THY’nin eski Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, Kıbrıs Türk Hava Yolları’nın nasıl batırıldığını anlattı. Dönemin bir başka tanığı Ali Özmen Safa ise Hamdi Topçu ve dönemin Ulaştırma Bakanı Ersan Saner’in o gün yaptığı toplantıda KTHY’nin batırılmasından sonra tekrar bir havayolu kurulması için işadamlarından destek istediğini söyledi. Safa, o günleri şöyle anlattı:
SEN KAYSERİLİ MİSİN ALİ BEY?
“Bir toplantı yapıldı. Bir havayolu kurulalım tekrar dediler. Aralarında turizmciler ve otelciler vardı. Kişi başı bir para koyup KTHY’yi canlandırmak istediler. Ancak ben para koymadım. Çünkü bir sistem yoktu. Bir işe başlarken fizibilite olması gerekirdi. Bu havayolu şirketi kurulurken daha yol haritası belli değildi. O gün ben de toplantıdaydım. Para koymayışımın nedenini bana sorduklarında anlattım. Niçin katılmıyorsun dediklerinde, İngiltere’de 1993’te halka açık şirketimin olduğunu söyledim. Böyle bir durumda halkın parasını isteyecek olursan minimum verilmesi gereken bilgiler vardır. Ne kadar para toplayacaksın? Ne kadarını dağıtacaksın? İlk senede ne kadar kar ya da zarar yapacaksın? Ne kadar yatırım yapacaksın? Bu bilgilerin hiçbiri yok. Böyle önümü göremediğim bir yatırıma giremem dedim. Bunun üzerine Hamdi Topçu bana dönüp, ‘Sen Kayserili misin, çok soru soruyorsun” diye espri yaptı.”
TARİHİ FIRSAT KAÇTI
Kasadaki 100 milyon doların buhar olup uçmadan, asıl büyük fırsatın 2004 yılında kaçtığını anlatan Ali Özmen Safa, “Bu fırsat kaçırılmasaydı KTHY batmazdı. KTHY’nin batmasında en büyük günah dönemin Maliye Bakanı Ahmet Uzun ve CTP hükümetinindir” dedi.
Safa, 2004 yılında KTHY’de tarihi fırsatın nasıl kaçırıldığını şöyle anlattı:
Kıbrıs Türk Havayolları’nın hisseleri yüzde 50, yüzde 50 ikiye ayrılmıştı. Yüzde 50’si THY’nin elinde idi. Bunlar A hisseleri idi. Yüzde 50’si de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne aitti. Bu hisseleri de KKTC’de hükümet kontrol ediyordu. Bunlar da B hisseleri idi.
Ben Şubat 2004’te KTHY’ye talip olduğumu açıkladım. O zaman Türkiye’de merhum Kemal Unakıtan, dönemin Maliye Bakanı idi. Unakıtan ile bir kez İngiltere’de bir kez de Türkiye’de görüştüm. İngiltere’deki görüşmemizde bana dedi ki, “Gel anlaşalım. Biz sana THY’nin elindeki KTHY’ye ait A hisselerini satalım” dedi.
50 MİLYON DOLAR TEKLİF ETTİM
Unakıtan ile konuştuğumuz rakam KTHY’nin yüzde 50 A hisseleri için 25 milyon dolardı.
Londra’daki görüşmede şu konuda mutabık kaldık. Ama ben daha sonra bunun doğru olmayacağını düşündüm. Şirkete yeni bir vizyonla yol çizmek için A hisselerinin yanında B hisselerini de almam gerekiyordu.
Merhum Unakıtan’ı Türkiye’de tekrar ziyaret ettim.
Ben A hisselerine 25 milyon dolar, B hisselerine de 25 milyon dolar olmak üzere şirketin tamamına toplam 50 milyon dolar teklif ettim. İhaleye girmek istediğimi söyledim.
KTHY zarar ediyordu. O gün 850 çalışanı vardı. Gideri, gelirinden daha fazlaydı.
Düzlüğe çıkarılması için bu gidişatı değiştirmek gerekiyordu. Bir şirketi halka açmak konusunda İngiltere’de 1993’te halka açtığım kendi şirketimden edindiğim tecrübeler de vardı. 1993’ten 1996’ya kadar İngiltere’de halka açık şirketim, 2 bin 500 hissedarım vardı. 5 Peni’den halka açtığım şirket hisselerini 25 Peni’ye kadar çıkarmıştım. Bu geçmişim nedeniyle KTHY için de iddialıydım. Tecrübem vardı.
Ancak olmadı. Kısaca finans durumunu iyi yönetmediler. Şirket 28 milyonluk alış fiyatını da bankalardan borçlanarak ödemeye çalıştı. Gider gelirden fazlaydı. Gideri azalatıp, gelirleri artıracak hiçbir planları da yoktu. Kısacası ilk günden şirket soyulmuştu.
İkinci sıkıntı da şuydu. 850 çalışanla gideri, gelirinden daha fazlaydı. Bir proje çizilmesi gerekiyordu. Bir şirketin ayakta kalması için bu şarttı. Ama olmadı. Ciroyu yükseltmek için hiçbir hamle yapılmadı.
KKTC’nin göklerdeki bayrağı Kıbrıs Türk Hava Yolları’nın yaşatılması için tarihi bir fırsat, böylece kaçırılmış oldu.”