Ne demişler çok naz aşık usandırır. İki aydır süren koalisyon görüşmelerinde HP’nin nazı da aşık usandırdı. Ne dörtlü koalisyon ile ne de UBP ile hükümet kurmayı başaramayan HP’de sonunda isyan çıktı.
HP milletvekilleri; Mesut Genç, Hasan Topal ve Hasan Büyükoğlu, partilerinden istifa etti.
Görevlerine bağımsız olarak devam edeceklerini açıklayan üç vekil, Meclis’te nisaba destek vereceklerini bildirdi.
HP’li vekillerin istifa gerekçelerinde, parti yönetimine karşı bugüne kadar yürütülen politikalara karşı kızgınlıklar da yer alıyordu.
Üç vekil adına açıklama yapan Mesut Genç, HP’nin hükümet kurma noktasında adım atmadığını ve görüşülen modellerin tümünü reddettiğini söyledi.
Üç vekilin istifasıyla HP yönetimi, enkaz altında kalmıştır.
HP’de Özersay’ın vekili olarak emaneten Genel Başkanlık koltuğunda oturan Yenal Senin, istifanın hemen ardından “Ölüden korksak mezarlıktan geçmezdik” ifadelerini kullandı.
“Yolumuza başı dik devam edeceğiz” diyen Senin’e şimdiden hatırlatmakta fayda var.
O iş o kadar kolay değil.
Aslında HP’de dün yaşanın depremin öncü sarsıntılarının işareti çok önceden belliydi. İlçe başkanlarının istifasından başlayın da birçok üyenin ayrılmasına kadar deprem adım adım geliyordu.
İmar planı tartışmaları sırasında İskele’den yükselen çığlıktan tutun da iptal edilen vatandaşlıklarda yaratılan onlarca mağduriyete kadar herkes isyan etti.
Ancak kimse sesini duyuramadı.
Ta ki düne kadar…
Üç vekilin istifası, HP yönetiminin uyanmasını sağlamalıydı. Ancak ne yazık ki o uyanışın hala daha mümkün olmadığını ilk açıklamalardan anlıyoruz.
Alışagelmiş suçlama oyunları dün yine siyaset sahnesindeydi.
Basın toplantısında bir bakandan duyduğu “Para ve gayrimenkul teklifi adılar” iddiasını dile getiren gazetecinin eleştirileri karşısında Mesut Genç, kızının fotoğrafını göstererek, “Böyle bir şey varsa kızımı görmem nasip olmasın” dedi.
O nasıl bir bakan ki koltuğunu kaybetme korkusuyla iğrenç iftiralara başvurarak etrafına çamur saçıyor.
O bakanın UBP’den olmadığı çok açık. Peki o bakan kim?
Bu denli büyük paniğe kapılan, iftiralar savuran, gazetecilerin kulağına akıl almaz yalanlar fısıldayan o bakan kim olursa olsun, yine iyimser olalım.
Meseleye bardağın dolu tarafından bakalım. Demek ki o bakan yarından itibaren oturduğu o koltuğu boşaltmak zorunda kalacak.
HP dünden itibaren siyasi bir mevta olmuştur. Dirilmesi mümkün müdür?
Belki de bir arınma süreci yaşarsa mümkün olabilir. Yoksa çok zor. Bizden söylemesi…