Tam 57 yıl.
Kıbrıs Türk Halkının Girit Türkleri gibi soykırıma tabii tutulup ortadan kaldırılması için uygulanan Akritas Planının 57. yılı.
Ortaklık Cumhuriyetini, ENOSİS’e giden yolda bir köprü olarak gören ve değerlendiren, Yunanistan ve Kıbrıs Rumlarının. 21 Aralık’ta başlattıkları ve adadaki tüm Kıbrıs Türklerini hedef alan harekatı. Kıbrıs Türk Halkının, bu adada ve bu Cumhuriyette, Rum halkı kadar haklarım vardır ve bu adanın ikinci ortak sahibiyim iradesi ile 11 yıl mücadeleye atıldığı yılın yıldönümü.
Ada Türk’lerine niye AKRİTAS Planı ?
Çünkü ENOSİS’e giden yolda, Kıbrıs Türk Halkı bu hedef için çok büyük bir engel teşkil etmekte idi.
Onun için bu engel ortadan kaldırılmalıydı.
Düğmeye basıldı. Adanın her yerinde Türkler Plana dahil edildi. Uygulama, adanın her yerinde tatbik edilmeye başladı.
1 Ağustos 1958 ‘ de TMT kuruldu.
Lozan ve Zürih Anlaşmalarını zorla imzalayan papaza, adanın her yanındaki Rumlardan büyük eleştiriler geliyordu.
“Sen ENOSİS için gittin. Türkleri adanın ortak sahibi yaptın” diye.
Adaya dönüşünde Makarios. Rum halkına Lefkoşa uluslararası havaalanında şu konuşmayı yaptı.
“Vaadimden vaz geçmedim. Kıbrıs Cumhuriyeti, ENOSİS’e giden yolda bir köprü olacaktır.”
Makarios’un bu cümlesi TMT‘ nı elini her zaman tetikte tutması yoluna itti.
Teşkilat, 21 Aralık 1963 ‘te uygulatılmaya çalışılan Akritas Planı karşısında, tamamen aktif hale getirilerek. Adada var olma mücadelesini silahlı bir şekilde sürdürmeye başladı.
Tabii eldeki olanaklar, tüm adaya kifayet etmiyordu.
Bölgesel olarak savunma hatları oluşturuldu.
Eli silah tutan her Kıbrıslı Türk, Mücahit ordusuna katıldı.
Silah ve mühimmat açısından Rum ve Yunan tarafı ile kıyas kabul edilmeyecek çok büyük bir dengesizliğe karşın. Kıbrıs Türk Halkı sıkıştırıldığı %3 ada toprağında. Gettolarda yaşam mücadelesi vermeye itildi.
Ada Türklerinin % 95 ‘i çok kötü durumda ekonomik savaş verir duruma getirildi.
Devletten kovulan Türkler, kendi mülkünde can korkusu ile çalışamayanlar, Özel sektörde çalışıp da iş yerine gidemeyenler ve buna benzer durumda olan Türklerin. Ekonomik açıdan durumları çok kötü idi.
Büyük bir kesimin beslenme sorunu, hat safhaya çıkmıştı.
Bu konuda Kıbrıs Türk Halkı ne yapacağım sorusu ile karşılaştığı anda. Türkiye Kızılay Kurumu imdada yetişti. Adanın her tarafında Kıbrıs Türklerine gıda maddeleri dağıtılmaya başlandı.
Direnç için salt Kızılay’ın gıda desteği, yeterli olmuş muydu ?
Evet demek her halde inandırıcı olmasa gerek.
O yılları yaşamış biri olarak.
Direnişimizin en büyük kaynağı Mustafa Kemal Atatürk. Yarattığı Türk Ordusu ve kazandığı zaferler olmuştu.
Milli mücadeleye katılan o zamanki Kıbrıs Türklerinin tümü. Atatürk milliyetçiliği ile yoğrulmuş mayadan oluşuyordu.
Atatürk’e yürekten bağlı.
İlke ve devrimlerinin yılmaz bekçisi idi.
İşte Kıbrıs Türklerinin milli mücadele iradesinin gücü ve ilham kaynağı. Mustafa Kemal Atatürk ve Türk Silahlı Kuvvetleri olmuştu.
11 yıl bu umutla bu güvenle direndi. Her türlü saldırıya göğüs gerdi.
Biliyordu ki Anavatan, Kıbrıs Türk Halkını, Rum’un, Yunan’ın ve Batılı Emperyal güçlerin insafına bırakmayacaktı.
Bu inançla, 11 yıl mevzilerde nöbet tutarak direnç gösterdi.
Özgürlüğünü, bağımsızlığını ve onurunu korudu.
Sonuçta umutsuzluğa kapılmadı.
11 yıl Anavatana olan güvenini devam ettirdi ve hiç sarsılmadı.
Semeresini de aldı.
Özgürlük, bağımsızlık ve egemenliğine kavuştu. Devletini kurdu.
KKTC şimdi BM GS ‘nin ajandasında.
Yani BM ‘in dosyasında ve 5 li konferans masasının arifesinde.
Masada artık iki eşit egemen devlete dayanan bir çözüm önerisini BM’e sundu.
Bu gelişmeler olurken. KKTC dahilinde, Kıbrıs Türk halkının vermiş olduğu var oluş mücadelesini devletle taçlandırması. Bazılarına batmış olacak ki Devlet ve Cumhuriyeti aşağılayıcı, ötekileştirici ve itibarsızlaştırıcı eylem söylem ve davranış içerisindeler.
Daha açıkçası güneyin ve batılı emperyal devletlerin 5. kolları faaliyetlerini alçakça devam ettirmektedirler.
Buna, bir Ata Sözü ile yanıt vereyim.
“İt ürür kervan yürür .”
57. yılında. Aziz Şehitlerimizi rahmet, minnet ve özlemle anar. Hayatta kalan Gazilerimize, sağlıklı sonsuz yıllar dilerim.