CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Cumhurbaşkanı Tatar’dan aldığı hükümeti kurma görevini, süresinin dolmasına iki gün kala iade etti.
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Cumhurbaşkanı Tatar’dan aldığı hükümeti kurma görevini, süresinin dolmasına iki gün kala iade etti.
Kısaca oynanan dörtlü tiyatro sona erdi.
Bundan sonraki süreçte hükümetin kurulması için kalan süre 15 gündür. Bu sürede hükümet kurulmazsa Cumhurbaşkanı Tatar, meclisi feshedip ülkeyi seçime götürme hakkına sahiptir.
Son 15 gün kala Tatar, bir kez daha hükümeti kuracağına inandığı bir milletvekiline görevi verecek.
Bu isim muhtemelen yeniden UBP Genel Başkan Vekili Ersan Saner olacak.
Ancak yaklaşık iki aydır ülkenin hükümetsiz kalmasında başrolü oynayan Özersay ve HP, ısrarla sıranın kendilerinde olduğunu iddia ediyor.
Akıl alır gibi değil.
Bu kadarına en hafif tabiriyle “siyasi pişkinlik” denir.
YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı, HP’nin bu tutumuna tepki göstererek sordu: “HP’nin kendisine görev verildiğinde ne olacak? Şapkadan tavşan mı çıkaracak?”
“HP’nin amacı dörtlüyü de başaramadık diyerek sıranın kendisine gelmesine sağlamak” diyen Arıklı, Halkın Partisi’nin zücaciye dükkânına girmiş file benzetti.
Bu tabir yaşadığımız durumu da çok net bir şekilde özetliyor.
Üç yıldır iktidar ortağı olan bir parti, memleketin adalet duygusunu ancak bu kadar incitebilir.
Aslında Halkın Partisi’nin doğal lideri Sayın Özersay’a sormak lazım. Hükümeti kurma görevini hangi yüzle istiyorsunuz?
En son Cumhurbaşkanlığı seçiminde aldığınız yüzde 5.74’e dayanarak mı, yoksa Meclis’teki 9 sandalyenize güvenerek mi istiyorsunuz?
UBP’den hükümet kurma girişimlerinde istediğini alamadığı için pazarlık şansını yükseltmek isteyen HP yönünü dörtlüye döndü.
Ülkenin son bir ayını bu tiyatroyla adeta çaldı.
Dörtlüden de vazgeçmek için görüşmelerde tuhaf tuhaf öneriler ortaya koydu.
Dörtlü koalisyon olsaydı elbette doğal olarak beklenen CTP Genel Başkanı Erhürman’ın sorumluluğu alarak Başbakan olmasıydı.
Ancak Erhürman dün açıkladı.
HP’den dörtlü koalisyon için masaya getirilen tek öneri, başbakanın parti başkanı olmayacağı, parti başkanlarının hükümette yer almayacağı ve teknokratlardan oluşan bir kabine düzeni…
Pes…
Dörtlü içinde Genel Başkan olmayan tek lider Özersay’ın bu uyanıklığına dense dense ancak şark kurnazlığı denir.
Özersay ve yönetimi, bir de üstüne üstlük Serdar Denktaş’ın arazi meselesini gündeme getirmez mi?
Hesapta kamuoyu önünde tutarlı olacak.
Ancak kazın ayağı dün akşam Erhürman’ın açıklamalarıyla ortaya çıktı.
Meğer Serdar Denktaş’a kiralanan o arazilerin hepsiyle ilgili 3 Eylül 2020 tarihinde iptal kararı zaten verilmiş… Hatta iptale karşı dava bile açılmış…
Yani yapılan sadece ucuz kahramanlıktan ibaretmiş.
Yazık… Ayıp… Günah…
Siyaset hiç bu kadar ucuzlamamıştı.
Ancak gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır.
HP ile hükümet kurmak için tekrar masaya oturması beklenen UBP’yi şimdiden uyaralım.
Bu ortakla tokalaştıktan sonra parmaklarını tek tek say. Bizden söylemesi…