Halkın Partisi içinde UBP’ye en sıcak bakan milletvekili olarak gösterilen Hasan Topal, “UBP ile yeniden koalisyon olabilir mi?” sorusuna çok ilginç bir cevap verdi.
“Yalnızca ölüme çare yok” diyen Topal’ın da sözlerinden anlaşılacağı üzere aslında UBP-HP koalisyonu hem çok zor, hem de çok kolay olabilir.
Zor…
Çünkü Ayşegül Baybars’ın İçişleri Bakanı olduğu bir HP ile UBP’nin koalisyon yapması imkansız.
Zaten bu konuda kırmızı çizgiyi Genel Başkanlık yarışında bir adım önde duran Faiz Sucuoğlu da çekti. İçişleri ve Maliye Bakanlıklarının koalisyon görüşmelerinde asla pazarlık unsuru yapılmayacağını ifade etti.
Kolay…
Çünkü Özersay’ın elini eteğini çektiği bir Halkın Partisi’nde elbette Hasan Topal gibi sağduyu sahibi siyasetçiler, ülkenin içinde bulunduğu zor durumda sorumluluk üstlenip ellerini taşın altına koyabilirler…
Halkın Partisi yönetimi, daha doğrusu Sayın Kudret Özersay, o şımarık dönemin bittiğini artık anlamalıdır.
Halkın Partisi muhalefette mi toparlanacak, yoksa iktidarda mı toparlanacak?
Ya da soruyu şöyle soralım.
Olası bir hükümet kriziyle erken seçime gidildiğinde, Halkın Partisi barajı geçebilecek mi?
Zira son Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde alınan yüzde 5.74’lük oy oranı, bizde ciddi bir şüphe uyandırıyor.
Sayın Hasan Topal, “Her şeye çare vardır. Bir tek ölüme çare yoktur. Meclis’te bir formül bulunacaktır. 60’lardan itibaren pek çok siyasal kriz yaşadık. Bunu da atlatacağız…” dedi.
Ancak önceki gün Türkiye-KKTC ilişkilerini kendi deyimiyle “yakışıksız” olarak yorumlayan Kudret Hoca’nın başta Maraş açılımı olmak üzere temel meselelerde ne düşündüğü de önemlidir.
Halkın Partisi Sayın Özersay’ı liderlik koltuğuna oturtmazsa sorun yoktur. Elbette o da bir milletvekili olarak görüşlerini parti disiplini içinde açıklayabilir.
Ama yok eğer yine genel başkanlığa dönmeye niyetliyse tüm HP’li milletvekillerini şimdiden uyarmakta fayda var.
Karşınızda artık eski UBP’yi bulamayabilirsiniz.
Bunun ilk işaretini dün Girne’de bir restoranda yapılan toplantıda konuşan Faiz Sucuoğlu da verdi.
Ne diyor Sucuoğlu?
“Bizim yarımız olmayan partilere teslim olmayacağız.”
Bu söz aslında UBP açısında da bir özeleştiri sayılabilir.
Kısaca gerek Başbakanın haberi olmadan yayınladığı emirnamelerde hükümette krize yol açan Ayşegül Hanım, gerekse Maraş açılımında muhalefetle bir olup hükümet ortağını topa tutan Özersay, artık aradıkları saha ve zemin şartlarını bulamayacaktır.
Yok eğer ısrar ederlerse onları önlerinde HP’yi barajın üstüne çıkarmak gibi zor bir görev de beklemektedir. Zira bir erken seçimden dönüşte kimin Meclis’e geri döneceği belirsizdir. Bizden söylemesi…