok zaman alabilir. En iyisi mi siz, “Neyi doğru yaptık” diye bir bakın. Bu hem zamandan tasarruf etmenize neden olur. Hem de partinizi daha kısa sürede toparlamanıza vesile olur. Bizden söylemesi..